Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) İskele milletvekili Fide Kürşat, Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda “Enkaz Hükümeti: Siyasi, Ekonomik ve Ahlaki Çöküş” başlıklı konuşmasında her gün yeni bir “rezilliğe” uyandığımız şu günlerde “tuzun bile koktuğunu” ifade ederek bir takım usulsüzlük-yolsuzluk soruşturmalarına perde gerisinde direnen hükümet yetkililerinin toplumu kamplara böldüğünü ve tüm toplum kesimlerini “sivil bir itaatsizlik” sürecine doğru sürüklediğini söyledi.
İskele milletvekili Fide Kürşat toplumun bir çok cevaba ihtiyaç duyduğunu, sahte diploma skandalında bakanların, milletvekillerinin, üst düzey yetkililerin, kamuda, emniyet teşkilatında durumlarının ne olduğunu, nasıl bir sürecin ilerlediğini sorarak bunların şeffaflıkla cevaplanması gerektiğinin altını çizdi.
Fide Kürşat, “Birbirinizin altını oymakta da tarihe geçiyorsunuz! Biz herkesi, her tarafı mutlu ediyoruz; bize bir şey olmaz diye gezenler, bu halkın atacağı şamarın şiddetini henüz bilmiyor. Bu karikatür günler bitecektir....! Bu halk sizin, akıntınıza kapılıp gidecek, ölü balık değildir” diye konuştu.
“Her gün yeni bir rezillik… bugün geldiğimiz aşamada tuz bile kokmuştur!”
“Suçluları affetmek için jimnastik yapan hükümetin icraatları millet sürünsün diyedir; bu karikatür günler bitecek! bu halk sizin akıntınıza kapılıp gidecek ölü balık değildir” diyen Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) İskele milletvekili Fide Kürşat, Meclis Genel Kuruluna hitaben şöyle konuştu;
“Mevcut ‘UBP-DP-YDP Enkaz Hükümeti’ bilindiği üzere, 2022 Mayıs ayında, gayri meşru yol ve kollarla iktidara gelmiştir. İşte o gün, 12 Mayıs 2022, Kıbrıs Türk Toplumu için sonun başlangıcı olmuştur! Her gün yeni bir skandala uyanıyoruz, her gün yeni bir rezillik, aylar önce bu kürsüden, memlekette üçlü hükümet virüsü olduğunu ve bu nedenle suç pandemisi yaşandığını söylemiştik. Virüs tepeden yayılıyor demiştik... Bunlar aşı tutmaz, bunlar kanser hücresidir, kesip atmak şarttır...!
Bugün yaşadığımız bu, “Siyasi, Ekonomik ve Ahlaki Çöküş”ün sebebi, kendisini sağda gören siyaset ve siyaseten bu başı çekenlerdir. Balık baştan kokar derler... Bugün geldiğimiz aşamada, tuz bile kokmuştur! Memlekette hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet, sahtekarlık, usulsüzlük, rant, yalan, talan...Çorap söküğü misali, ardı arkası kesilmiyor... Özellikle birilerinin, cumhurbaşkanlığı sevdasıyla, 2019 mayıs ayında, dörtlü hükümeti bozması ile, ard arda kurulan, sağ siyaset odaklı hükümetler ile her anlamda, çöküş süreci ivme kazandı.”
“Usulsüzlük soruşturmalarına gösterdiğiniz direnç, halkı kamplara bölüyor”
“Arkasına, 2020 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşanan, anti demokratik süreç ve Kıbrıs Türk halkının iradesine müdahale... Ardından, UBP kurultaylarına müdahaleler... demokrasi katliamı niteliğinde darbeler... Yürütülen yolsuzluk, usulsüzlük soruşturmalarına; tutuklamalara; ifade alım çabalarına, kapalı kapılar ardında gösterdiğiniz direnç, ve külis çabaları, bu ülkenin insanlarını kamplaştırmakta, bölmekte ve toplum sağlığını bozmaktadır. Hangi zihniyette ısrarcı, inatçı olduğunuz anlaşıldı...”
“Toplumun tüm kesimlerini ‘sivil itaatsizliğe’ sürüklüyorsunuz”
“Bayramdan sonra, bu toplumun, tüm kesimlerini “sivil bir itaatsizlik” sürecine doğru yuvarladığınız görülüyor. Atanmış olduğunuz için, sorumluluk duygusundan yoksunsunuz! Atandığınız için, sorumluluğunuz partinize yok! Üyelerinize yok! Topluma yok! Seçmene de yok!
Sizi atayan, siyaset dışı aktörlerin yokluğunda, güvendiğiniz tüm dağlara kar yağmasına rağmen, direniyorsunuz! Her türlü niteliksizlik... seviyesizlik.... liyakatsizlik eseri kurduğunuz bu yapı, başınıza ve daha da kötüsü, bu toplumun başına çöktü. Bu yapıyla hızlanan, siyasi, ekonomik ve ahlaki çöküş süreci, bizi yok oluşa sürüklemektedir”
“Kamuoyu olup bitenler hakkında ayrıntılı açıklama istiyor, bekliyor”
“Kamuoyu, olup bitenler hakkında, ayrıntılı açıklama istiyor, bekliyor... Sahte diploma skandalında, bakanların, milletvekillerinin, üst düzey yetkililerin, kamuda yer alanların durumu nedir?
Polistekilerin durumu nedir? Nasıl bir süreç ilerlemektedir? Cevap vermeniz gereken, bir sürü soru sual var... Sin da gulle geçsin dönemi bitti, yaptıklarınız, ettikleriniz, bardağı taşırdı. Bu kabinede, bu mecliste, ifadesi polis tarafından alınmak istenen vekiller olduğu, okula kaydoldukları gün, mezun oldukları artık biliniyor!”
“Bu meclisin ‘yüceliği’ suç ve suçluları korumak için zırh değildir”
“Kabine mensuplarının, yakınlarının da bu soruşturmalarda adının geçtiği yazılıyor... Milletvekili olmanın, bir soruşturmaya dahil olmaya, ya da ifade vermeye, mani olmadığını 40 kez söyledik! Bu vekiller ifadeye çağrılmış mıdır? ifadelerini vermiş midir? gerekirse, Meclis Başkanlığı buna açıklık getirsin... “Yüce meclis” dediğiniz, polise ifade vermekten kaçınan vekillerin olduğu bir çatı olabilir mi?! Bu meclisin yüceliği suç ve suçluları korumak için değildir.
Sevgili Doğuş Derya’nın da, geçtiğimiz hafta, bu kürsüden konuştuktan sonra, yazılı açıklamasıyla sorduğu sorulara yanıt istiyoruz! Korkak değilseniz, bunları cevaplayacaksınız!”
“Lokomotif sektör dediğiniz yüksek öğretimde ne ray kaldı, ne vagon, ne makinist..”
“Başbakan geçtiğimiz gün, ‘çoklarını gülümseten’ Anayasa “şahsımın ve hükümetimizin pusulasıdır”, açıklamasında; iktidar-muhalefet ayrımı olmaksızın, halkın yararına, verimli görüş alışverişi yapma zamanı olduğunu söylüyor... O işlerin zamanı çoktan geçti Ünal bey! Allah aşkına sizin, partinizin ve ortaklarınızın parmak hesabı ile, Kıbrıs Türk siyasi tarihine, anayasayı “kevgire döndüren” hükümetler zinciri olarak geçeceksiniz. Hangi Anayasa sizin pusulanız?!
Zor zamanlar, birlikte yapalım diyor atama Başbakan... Sizin zamanınız zor Ünal bey! Zorda olan sizsiniz! Bu toplumun güzel günleri gelecektir! Bu pahalılıkta, bu döviz kuru şartları altında, siz, temel tüketim maddelerinin KDV oranlarına bile el atmadınız!
Hayatı ucuzlatma adına, tek bir icraatınız yok! Açlık sınırı altında yaşam sürmek zorunda kalan, insan sayısı her gün artıyor. Çocuk işçi sayısı artıyor, Ekonomik krizden en çok kadınlar etkileniyor, eziliyor, Sosyal sigortalı ilaca ulaşamıyor, Yurttaş borç batağında, İş insanları çıkış yolu bulamıyor, Üreticiler üretmek istedikçe batıyor, Eğitim ve Sağlık hizmetleri çökmüş durumda, Yaşlılar kaderine terk edildi, gençler göç yollarında... Ülke dingonun ahırına döndü, çok ciddi güvenlik sorunları yaşanıyor; Lokomotif sektör dediğiniz yüksek öğretimde, ne ray kaldı, ne vagon, ne de makinist...”
“Suçluları affetmek için jimnastik yapan hükümetin her icraatı millet sürünsün diyedir”
“Rüşvet, sahtekarlık, yalan, dolan... çürümüşlük... Toplumda güven duygusu kalmadı, tüm bu yaşanan rezilliklerle, insanlar psikolojik buhran içerisinde... Yarattığınız enkaz, saymakla bitmez... Her sözde icraatınız, bu millet sürünsün diyedir! Bildiğiniz şey, yandaş ve yakınlarınızın suçlarını affetmek için jimnastik yapmaktır!
Pişmanlık kılıfı için fikir jimnastiği... Asli sorunlara lakayıt kalan, Üçlü hükümet, jimnastik kulubü... Bu sahte diploma konusunda, diyorlar ki, “hatıra diye saklayan veya duvara asmak için kullananlara yönelik bir düzenleme” olabilirmiş. Yani siz, evrakta sahtekarlığın hatırasını savunan tiplersiniz! Bugüne kadar bu kürsüden -mesela bütçe görüşmelerinde- hangi önerimizi dikkatle aldınız?
Halkın gerçek sorunları için, fikir jimnastiği yaptığınızı gören yok. Mesela enflasyon, alım gücünü yükseltmek, kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına almak, adaletli gelir dağılımı, çöken eğitim ve sağlık hizmetlerini düzeltmek, yarattığınız güvenlik sorunlarını gidermek için, jimnastik yapanınız var mı?
Yok! Zerre kadar umurunuz değil... Halkın da, meclisin de sesine sağırsınız! Yabancılara mülk satışı, kontrolsüz nüfus artışı, yüksek öğretimdeki sorunlar, ihale yasasındaki değişiklik...Hangi görüşümüzü dinlediniz, dikkate aldınız? Bu ülkenin topraklarını, tarım arazilerini, ormanlarını, üreticiyi hayvancıyı, esnafı, sanayiciyi, kendinizden olmayan iş adamlarını, sendikaları, emekçileri, gençleri, gençlerin umudunu, çocukların eğitim hakkını... Bu ülkenin en önemli gururu, yüksek öğretimi yerle bir edip, paspasa çeviren siz değil misiniz? Siz her türlü suçluta, uluslararası terör örgütü mensuplarına, oturma izni verenlersiniz... Geçtik kaçağı göçeği….Siz Ercan’da, turistin bavulunu çaldıran yapısınız!”
“Türkiye’nin şimdilerde kurtulmak istediği gri listede engerekli yılanbaşı sizsiniz”
Hangi birini sayalım. Aylık bütçesini hesaplamaktan aciz hükümetinizin, rezaletlerini özetlemeye nefes yetmez… Biraz nizam, biraz düzen bilen, herkesin asabını bozdunuz… Bütün Sayıştay raporlarında, siz varsınız… Kamu kaynaklarını yok eden, imtiyazlı şirketlere peşkeş çekenlersiniz... Şimdi bir de başınıza, ön izin vurgunları, insan kaçakçılığı çıktı, bakalım, işin ucu nereye uzanacak…!KKTC’yi İnterpol raporlarına, suç endekslerine soktunuz! Her türlü kaçakçılığın adresi, sizsiniz… Türkiye, bugün kurtulmak istediği gri listedeyse; bu listenin engerekli yılan başı sizsiniz… Kendine güvenen, sandığa gider! Eğer yafta dediğiniz, bu atanmışlık derdinden kurtulmak istiyorsanız, getirin bu halkın önüne sandığı! İstifa etmek de bir erdemdir, istifa edin ve açın bu halkın önünü… İsteseniz de istemeseniz de, gideceksiniz! Biz bu yokoluşu durduracağız… Boşuna utan ve git demedik! Bu UBP’li hükümetler silsilesinde; artık bu ülkede yaşa-ya-mayacak kadar, kirli işlere bulaşmış, utanç abidesi olarak anılacak, arkadaşlarınız var… Suç örgütlenmesi... Suç ekonomisi... Suç pandemisi! Adına ne derseniz...
Teksas değil...! O eskidendi! Ülkeyi tam, tekmil bir eko sistem olarak, Meksika’ya çevirdiniz!”
“Tarihe, ne idüğü belirsiz yatırımcıya memleketi devreden ‘komisyoncu hükümet’ olarak geçeceksiniz”
“Müjdelerinizin altı boş, yasalarınız mış gibi… Bürokrasiyi, yerle bir ettiniz, dairelerin içini boşalttınız, kurumsal hafızayı yok ettiniz, her kalem oynatmanız partizanca, istihdamlarınız, atamalarınız liyakatsiz ve adaletsiz… kurumları değirmen gibi öğüttünüz, bitirdiniz…
Tanımsız... Ne idüğü belirsiz yatırımcıları, bu ülkeye yığdınız! Memleketi, kara para ile ilişkili, bir coğrafyaya çevirdiniz. Siz bu ülkenin emlak piyasasını, Ruslara, İranlılara, İsraillilere devreden, komisyoncu hükümet olarak tarihe geçeceksiniz. Bu toplumun hiç duymadığı, hiç mi hiç bilmediği, suç çeşitlerini taşıdınız bu ada yarısına... Memleketi cephaneliğe döndürünüz. Ülkeye kaçak yollarla, tuhaf şekilde giren, silahlar, mermiler bulunuyor. Yıllardır kara kapılarına, bir X Ray cihazı almaktan acizsiniz! Aramızda, birbirini infaz eden, yabancı uyruklular geziyor... Sağdan soldan, cesetler çıkıyor… Ülkedeki günlük adli suçları sıralamaya, manşetler yetmiyor...
Uluslararası hukuğun dışında kalan, buu küçücük, ada yarısı, ülkeyi yönetemiyorsunuz... Hatırlarsınız! Ünal beyin 2024 temennisini, tam tersi oldu! Herşey daha güzel olacak dedi, ama 2024’e en yakınlarının kuşatıldığı, ardı ardına. skandallarla sarmalanan, aciz bir başbakan olarak girdi... Kabine mensuplarınızın içinde, bir birlerini yemek için, bazı basın mensuplarına, evrak sızdırıldığı söyleniyor...”
“Bu karikatür günler bitecektir; çünkü bu halk sizin akıntınıza kapılıp gidecek ölü balık değildir”
“Toplum ve bilhassa gençlerimiz, umutsuz olmasın! Her gün kalkıp başımıza bu da mı gelecekti...bu da mı olmuş, deyip gönlünü karartmasın!” diyen CTP İskele Milletvekili Fide Kürşat sözlerini şöyle tamamladı;
“Birbirinizin altını oymakta da tarihe geçiyorsunuz! Biz herkesi, her tarafı mutlu ediyoruz; bize bir şey olmaz diye gezenler, bu halkın atacağı şamarın şiddetini henüz bilmiyorlar... O gün de gelecek, yakındır...Toplum ve bilhassa gençlerimiz, umutsuz olmasın! Her gün kalkıp başımıza bu da mı gelecekti...bu da mı olmuş, deyip gönlünü karartmasın! Bu adaya federal çözüm, kalıcı barış gelecektir...Kıbrıs Türk Toplumu, var olmaya devam edecektir… Bu karikatür günler bitecektir....! Bu halk sizin, akıntınıza kapılıp gidecek, ölü balık değildir. Lefkoşa, Güzelyurt ve Mağusa’da, yaktığımız ateş hepinizi yakında saracaktır...”