“(…) Toprak konusunda belgede yer alan ‘yüzde 29 artı’ifadesi 1977’de Makarios ile Sayın Cumhurbaşkanımız arasında yapılan anlaşmada birleşmiş olan tapu (mülkiyet),verimlilik, yeterlilik ve güvenlik kriterlerine ilaveten bizim açımızdan büyük bir hak talebi imkanı yaratmıştır. Bu rakam Kıbrıs meselesinin geçmişini dikkate aldığında karşı tarafa kabul ettirebildiğimiz en yüksek orandır. Bunun haritaya nasıl yansıtılacağı endişesine şimdiden kapılmamak gerekir.Nereyi vereceğimizi elbette biz kararlaştıracağız. Bunun münakaşasına şimdiden başlamanın zamanı değildir…”
Yukarıdaki sözler, 1987 yılında mecliste konuşan dönemin Dışişleri Bakanı Kenan Atakol’a ait…
Meclis Başkanı Sibel Siber harika bir ‘kamu görevi’ yaptı, ‘29+’ konusundaki tartışma ve talepler karşısında iyi bir arşiv taramasıyla o dönemde olup bitenleri milletvekillerinin ve kamuoyunun bilgisine sundu.
Şimdi artık tartışma ‘belgelere dayalı’ hale dönüştü.
* * *
Kenan Atakol’un 17 Nisan 1986 tarihli ‘kapalı birleşim’de yaptığı konuşmada dile getirdiği Perez de Cuellar belgesiyle, toprakta ‘yüzde 29+’ formülünün Kıbrıs Türk liderliği tarafından kabul edildiği tescilleniyordu.
Siber’in açıklamalarından öğreniyoruz ki, ‘kapalı’ olduğu için o birleşimde herhangi bir oylama yapılmıyor, karar da alınmıyor.
Ama 30 Ekim 1987’de ‘oybirliği’ ile alınan kararla Cuellar belgesine meclisteki bütün partiler onay veriyor. 10 maddelik karar metnindeki 6’ncı madde ile ‘29+’ da kabul edilmiş oluyor.
* * *
Gizli oturumda bilgi veren Atakol’un vurgu yaptığı çok önemli bir nokta var.
“(…) Bu rakam Kıbrıs meselesinin geçmişini dikkate aldığında karşı tarafa kabul ettirebildiğimiz en yüksek orandır” diyor Atakol…
Dönemin BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar’ın Denktaş’tan “Yüzde 30 Rumlarda takıntı oldu, bunun altına inin” diye ricada bulunduğu da dönemi yakından bilenler tarafından dile getirildi.
Buradan çıkan çok net sonuçlar var.
Birincisi, bundan 30 küsur yıl önce de masada ‘toprak’ tartışması vardı ve Kıbrıs Türk liderliği ‘toprak vermeyi’ kabul ediyordu.
İkincisi, Kıbrıslı Türklere kalacak toprak oranı olsa olsa yüzde 30 civarındaydı.
Bu yüzden Kenan Atakol ‘yüzde 29 artı’ formülünü “Kabul ettirebildiğimiz en yüksek oran” diye savunuyordu.
* * *
Kıbrıs sorununa hiçbir şekilde çözüm istemeyenlerin arkasına sığındığı konuların başında gelen toprak meselesinde 30 yıl öncesinin arşivleri açıldı ve kel göründü!
Şimdi merak ediyorum, ‘tek çakıl taşı vermeme’ siyasetinin sahipleri ne diyecek, nasıl konuşacaklar?
İşin garip yanı, bu siyasetin sahipleri, meclisin gizli arşivinde olanları biliyorlardı. Hatta altında imzaları da vardı!
Statükocular, Sibel Siber’in açıkladığı belgelerden sonra bir ‘oyuncak’larını daha kaybetti.
Bakalım yerine hangi ‘oyuncağı’ koyacaklar!