TOPRAKTA NEREDEN NEREYE?

Her üç öneride de Kıbrıs Rum oluşturucu devletine toprağın %71,3’ü, Kıbrıs Türk oluşturucu devletine %28,7’si veriliyor; evlerine ve mülküne dönecek Kıbrıslı Rumların sayısı da 86.366 olarak belirtiliyordu.

Kıbrıs sorununun toprak yönü ve her oluşturucu devlet toprağının haritasının çizilmesi, bir anlaşma çerçevesinde çözülmesi gereken önemli bir konu oluyor. Bu konu, 11 Ocak’ta Cenevre’de haritalarını birbirlerine vermeleri beklenen iki toplum lideri Nicos Anastasiades ve  Mustafa Akıncı arasında BM gözetiminde yapılmakta olan müzakereler çerçevesinde ele alınıyor.

Kıbrıs Rum tarafına yakın güvenilir bir kaynak Kıbrıs Haber Ajansı’na (KHA) iki tarafın toprak düzenleme haritalarını aynı zamanda sunacak olmalarının önemli bir gelişme olduğunu, beklenenin, Kıbrıs Türk kurucu devleti toprağının %28,2 ve %29,2 arasında bir oran olacağından hareketle Mont Pelerin’de Kasım’da prensipte kabul edilen her kurucu devletin oranına ilişkin kriterlerin haritalara yansıması olacağını belirtti.

Aynı kaynak Kıbrıs Rum tarafının Cenevre’de kullanacağı birkaç haritası olacağını, iki tarafın İsviçre’de haritalarını sunmadan önce görüşmelerine toprak düzenleme kriteri üzerinde devam etmelerinin beklendiğini söyledi; her iki tarafın kıyı şeridi oranı ve Kıbrıs Rum yönetimi altında geri dönecek Kıbrıslı Rum göçmenlerin sayısıyla ilgili diğer iki kriter üzerinde bir anlaşma olmadığını hatırlattı.

Kıbrıslı Rum kaynak, iki tarafın sunacağı haritalar arasında yakınlık veya uzaklığın 12 Ocak’ta Cenevre’de yapılması planlanan Kıbrıs Konferansı’nın havasını büyük oranda etkileyip etkilemeyeceği sorusuna yanıt olarak geçmişte yapılan haritalar ve toprak düzenleme önerilerinin, Kıbrıs Rum tarafının hazırlıkları sırasında dikkate alındığını belirtti ve “Tabii ki dikkate alındı. Bazı hassasiyetler mevcuttur” dedi.

Söz konusu kaynak, örneğin Kıbrıs Rum tarafı için önemli olan bir şeyin, adanın 1974’ten önce yoğun nüfusun olduğu alanların geri alınması olduğunu kaydetti.

Geçmişte Kıbrıs Rum ve Kıbrıs Türk tarafı ve Birleşmiş Milletler taslak haritalar hazırlamışlar ve toprak ayarlama önerileri yapmışlardı ancak bunlarla bir sonuca varılamamıştı. Kıbrıs’ta çözümün ‘haritalanması’ 1974’ten  hemen sonra yapılan iki toplumlu müzakerelerin başında başlamıştı.

1977’deki iki toplumlu müzakerelerin altıncı turunda Kıbrıs Rum tarafı hem anayasa hem de toprak konusunda öneriler sundu. 31 Mart 1977 tarihli haritada Kıbrıs Rum oluşturucu devletin toprağın %80,3’üne, Kıbrıs Türk tarafının da %19,7’sine sahip olması öngörülmüştü. Kıbrıs Rum tarafı kıyı şeridinin %75,3’ünü, Kıbrıs Türk tarafı da %24,7’sine sahip olacaktı.Topraklarına mülküne dönecek Kıbrıslı Rumların sayısı109,501 olacaktı. Bu öneri 8 Ekim 1980’de ortaya kondu.

13 Nisan 1978’de Kıbrıs Türk tarafı öneriler sundu. Ara bölge Kıbrıs Rum yönetiminde olacak, geriye kalan toprakta bir ayarlama yapılacaktı. Sonuçta toprağın sadece %1,2’si Kıbrıslı Rumlara geri verilecekti. Dolayısıyla toprağın %64,8’i, kıyı şeridinin %44,5’ini kontrol edecek olan Kıbrıs Rum yönetiminde olacaktı. Kıbrıs Türk oluşturucu devleti toprağın %35,2’sine ve kıyı şeridinin %55,5’ine sahip olacaktı. Toplam 4124 Kıbrıslı Rum ata topraklarına geri dönecekti.

5 Ağustos 1981’de Kıbrıs Türk tarafı, toprak konusunu da içeren bir dizi konuda daha yeni öneriler sundu. Haritaya göre toprağın %33,4’ü ve kıyı şeridinin %53,4’ü kendisine kalacak, Kıbrıs Rum tarafının toprağı %66,6, kıyı şeridi de %46,6 olacaktı. Toplamda 13.818 Kıbrıslı Rum ata topraklarına ve mülküne dönecekti.

Aynı yıl BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Hugo Gobbi iki harita hazırladı. Birincisinde toprak Kıbrıs Rum tarafı %72,6, Kıbrıs Türk tarafında %27,4 olarak ayrılmıştı. Kıyı şeridi için de Kıbrıs Rum tarafına %49,8, Kıbrıs Türk tarafında %50,2 verilmişti. 78.025 Kıbrıslı Rum da ata topraklarına ve mülküne dönecekti.

Gobbi'nin ikinci haritası Kıbrıs Rum kurucu devletine %0,2 oranında daha fazla toprak vererek oranı %72,8, Kıbrıs Türk tarafına da %27,2 yapıyordu. Her iki tarafa birinci haritada verilen kıyı şeridi oranları aynı kalıyor, ata topraklarına ve mülküne dönen Kıbrıslı Rum sayısı 79.720 oluyordu.

Ağustos 1992’de BM Genel Sekreteri Butros Butros-Ghali, Kıbrıs’ta bütün bir çözüm çerçevesi için Fikirler Dizisi’nin bir bölümünü oluşturan bir toprak düzenleme haritası sundu. Haritada Kıbrıs Rum oluşturucu devletinin toprak oranı %72,1, Kıbrıs Türk oluşturucu devletinin toprak oranı %27,9 olarak görülüyordu. Kıbrıs Rum tarafı %49,9’luk, Kıbrıs Türk tarafı da %50,1’lik bir kıyı şeridine sahip olacak, 78.912 Kıbrıslı Rum ata topraklarına ve mülküne dönecekti.

Aralık 1999’da Kıbrıs Rum tarafı toprak konusundaki önerileri çerçevesinde iki harita hazırladı. Her iki haritada da toprak ve kıyı şeridi aynı kaldı, evlerine dönecek Kıbrıslı Rumların sayısı birinci haritada 99.916 ikinci haritada 107.778 oldu. Kıbrıs Rum tarafının toprağı %76, kıyı şeridi %65, Kıbrıs Türk tarafının toprağı %24, kıyı şeridi %35 olacaktı.

Daha sonraki toprak düzenleme önerileri, BM Genel Sekreteri Kofi Annan namına isimlendirilen Annan Planı’nın çeşitli örnekleri üzerindeki tartışmalar çerçevesinde yapıldı.

Kasım 2002’deki ilk Annan Planı’na göre Kıbrıs Rum oluşturucu devleti toprağın %71,42ini, kıyı şeridinin %45,5’ini, Kıbrıslı Türkler de toprağın %28,6’sını, kıyı şeridinin de %54,5’ini alacaktı. Geri dönecek Kıbrıslı Rumların sayısı da 82.170’de kalmıştı.

Kasım 2002’deki ikinci bir BM önerisinde Kıbrıs Rum oluşturucu devletine %58,3 toprak, %28,5 kıyı şeridi, Kıbrıs Türk oluşturucu devletine %28,5 toprak ve %41,7 kıyı şeridi verilmiş, evlerine dönecek Kıbrıslı Rumların sayısı da 79.947 olarak öngörülmüştü.

Aralık 2002’de Kıbrıs Rum tarafına toprağın %73,1’inin kıyı şeridinin %60,3’ünün, Kıbrıs Türk tarafına da toprağın %26,9’unun, kıyı şeridinin de %39,7’sinin verileceği bir öneri vardı. Evlerine ve mülküne dönecek Kıbrıslı Rumların sayısı da toplam 100.311 idi.

2.Annan planı önerisinde de Kıbrıs Rum oluşturucu devletine toprağın %71,3’i, Kıbrıslı Türklere de %28,5’i veriliyor, kıyı şeridinin %59’unun Kıbrıs Rum yönetimi, %41’inin de Kıbrıslı Türkler tarafından kontrolünü öngörüyordu. Geri dönecek Kıbrıslı Rumların sayısı da 79.947 olarak belirleniyordu.

Şubat 2003’teki 3. Annan Planı’nda, 29 Mart 2004’teki 4. Annan Planı’nda ve referanduma götürülen 31 Mart 2004 ‘teki 5. Annan Planı’nda da yine toprak uyum önerileri vardı.

Her üç öneride de Kıbrıs Rum oluşturucu devletine toprağın %71,3’ü, Kıbrıs Türk oluşturucu devletine %28,7’si veriliyor; evlerine ve mülküne dönecek Kıbrıslı Rumların sayısı da 86.366 olarak belirtiliyordu.

Kıyı şeridiyle ilgili olarak da 2003’teki öneriyle Kıbrıs Rum tarafı kıyı şeridinin %49’unu, Kıbrıslı Türkler de %51’ini alıyordu. Daha sonraki iki öneride Kıbrıs Rum tarafının toprak oranının %45,7, Kıbrıs Türk tarafının oranının %54,3 olacağı kaydediliyordu.

Nicos Anastasiades ve Mustafa Akıncı adanın federal bir çatı altında yeniden birleştirilmesi amacıyla Mayıs 2015’ten bu yana müzakere yapıyorlar.

Mont-Pelerin, İsviçre’de Kasım 2016’da yapılan iki tur müzakereden sonra, müzakerelerin son safhasının yolunu açacak toprak düzenleme kriterler üzerinde gerekli daha fazla yakınlaşma sağlayamamaları üzerine iki lider 1 Aralık’ta, 9 Ocak 2017’de Cenevre’de bir araya gelmeye, 11 Ocak’ta haritalarını sunmaya ve 12 Ocak’ta, garantör güçlerin de katılımıyla ve gerekmesi halinde diğer ilgili tarafların da davet edilmesiyle, Kıbrıs’la ilgili bir konferans toplanmasına karar vermişlerdi.

Haberler Haberleri