KKTC Meclis Başkanlığı seçimi kelimenin tam anlamıyla rezaletler dizisi oldu… Dizinin oyuncuları da KKTC’yi sonsuza kadar yaşatmaya ant içenler… KKTC Meclisine “Yüce Meclis” diyenler… Milliyetçiler…
Ve dizinin başrol oyuncusu da kendi tabiriyle milliyetçi-ülkücü, sol literatüre göre ırkçı-faşist Zorlu Töre. Yardımcı rolü de Başbakan Unal Üstel üstlenmiş… Töre’nin Meclis Başkanlığı seçiminde izlediği yol ve takındığı tavırlar demokrasiyle, yasalarla ve de siyasi ahlakla bağdaşmıyor. Varsa yoksa makam; makam üzerinden edindiği güç zehirlenmesinin yarattığı güç müptelalığı ile illaki de o makamda kalmaya devam etmek hırsı…Bakmayın söylemlerine, eylemlerinden belli oluyor ki Töre’nin KKTC Devleti falan diye bir derdi yok, halk umurunda değil, ekonomiyi de boş vermiş; Kıbrıs sorunu nedeniyle Kıbrıslı Türkler dünyadan yalıtılmış vız gelir – tırıs gider ona. O, KKTC Meclis Başkanlığı makamında güç zehirlenmesi ve müptelalığı ile illaki kalacak.
İstenmiyor; kendi partilileri de kendisini o makamda istemiyor… Defalarca oylama yapıldı, hep kaybetti; seçmiyorlar kendisini, seçmeyeceklerini de ısrarla gösterdiler… Ama Töre kendi ısrarında milim gerilemedi… Seçim sonuçlarına ait KKTC Yüce Meclisi’nin evrağında kendi elleriyle değişiklik yapmış, kendinin kazandığını ilan etmiş; artık zıvanadan çıkmış… Ve bu haller sonucunda KKTC Meclis Başkanı olacak, makama oturacak?!… Kim ona saygı duyar ve sayar ki?! Alem maskarası olmak makama oturunca sona ermiyor ki…
Hasta olmuş gitmiş; gelmez… İkna ettiler, hastalığı ikna sonucu geçti ki meclise geldi. Yeni bir oturum, yeniden adaylık, yeniden oylama… Sonuç değişmedi… Seçilmedi… Daha nasıl anlatsınlar ki kendisini o makamda istemiyor kendi partilileri?!… Ama dedik ya güç zehirlenmesinden kaynaklanan güç müptelalığından mustariptir; uyuşturucu müptelası gibi ne anlayabiliyor, ne duyabiliyor, ne kabullenebiliyor… “Kazandım” diyerek kabadayılık etmek de cabası…
Bunlar dizideki Töre rolleri, oyunları… Ya yardımcı oyuncu Üstel?! Belli ki kurultayda kazanmak için çevresine mavi boncuklar dağıtmış; dağıttıkları arasında Sucuoğlu ve Töre’nin de olduğu anlaşılıyor… Seçildikten sonra “Mafiş gurban” deyince Sucuoğlu küstü gitti, Töre baş rol oyunculuğunu başarı ile sahneledi… Garibim Üstel, parti başkanı imiş, Başbakan imiş; KKTC Meclis Başkanlığı seçim sürecinde figüran kaldı… Çareyi ana muhalefet CTP’de aradı… CTP marifetiyle UBP’nin pisliklerini örtecek… Tutmadı… Cumhurbaşkanı Tatar’ı ve TC Büyükelçisini devreye koydu, tutturamadı…
İşte bu aşama iyice analiz edilmeli… Töre’nin güç müptelalığı ile yaptıkları Üstel’in parti içindeki gücünün ve hakimiyetinin sıfır noktasında olduğunu deşifre etti… Kurultayda güçlü kazandı ama partiyi yönetmede güçsüz… Yani kendisine güçlü kazanmayı sağlayarak parti başkanlığını “ikram” edenler partiyi yönetme gücünü kendisine “ikram” etmedi… Üstel’e sempatileri de yok… Türkiye Üstel’i mi istedi, “Abilik” mi yapacak, peki olsun; Üstel’i göndermek ise bir seçimlik iş… Rahmetlik İrsen Küçük’e yaptıklarının daha ciddi bir tekrarını da bu defa Üstel’e yapacaklar…
Bunu ben söylemiyorum… UBP’de üst düzey görevlerde bulunmuş, etkili bir isim söylüyor. Kendisi ile meclis başkanlık seçiminin yapılacağı günün sabahında, daha meclis oturumunun başlamadığı bir saatte yaptığımız sohbette, UBP meclis grubu içindeki seçimi Töre’nin kazanacağını, meclis genel kurulundaki seçimlerde ise Töre’nin kaybedeceğini söylemişti… Sonuçta çıkacak kaosu da Üstel çözemeyecek, aşamayacak ve kendisine kurultay sonucu ile böbürlenmemesi uygulamalı olarak anlatılmış olacak… Ve bu anlattıkları hep gerçekleşti… Başka söyledikleri de var… Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerinde UBP ağır yenilgi alacak ve Üstel’in siyasi defteri dürülmüş olacak. UBP ondan sonra süratle ve UBP’liler marifetiyle yeniden toparlanacak, yönetim kadroları gençleşip, düzgünleşecek… Meclis başkanlığı seçiminde yaşanan kaostan sonra konuştuğum başka UBP’liler de hemen hemen aynı senaryoyu söylendi… Töre ve Üstel, UBP’nin bugünkü durumundan kurtarılması için yazılmış senaryoya seçilmiş oyuncular imiş… Törenin oynadığı rolü Sucuoğlu aynı başarıda oynayamayacaktı, onun için başından devre dışı bırakıldı…
İlerideki seçimler konusunda söyledikleri seçimlerde belli olacak; kesin olan şu ki Töre olayı UBP içindeki ayrışmayı, çatışmayı ve huzursuzluğu deşifre etmiştir. Meclis Başkanlığı konusu bir şekilde çözülecek; UBP iç kaynaması ve huzursuzluğu seçimlere kadar sürecek. Üstel ise önce “abilik yapmak üzere” parti başkanlığına Türkiye marifetiyle atanmasını, kurultayda “abilik” sıfatını parti başkanlığına seçilmişlik ile güçlendirmek istemesinin bedelini ödeyecek… Töre’yi KKTC Meclis Başkanı olarak istemiyorlar, Üstel’i de parti başkanı ve dolayısıyla Başbakan olarak istemiyorlar. Töre’yi ‘yerken’ Üstel’i de ısırmaya başladılar… Önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimleri sonuçları itibarıyla çok ilginç olacak…