Bugün yine yollar kapanıyor.
Lefkoşa’da ana arter, yani Gönyeli Çemberi’nden Hamitköy’e giden yol.
Neden?
Çünkü 29 Ekim törenleri var.
Bunun provası da birkaç gün önce yapılmıştı.
Yollar yine kapalıydı.
Kilometrelerce araba konvoyu…
Arabaların içinde sinirleri tepesine çıkan insanlar…
Her yan kapalı.
10 metre ileriye gitmek için 1 saat şehir içinde sıkışık trafikte bekleme gereği!
20 Temmuz’da, 29 Ekim’de, 15 Kasım’da…
Sürekli yollar kapanıyor, sadece o gün değil, öncesinde de provalarda kapanıyor.
29 Ekim’den 15 gün sonra 15 Kasım var.
Yani bir Cumhuriyet bayramından sonra ikinci Cumhuriyet bayramı!
Hangi ülke iki tane Cumhuriyet bayramı kutlar ki!
Biz kutlarız.
Cumhuriyet’ten yana şanslıyız!
Törenlere dönersek;
29 Ekim’den önce bir prova, sonra aslı, 15 gün sonra 15 Kasım’da törenin aslı ama öncesinde yine prova yapılacak.
15 gün önce yapmıştınız hani…
Hem aslını, hem provasını…
Bir prova yapmaya daha ne gerek var!
Ama yapılacak, yine kapanacak yollar…
Neden?
Çünkü asker öyle istiyor.
Peki hükümet… söz hakkı var mı?
Şimdilik yok gibi…
Anayasa’daki geçici 10. madde kalkacak, hükümet söz hakkı elde edecek, ayrıntı bir konu olsa bile törenler konusunda da söz söyleyebilecek.
Belki törenleri azaltacak, belki başka bir güzergâh yaratacak…
Ama şimdi yapacak bir şey yok!
Vatandaşın sıkıntısı, siniri, iş kaybı, maddi kayıp hiç önemli değil!
Önemli olan militarist gösteriyi yapmak ve düşmanlara! göz dağı vermek.
Yaşasın Cumhuriyet(ler)…
---------------------------
Topraklar gidiyor!
Geçtiğimiz günlerde rum basınında bir haber vardı;
1960’tan bu yana güneydeki kıyılarda 80 metrelik erozyon varmış.
Yani topraklar her yıl 1.5 metre kadar denize gidiyor.
Yani yok oluyor…
Yani azalıyor…
Yani birileri bir anlaşma! yapmadan deniz, toprakları alıyor.
Daha doğrusu yine insan önlem almadığı için topraklar akıp gidiyor.
Bizim tarafta durumu bilmiyoruz.
Yılda ne kadar toprak kaybettiğimizi bilemiyoruz çünkü öyle bir bilimsel araştırma yok.
Ancak bilmek gerekir ki en az güneydeki kadar toprağı biz de kaybediyoruz.
Şimdi DP’li vekiller Zorlu Töre ve Menteş Gündüz Güzelyurt’u dolaşıp harita dağıtıyorlar ya; “şu kadar toprağı vermek istiyorlar, aman anlaşma olmasın” diye…
Belki vekiller de duyar;
Birilerinin vermesine gerek yok, baksanıza erozyon her gün toprağı alıyor zaten.