Toz duman

Erdinç Gündüz

 

Kıbrıs medyası: Geçiciler... Eşcinseller...Elektrik ...Hayat Pahalılığı... Çıkarma Plajı... Trafik kazaları...
Bir yanda da ‘Kıbrıs’ta Çözüm Görüşmeleri’  v.s. v.s. v.s.

Türkiye medyası: Cemaat... Kumpas... Seçim... Şike... Suriye... Tırlar... MİT... Savcılar...Valiler...Yargı...  v.s. v.s. v.s.

Bir şarkı vardı bir zamanlar, ‘Oynatmaya Az Kaldı’ mı neydi  adı ?  

Gazeteler, radyolar, televizyonlar... Yetmezmiş gibi internet sosyal paylaşım siteleri...
Dayan yüreğim dayan...
Her bir taraf yangın yeri... Kafalar karmakarışık.  Herkes konuşuyor...İyi,  güzel, konuşsun da, konuşulanları toparlamak bile bir mesele. Her kafadan farklı  farklı sesler...
Çalgı bozulmuş, akort kaçmış  iyice.  Öyle bir kaçmış ki, yerine getirecek babayiğit de yok galiba.
    
     ***

Uzun süredir görmediğim, yurt dışında yaşayan bir arkadaşla karşılaştık geçen gün. Tam bir Kıbrıslı.  Kucaklaşma faslından sonra, “Ee  ? Napan ? Ne var ne yok ?” soruları gelmez mi ?...
Bu garip sorular karşısında, alık alık yüzüne baktım bir süre. Yüzümdeki ifadenin nasıl olduğunu bilemiyorum. O, cevap beklerken, suratımdaki  -herthalde- garip ifade yüzünden  şaşkındı. Sonunda cevap vermeyi başardım !!! :
“Naptığımı bilmiyorum. Hala hayattayım işte. Yaşıyoruz !!!... ‘Ne var ne yok ?’ soruna gelince...  Cevaplaması çok  ama çok zor bir soru. Çünkü neyin ‘var’ neyin ‘yok’ olduğunu  bilemiyorum artık. Aklına gelebilecek  her şey var, ama hiç bir şey de yok”.
“Anladım” dedi. Önce. Sonra durdu durdu,  “Yok.. Hiçbir şey anlamadım” dedi.
“Zorlama kendini. Zaten ben de birşey anlamadım” dedim.

     ***

Etraf toz duman. Türkiye’nin derdi büyük.  ‘Cemaat’tı, Kumpas’tır, Suriye’dir, Paralel Devlet’tir, Döziv’dir’ derken nereye gidildiğini  ‘uzmanlar’  bile göremiyorlar. Yolun sonu görünürlerde değil.

Biz ?
Türkiyedeki soğuk algınlığının Kıbrıs’ta zatürreye dönüştüğünü çok iyi biliyor Kıbrıslı Türk.  Değişen birşey yok. Yıllardır olduğu gibi bu sefer de öyle olacak. Herkes telaş içinde bekliyor.  Çiftçi bekliyor, memur bekliyor...  Esnaf bekliyor, tüccar bekliyor...  Sendikalar bekliyor, Hükümet bekliyor... Herkes bekliyor. Ama işin garibi hiç kimse ne beklediğini de bilmiyor.
Az kalsın unutuyordum. Bir bekleyen daha var. Downer de bekliyor.  Ama sanırım o da ne beklediğini bilmiyor. Aynı Kıbrıslı Türkler ve Rumlar ,  yani Kıbrıslılar gibi...