Simge Çerkezoğlu
Gazeteci kimliği ile Tözer Karafistan İngiltere’de yayınlanan Türkçe gazetelerin 150 yıllık geçmişini gün yüzüne çıkarmayı başardı. 25 yıllık birikimin emeği kitap, ‘İngiltere Türkçe Gazeteleri’ ismini taşıyor. Karafistan, gazetelerin arşivleriyle sınırlı kalmayarak, satır aralarında tarihsel olaylara, kişilere de değiniyor. Aslında bir göç sürecinin izini sürüyor. Kitap, Kıbrıslı Türklerin İngiltere geçmişinin ne denli köklü olduğunu da somut olarak ortaya döküyor.
“1980 yılında solda yer alan biri için tüm kapılar kapalıydı”
Tözer Karafistan uzun yıllardır İngiltere’de yaşıyor. Ada’nın ekonomik koşullarından ötürü doğduğu toprakları terk etmek zorunda kalan binlerce Kıbrıslı Türk’ten sadece biri…
“1955 yılında dünyaya geldim. İlk olarak 18 yaşında İzmir’e gittim. Ege Üniversitesi’nde makine mühendisliği eğitimi aldım. Aslında gazetecilik serüvenim gençlik yıllarıma kadar uzanıyor. O yıllarda Halkın Sesi Gazetesi’nde röportajlar yapmaya başladım. İnsan bir kez gazetecilik yaptı mı o ruhuna işler, hayat boyu da sürer. Sanırım benim de öyle oldu. Üniversite eğitimimden sonra Kıbrıs’a dönüşüm 1980’li yıllara denk gelir. Savaşın ardından yıkılmış bir ülke, çökmüş bir ekonomi ile karşılaştım. Makine mühendisinin yapacağı iş yok. Hele de benim gibi siyasetin solunda yer alan bir insan için tüm kapılar kapalıdır. Benim de Kıbrıs’tan göç etmekten başka seçeneğim kalmadı. Ailemin bir kısmı da İngiltere’de yaşadığı için ben de oraya giderek sıfırdan yeni bir hayata başladım.”
“İlk kitabımda Gürkan ve Hikmet için bir şey yaptım”
İngiltere’de mühendis olarak başladığı kariyerine 1989 yılında Toplum Postası gazetesindeki gazetecilik deneyimini de ekleyen Karafistan, böylece araştırma yapmaya, kitap yazma fikrine de kapılmaya başladığını anlatıyor.
“O yıllarda dünyada büyük değişimler oluyordu. Sosyalizm çöküyor, siyasi anlamda değişiklikler yaşanıyordu. Toplum Postası da keskin sol düşünce ile yayınlanan bir gazeteydi, ben orada çalışmaya başladıktan sonra daha geniş kitleyi kucaklayan, daha tarafsız bir gazete çıkarmaya başladık. İki yılda gazeteyi çok iyi noktaya taşıdık. Aslında ‘Yüz Ellinci Yılında İngiltere Türkçe Gazeteleri’ ismini verdiğim bu kitabımın temeli de o yıllarda atıldı. Fakat bu kitaptan önce başka bir kitap kaleme almayı, kendime bir borç bildim. İngiltere’de bir tesadüf sonucu Kıbrıs’ta yayınlanan tüm Cumhuriyet gazetelerinin karşıma çıkmasıyla, gazete arşivinden seçtiğim etkileyici yazıları okurlar için derledim. Cumhuriyet ismini verdiğim bu kitapta, Ahmet Muzaffer Gürkan ve Ayhan Hikmet’in büyük bir haksızlık sonucu öldürülmelerini anlattım. Bu insanların yurtsever olduklarını, tek arzularının Kıbrıs Cumhuriyetini yaşatmak olduğunu, bunun için mücadele ettiklerini, Ada için bunun doğru olduğuna inandıklarının bilinmesini istedim. En azından ölümlerinden sonra onlar için bir şey yaptım. Ölümlerinden sonra yaşanan mahkeme sürecini de kitaba dahil ettim.”
“1867’den 2017’ye İngiltere’deki Türkçe gazeteleri bir kitapta topladım”
‘Yüz Ellinci Yılında İngiltere Türkçe Gazeteleri’ çalışması aslında Karafistan’ın uzun süredir üzerinde çalıştığı bir araştırmanın ürünü. Her ne kadar, bir vicdan borcu gibi, önceliği Cumhuriyet kitabına vermiş olsa da Toplum Postası gazetesinde kaleme aldığı yazılarıyla İngiltere’de yayınlanan gazetelere ışık tutmaya çok uzun yıllar öncesinde başladığını anlıyorum.
“Birinci dünya savaşının çıkışına kadar İngiltere’de genellikle Osmanlıların yayınladığı, eski Türkçe dilinde, on altı gazete bulunuyordu. Araştırmaya ilk oradan başladım. Ardından savaş yıllarında İngilizlerin propaganda için yayınladığı birkaç Türkçe gazeteye ulaştım. Bunu Kıbrıslı Türklerin yayınladığı birkaç gazete takip etti. Derken bu konuda bir yazı dizisi kaleme aldım. Yine durmadım ve Toplum Postasından ayrıldıktan sonra da araştırma yapmaya devam ettim. Bu durum bana büyük bir arşiv ve bilgi birikimi kazandırdı. Hatta bazı gazetelerin sahipleri arşivlerini bana devretti. Böylece ben de tüm bunları bir kitapta bir araya getirmeye karar verdim. Böylece tarih meraklılarına, araştırma yapmak isteyen öğrencilere bir kaynak kitap yarattım. 1867 yılından 2017 yılına dek İngiltere’de yayınlanan Türkçe gazetelerin bilgilerini, bazı içeriklerini bu kitapta topladım. Geçmişimizin bir simgesi olarak bu kitabı yayınladım.”
“Bir Jön Türk gazetesi olan Muhbir, İngiltere’nin ilk Türkçe gazetesi”
Kitabı okuduktan sonra içerikle ilgili dikkatimi çeken detayları Karafistan açıklığa kavuşturuyor. İngiltere’de yayınlanan ilk Türkçe gazetey 1876 yılında Muhbir ismi ile karşımıza çıkıyor. Ancak bu gazete İngiltere’de yaşayanlar için değil, Osmanlı’da kapanmasının ardından özgür bir şekilde yayın yapmak ama yine Osmanlı’da dağıtılmak üzere paylaşılıyor.
“Yurt dışında gazete basma fikri Jön Türklerin fikriydi. Onlar Osmanlı İmparatorluğu’nun bir Türk imparatorluğu olduğuna inanıyor, bu fikri yaymak istiyorlardı. Fakat yazar Namık Kemal’in de aralarında olduğu bu grup o yıllarda Paris’e sürgüne gönderiliyor. Onlar da Paris’te gazete yayınlamanın mümkün olmadığını anlayınca bunu İngiltere’de hayata geçiriyor. İngiltere’de basılan bu gazete Osmanlı’da belli yerlerde dağıtılıyor. Yoksa o yıllarda Londra’da Türk yaşamıyordu. Zaman içinde daha başka eski Türkçe gazete de İngiltere’de yayınlanıyor. Birbirine benzer biçimde yayınlanıyor.”
“Kıbrıslı Türklerin İngiltere’deki varlığı 1917 yılına dayanıyor”
Karafistan’ın gazetelere yönelik yaptığı araştırmalar aslında önemli bir saptamayı da belgelemeye olanak sağlıyor. Öyle anlaşılıyor ki, İngiltere’deki Türk varlığının başlangıcı Kıbrıslı Türklerin göçüne dayanıyor.
“Çok doğru bir değerlendirme, Kıbrıslı Türklerin, Türkiye Türklerinden ayrı bir özelliği var. Kıbrıs’ın İngiliz kolonisi oluşu… İngiltere her kolonisine yaptığı gibi Kıbrıslılara da vatandaş olmak hakkı tanıyor. Ada’da insanlar 1917 yılından itibaren İngiltere’ye göç etmeye başlıyor. Hatta BBC’de 2017 yılında hazırlanan belgesel Kıbrıslı Türklerin İngiltere’deki yüz yıllarını anlatıyor. Bu yasal olarak da kabul edilen tarihtir. Hatta bu göç 1958’li yıllara gelindiğinde çok daha ileri sayıya ulaşıyor. Öte yandan Türkiyeli Türklerin varlığı da 1980 darbesi ile başlıyor. Vize almaları zaten mümkün de değildi. Tüm bunları gazetelerin varlığı ile de anlıyoruz. Artık İngiltere’deki Türkçe gazeteler ülkede yaşayanlar için yayınlanmaya başlıyor. Osmanlıların çıkardığı gazetelerden sonra İngilizler birinci dünya savaşının nasıl gittiğini Türklere anlatmak için birkaç basit gazete yayınlıyor, zamanla Kıbrıslı Türklerin ülkede yığınlaşması, 20 binin üzerinde bir sayıya ulaşmasıyla, 1959 yılında artık Kıbrıslı Türkler gazete çıkarır. Böylece Londra Türk Sesi kurulur ve Adnan Menderes’in yardımı, Doktor Fazıl Küçük, Rauf Denktaş’ın desteği ile gazete kurulur. Hatta kitapta, gazetede ilk sayı için yayınladıkları mesajları da var. Toplumsal anlamdan çok, liderlerin planlarıyla çıkan bir gazeteydi. Her şeyi ile sağ bir gazeteydi. Menderes hükümetinin devrilmesi ile gazete kapanıyor. Bu konuda bir röportaj da var hatta…”
Yıllar içinde İngiltere’de pek çok Türkçe gazete yayınlanıyor… Uzun soluklu olanlar yanında çok kısa süreli yayınlananlar da kitapta yer alıyor. Dikkat çekici bir başka detay ise Kıbrıs’ta gazetecilik faaliyeti yasaklananların da İngiltere’de gazete çıkarmış oluşu.
“Tabii pek çok böyle olay yaşanıyor. Hatta ünlü şair Osman Türkay Kıbrıs’ta Bozkurt gazetesinde Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yaşaması yönünde politika üreten insanlardı. Başlı başına bir araştırma konusu olacak insan. Benim doğduğum 1955 yıllarında İngiltere’de üniversiteden mezun olan çok kültürlü bir insan… Daha sonra önce İstanbul’a ardından İngiltere’ye göç ediyor. Barışçıl fikirlerini sürdürüyor. Kıbrıs Türk Sesi isimli bir gazete çıkarıyor. İlk başta bahsettiğimiz, Londra Türk Sesi gazetesinin tam zıttı görüşler, tamamen solda duruyor. Hatta Ada’daki sağcılara savaşı durdurun çağrısı yapıyor ama gelin görün ki zaman içinde görüşlerinde biraz sağa yönelme oluyor. Ben 1991 yılında ona bu durumu sorduğumda uzun zaman insanın kendi ülkesinden uzak yaşamasının bu sonucu yarattığını söylemişti. Bu da ilginç bir detaydı.”
“İngiltere’nin en uzun soluklu Türkçe gazetesi Toplum Postası”
İngiltere’de yayınlanan gazeteler arasında en uzun soluklu gazete Toplum Postası oldu… Dernek çatısı altında kurulan bu gazete, yirmi yedi yıl yayın hayatına devam ediyor. Bana göre en önemli gazete olarak bu çalışmada da öne çıkıyor.
Toplum Postası gazetesinin ayrı bir özelliği vardı. Bulunduğu belediye sınırları içindeki Hackney Belediyesi’nden katkı ile başladı. Her yıl 8000 pound alıyordu, 1983 yılı için bu ciddi bir gelirdi. Yaşar İsmailoğlu proje olarak gazeteyi başlattı. Hakkını vermek gerek… Bu gazete de diğer tüm Türkçe gazeteler gibi reklamdan aldığı gelirle ayakta durarak ücretsiz dağıtılıyordu. Uzun süre ayakta kalmasını yardıma borçluydu. Reklam gelirleri her zaman yeterli olmuyordu. Çünkü dağıtım sayısı gittikçe artıyordu. 2000 ile başlayan basım 10.000’lere kadar ulaşıyordu. Bunun yanında profesyonel oldukça da çalışan sayısı artıyordu. O nedenle bu gazetenin ömrü uzun sürmüşken, diğerleri çok daha kısa süre ayakta kaldı. Toplum Postası gazetesi de aldığı 300 bin Sterlin değerindeki tazminat cezası nedeniyle kapandı. Bu olay benim ardımdan yaşandı. Yerel, İngilizce bir gazetede çıkan haber Toplum Postası’nda yayınlandı. Haber, Türk bir avukatlık bürosu ile ilgiliydi. Hemen gazeteye dava açtılar. Mahkeme şöyle bir karar üretti; İngiltere gazetesinde böyle bir haberin çıkması önemli değildi ama İngiltere’de Türkçe yayın yapan gazetede Türk avukatlık bürosunun kötü biçimde haberinin çıkması sorun teşkil eder dendi. Böylece bu yüklü tazminat gazetenin sonunu getirdi.”
“Tek ücretli Türkçe gazete, Milli Piyango gazetesiydi”
En ilginç gazetelerden biri ise Milli Piyango gazetesi… Bu gazeteden bahsetmeden sohbetimizi tamamlamak istemiyorum.
“En ilginç gazetelerden biriydi. Sekiz sayı çıktı, sekizini de ben düzenledim. İki ortaklı bir gazeteydi. Hatta arşivin tümünü bana verdiler. Şöyle bir fikirle yola çıktılar. Her gazete 1 sterline satılıyordu. Buna karşı her gazeteye bir sayı veriliyordu. Okuyucu günün sonunda umut satın alıyordu. 3500 Sterlin ikramiye dağıtılıyordu. İmece usulü bir gazeteydi. Satışı, dağıtımı sıkıntılıydı. Zaman içinde satış düştü. Bu kez ikramiye parası toplanamadı ve gazete kapandı.”