TRAFİK İÇİN SOMUT ÖNERİLER

Sami Özuslu

Trafiğe can vermeye devam ediyoruz.
Neden?
Bilimi elimizin tersiyle itiyoruz.
Kafamıza göre takılıyoruz.
Yollar tamam değil.
Herkes biliyor bunu, ama sonuç aynı!
‘Kaderciyiz’ toplum olarak.
‘Canavar’ diye sürücülere kesiyoruz faturayı.
Böyle olunca elimiz temiz.
Öyle mi?
Değil!

*  *  *

Sadece eleştirmekle de düzelmez bu işler.
Doğru.
Öneri lazım.
Trafik derneklerinin, uzmanların önerileri orada duruyor oysa.
Alıp uygulamayanlar mazeret üretmeye devam ediyor sadece…
Sahi, Değirmenlik dağ yolu kazası sonrasında Serdar Denktaş’ın aklına gelen ‘AB Yol Güvenliği Raporu’ ne oldu?
Yoksa o günlerde o rapordan bahsetmek ‘günü kurtarmak’ adına gerekliydi de sonra unutulup gitti mi?
AB üyesi ülkeler ‘Trafikte sıfır ölüm’ hedefliyor. Ülkeler bu programa başladıktan sonra ciddi sonuçlar alıyorlar.
Çok mu zor ‘copy-paste’ yapmak, alıp kendi koşullarımıza uyarlamak?
Her yıl 40-50 insanın daha trafikte ölmesini, yüzlerce insanın sakat kalmasını, hapse girmesini önlemek çok mu zor?

*  *  *

Trafik derneklerinin, uzmanların ve AB’nin
önerdiklerini ciddiye almayanların ne kadar umrunda
olacak bilmiyorum, ama ‘sadece eleştiriyorlar, öneri
yapmıyorlar’ argümanlarını ellerinden almak ve
trafikle ilgili duyarlık oluşmasına katkı yapmak için
bazı somut öneriler yapayım ben de…

  1. TAKOZ UYGULAMASINA GEÇİLSİN- Bu ülkede en fazla hız 100 km, öyle mi? O zaman, ülkeye ithal edilen araçların tamamına 100 km hız tahdidi olan takoz konulsun. Büyük araçlardaki takozların sürat limiti daha da aşağıda olsun. Tek tek bütün araçlar ‘muayene’ye çağrılsın ve sürati sınırlayan takozlar 1 ay içinde takılsın. Böylece “Benim otomobilim 180 basar” diye, hiçbir sürücü kafasına göre gaza basamasın.
  2. YENİ YOLLARI YABANCILAR YAPSIN- Madem ki Fransızlar, Almanlar, İngilizler kaliteli yollar yapabiliyorlar -ve biz ne yazık ki bu konuda başarısızız-, deneme mahiyetinde bir yolun yapımını onlara verelim. Hatta uzağa gitmeye de gerek yok: Güney’den yararlanalım. Leymosun-Lefkoşa otobanını kim yapmışsa, gelip bize de aynısını yapsın. Köylere giriş çıkış yapılan alt ve üstgeçitleri, işaretleri, aydınlatmasıyla beraber. Komple!
  3. SOL EĞİTİMİ VERİLSİN-‘Sol eğitimi’ derken, siyasi ‘sol’ değil. Trafik soldan ya, onun eğitimi… Trafiğin sağdan aktığı ülkelerden gelenlere trafiğe çıkmadan önce 48 saatlik (ya da neyse uygun süresi o kadar) bir uygulamalı eğitim verilsin. Çembere nasıl girilir, roundabaout’tan nasıl çıkılır dahil.
  4. İYİ SÜRÜCÜ TEŞVİK EDİLSİN- Bizim kültürümüzde başarılı olanı övmek değil, kıskanmak ve arkasından konuşmak olsa da, bunlardan kurtulmamız lazım. Trafikte de ‘cezalandırma’ yöntemi tamam değil. Hiç denemediğimiz ‘ödüllendirme’ yöntemini devreye sokalım. İyi sürücüleri tespit edip onurlandıralım. Bir trafik polisi de yolda durdurup, her şey tamamsa eğer “Bravo, iyi sürücüsünüz, sizinle ödül olarak selfie çekip face’deki trafik polisi hesabından paylaşacağım” dese ne güzel olur. Olmaz mı?