Traji-komik

Tayfun Çağra

Halil Karapaşaoğlu’nu polis evinden aldı, cezaevine koydu.
Neden?
Vicdani Reddi savunduğu için…
Neden?
Seferberliğe gitmediği için…
Askerliğini yapmasına rağmen…
Ama seferberliğe gitmeyi reddettiği için…

***

Halil 20 gün cezaevinde yatacak.
Neden?
Çünkü yasalar öyle diyor.
Tepki gösteriyoruz doğal olarak…
Cezaevi’ne neden girdi diye…
Mahkeme neden öyle bir karar verdi diye…
Çünkü yasa öyle diyor da ondan…
Hükümete tepki gösteriyoruz…
Neden izin verdi diye…
Çünkü siyaset mahkemeleri yönetmez.
Bunun için de gurur duymuyor muyuz zaten?
Güçler ayrılığını her şeye rağmen korumaya çalışmıyor muyuz?
Hükümetin Mahkemeye baskı uygulamasını beklemenin bundan sonrası için tam bir yıkım olacağını bilmiyor muyuz?
Biliyoruz da ‘vicdani ret’ten dolayı hapis yatmayı da vicdanen kabullenemiyoruz.

***

Hükümetten bir çalışma var şimdilerde…
Vicdani reddi yasalaştıran bir çalışma…
Muhalefetin engelleme girişimlerine rağmen Meclis’e sunulan…
Askerlik yapmak istemeyen, silah tutmayı reddedenlerin vicdani ret hakkını kullanabilmeleri için…
Bu çalışmanın yasalaşması Halil için de beklenebilir miydi, Mahkeme kararı geciktirebilir miydi, yasal bir uygulama yapılabilir miydi bilemem ama keşke yapılabilseydi…

***

Görüntüler hiç hoş değil.
Halil evinde bekledi, polis geldi, onu evinden aldı, polis arabasına bindirdi ve cezaevine götürdü.
Yine tekrar soruyorum;
Neden?
Çünkü seferberliğe gitmemiş.
O kadar dolandırıcı, kabadayı, gazete taşlayanlar, devletin parasını yiyenler, bulundukları konumu suiistimal edenler dışarıda elini kolunu sallaya sallaya gezerken ve de itibar görürken, “silah kullanmak istemiyorum, öldürmeyi reddediyorum” diyen Halil içeri atıldı.
Traji-komik bir durum.