Geçtiğimiz hafta sonu yaptığımız Trodos turu kar mevsimi bitmeden yapılması gereken bir gezi gibiydi… Gezimizden birkaç gün sonra haberlere yansıyan şekilde Trodos’ta tatil için bulunan 4 Kıbrıslı Türk ve 1 Kıbrıslı Rum’un arabalarına yapılan saldırı her ne kadar da ülkemizin diğer yarısında! yapılan gezilerle ilgili bir korku yaratılmaya çalışılsa da bu korkuya kapılıp o amaçlara hizmet etmemek gerekir.
Bu ülke hepimizin ve herkes bu ülkenin her istediği noktasında gezebilme, istediği yere gidebilme özgürlüğünü kullanmalıdır.
Kakopedria
Trodos gezisi farklı bir gün yaşanmasına neden oldu. Aqua Tur organizesiyle yaptığımız turda aileler, gençler bir otobüsü doldurduk.
Pazar gün olmasının da serbestliğinde! Kermiya kontrol noktasındaki yoğunluktan kurtulup ilerlediğimizde havanın güzel olmasının da etkisiyle bir ‘oh’ çektik. Trodos’a doğru dönüldüğünde bir sabah kahvesinin de getirdiği ferahlık Kakopedria’ya kadar rahat bir yolculuk yaşattı. Trodos’tan akan dere, oradaki küçük bir şelale ve betonlaşmamış, otantik yapılarıyla güzel bir tatil yeri olan Kakopedria’dan hemen sonra bir restoranda yenen öğle yemeğinden sonra Trodos’un tepesine doğru yolculuk başladı.
Karlar erimeden…
Buruna doğru tırmanırken çok az kar görünüyordu ama gezinti yeri ve teleferik bölgesine geldiğimizde henüz yoğun olarak duran karın varlığı gezinin amacına vardığının habercisiydi. Çocuklar da gençler de yetişkinler de şendi o karların içinde… Teleferik işletmesi ise el değiştirmiş ve sadece kayak yapacak olanlara yukarılara çıkma izni veriyor. Kayak yapmayacak olanlar kayanları izleyebilir, sıcak bir şeyler içebilir ve fotoğraf çektirebilir ancak…
Güzel bir günün ardından gezinin birkaç fotoğrafla sayfada da belgelenmesi iyi olur diye düşündük. Henüz gitmediyseniz karlar erimeden gitmekte yarar var.