Tüketim arttı, TL eridi, ELEKTRİK BORÇLANDI

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu, akaryakıt ihtiyacının karşılanmasına yönelik 11 Milyon Dolar kredi alarak borçlanmaya gitti, kurumun toplam borcu bu krediyle birlikte ay sonu itibarıyla 32 Milyon Dolar’a ulaşacak.

Fehime ALASYA


Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu, akaryakıt ihtiyacının karşılanmasına yönelik 11 Milyon Dolar kredi alarak borçlanmaya gitti, kurumun toplam borcu bu krediyle birlikte ay sonu itibarıyla 32 Milyon Dolar’a ulaşacak.

Borç miktarına ilişkin endişe edilecek bir durum olmadığını açıklayan Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (KIB-TEK) Mali Koordinatörü Hasan Başoğlu, borcun 190 Milyon Dolar’dan 27 Milyon Dolar’a indiğini anımsatarak, yaz döneminde artan tüketim ve dövizin etkisiyle buna mecbur kaldıklarını belirtti.

Kurumun yatırım için bir miktar daha borçlanmaya gidebileceğini anlatan Başoğlu, buna rağmen borcun kurumu rahatsız edecek boyuta gelmeyeceğini ifade etti.

Dün itibariyle Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nun 27 Milyon Dolar borcu bulunduğunu belirten Başoğlu, Resmi Gazetede yayınlanan 11 Milyon Dolarlık borçlanmayla birlikte rakamın 32 Milyon Dolar’a yükseleceğini anlattı.

“Bugün itibariyle 27 Milyon Dolar borcumuz var. Son yapılan borçlanmanın 6 Milyon Doları bu rakamın içerisinde, 5 Milyon Doları ise ayın sonuna doğru eklenecek. Yani bu rakam ay sonu itibariyle 32 Milyon Dolar sevilerine ulaşacak. Bu rakam kurumu sarsacak ciddi bir rakam değil.”

Kurumun çeşitli dönemlerde az veya çok kredi kullanımı ile borcu bulunduğuna değinen Başoğlu, bu miktarın kurumu etkilemeyeceğini söyledi.

Başoğlu, 2009-2013 yılları arasında borç stokunun oluştuğunu ve kurumun 190 Milyon Dolar borcu olduğunu, buna karşın 2017 yılının sonunda borç miktarının 25 Milyon Dolar seviyelerine indiğini kaydetti.

Başoğlu, “Bugün itibariyle 27 Milyon Dolar borcumuz var. Son yapılan borçlanmanın 6 Milyon Doları bu rakamın içerisinde, 5 Milyon Doları ise ayın sonuna doğru eklenecek. Yani bu rakam ay sonu itibariyle 32 Milyon Dolar sevilerine ulaşacak. Bu rakam kurumu sarsacak ciddi bir rakam değil” dedi. 


Kıb-Tek’in borcu 2009-2013 döneminde 190 milyona çıkmıştı, 2017 sonunda 27 milyon dolara indi; son krediyle toplam borç miktarı 32 milyon dolar olacak.

 

Borçlanmaya gidilmesinde temel nedenler

Borçlanmaya gidilmesindeki temel nedenlere değinen Başoğlu, “İki ters rüzgâr etkisinde kaldık” diyerek, döviz ve yaz aylarında artan tüketici kullanımını işaret etti.

Başoğlu, birinci temel etken nedenin özellikle yaz aylarındaki nakit akışında görülen fas farkı olduğunu belirterek, bunun yanında dövizde görülen artışın da maliyetleri etkilediğini kaydetti.

Tüketici sayısı arttığı ve yatırım ihtiyacı devam ettiği için borçların tamamen kapatılamadığını dile getiren Başoğlu, aksi halde ülkede enerji açığı ortaya çıkabileceğine değinerek, borç ve yatırım dengesini koruyarak, kurumu zora sokmayan çözümler üretildiğine dikkat çekti.  

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nun yeniden borçlanmaya gitmesini YENİDÜZEN’e değerlendiren KIB-TEK Mali Koordinatörü Hasan Başoğlu, bu borcun kurumu sarsacak bir durum olmadığına dikkat çekerek, mali yapıyla ilgili bilgi aktardı.
 

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (KIB-TEK) Mali Koordinatörü Hasan Başoğlu:

“Bu borç ciddi değil ancak dövizden etkileniyoruz”
 

Borçlanmaya gidilmesindeki temel nedenleri değerlendiren Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (KIB-TEK) Mali Koordinatörü Hasan Başoğlu, kurumdaki toplam borç miktarlarını paylaşarak, nasıl üstesinden gelindiğini anlattı.

Başoğlu, YENİDÜZEN’e yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Tüm dünyada işletmeler iki türde krediye ihtiyacı duyar, bu ya işletme sermayesi ihtiyacı için ya da yatırımla ilgili kredi ihtiyacıdır. Bizim son kullandığımız bu krediler, işletme sermayesi ihtiyacı içindi… Yani aylık gelir ve giderin dengesizliğiyle ilgili bir kredi ihtiyacı.

Bu gelir gider dengesini oluşturan temelde dört gider bir de gelir kalemi vardır, gider kalemlerinin başta geleni yakıt yani fuel-oil’dir. İkinci büyük gider kalemi ise AKSA’dan enerji satın alımı, üçüncüsü personel maaşları, dördüncüsü de bakım onarım ve diğer faaliyet giderlerdir. Kurumun temel gelir kaynağı ise Enerji satışları ve proje gelirleridir. 

Kurumun gelir ve giderlerinin takip edildiği aylık, 3 aylık ve yıllık ‘tahmini’ gelir ve gider tablolarımız vardır. Tahmini olsa bile her ay kurumun nakit akışını tahmin edebiliyoruz. Nakit Akım tablolarından hareketle Kurumun –varsa-kredi ihtiyaçları tespit edilmekte ve bu doğrultuda borçlanmaya gidilmektedir.

Haziran ayı Nakit Akım tablomuzda, yakıt ihtiyacının ciddi anlamda artacağı tespitiyle kredi ihtiyacımızın olacağı saptanmış ve doğrultuda borçlanmaya gidilmiştir.”

“Kredi kullanmamızdaki temel unsur, yaz aylarındaki tüketimin artması ve döviz oldu. Bu fark yaz mevsiminde yakıt kullanımının artması nedeniyle açılıyor, diğer aylarda normale dönüyor. Ekim ayında nakit fazlası olan bir kurum olmaya başlıyor, borçları önemli ölçüde düşürüyoruz”

“Kredi kullanmamızdaki temel unsur, başlıca nakit akışındaki faiz farkından kaynaklanıyor”

“Sıcaklar başlıyor, bu mevsimde daha çok yakıt alım ihtiyacımız oluyor.
Temmuz ayına girdiğimiz anda tüm santrallerimiz tam kapasite devreye giriyor. Tüketiciler klimalarını bu ay çalıştırıp kullanmaya başlıyor, 30 gün kullanıyor, faturası ay sonu çıkıyor, bir ay sonra, ağustos sonu ödüyor. Ama ben o kullanılan yakıtı haziran ayında aldım. Bu nedenle elimde olan nisan mayıs aylarındaki enerji satışımın tahsilâtıdır ki bu da çok düşüktür.

Gelirim düşük, ama giderim fazla, o yüzden kredi ihtiyacı doğuyor. Son bahar döneminde de tam tersi oluyor. Yaz aylarının yüksek tüketiminin faturaları Eylül, Ekim aylarında tahsil edildiğinden bu dönemdeki nakit akım tablosu fazla vermektedir. Bu dönem de kredi kullanma değil kredi geri ödeme dönemidir. Tüm dünyadaki enerji şirketlerinde mevsimsel özelliklere bağlı gelir, gider dengesizlikleri bu yüzden yaşanmaktadır.

Kredi kullanmamızdaki temel unsur, yaz aylarındaki tüketimin artması ve döviz oldu. Bu fark yaz mevsiminde yakıt kullanımının artması nedeniyle açılıyor, diğer aylarda normale dönüyor.

Ekim ayında nakit fazlası olan bir kurum olmaya başlıyor, borçları önemli ölçüde düşürüyoruz.

Mevsimsel etkilerde olduğu gibi petrol ve dövizdeki artışı önce ödüyoruz daha sonra fiyatlara yansıtıp bir aylık sürede tahsil edebiliyoruz. Burada da yine maliyetlerdeki artış ile tahsilat arasında geçen sürenin finansmanı gerekmektedir.”

Döviz büyük etken…

“Dövizde görülen kur artışı ve petrol fiyatlarının artması bizi çok fazla etkiledi. Şartlar bizim dışımızda gelişiyor.  Kurum giderlerinin, yakıt, enerji alımı, iletim ve dağıtım hatları yatırımları, santral bakım onarımlar gibi giderleri yaklaşık %85’inin dövize bağlı olması tarife düzenlemelerinin yukarı yönlü değişikliğini gündeme getirmektedir.”

“Bu borç ciddi bir rakam değil”

“Şu an kurumun 27 Milyon Dolar borcu vardır. Dört yıl önce bu rakam 198 Milyon Dolar idi. Bir miktar borçlanmamız bence çok normal. Bu borç miktarı zaman içerisinde, anlattığım etkenlerle artıp azalıyor. Şimdi bu dönemde çok fazla giderimiz var, bunun tahsilâtını hemen yapamıyoruz, o yüzden borçlanmaya gittik. Dolar ve petrolde olan oynamalar nedeniyle tarifelerimizde de değişiklikler olabilir. Konu yasa ve nizamname doğrultusunda takip edilmektedir.”

Kurum, tarifelerde düzenleme yaparak gelir gider dengesini bozmamalı.

2009-2013 döneminde gelir/gider dengesinin bozulması kurum borçlarını 190 Milyon dolar seviyesine kadar taşımıştı. Bu dönemde ciddi bir borçlanma oldu ve hiç yatırım yapılamadı.

2014-2017 yıllarında çeşitli yatırım ve düzenlemelerle, nakit akışının olumlu yönde ilerlemesiyle bu borç miktarı 2017 sonu itibariyle 25 Milyon Dolar seviyesine çekilmiştir.

Bugün itibariyle ise kurumun 27 Milyon Dolar borcu bulunmaktadır. Son yapılan borçlanmanın 6 Milyon Doları bu rakamın içerisinde olup, 5 Milyon Dolarlık kısmının ay sonuna doğru kullanılmasıyla rakam 32 Milyon Dolar seviyesine çıkacaktır. Bu rakam kurumu sarsacak ciddi bir rakam değil.

Kurumun yatırımları için bir miktar daha borçlanması artabilir, bu da bizi rahatsız edecek boyuta gelmez.”

 

 

 

 

Özel Haber Haberleri