Derya ULUBATLI
Var olan siyasi krize eklenen video skandalı ülkeyi kaosa sürükledi, her sektördeki sorunlar birikti. Sektör temsilcileri "mutlak erken seçim" istedi, gidişata "dur" dedi.
Son haftalarda basına yansıyan bazı haberler “ülke yangın yerine döndü” yorumlarına neden oldu, birçok farklı sektörden temsilci düşüncelerini YENİDÜZEN’e aktardı.
Kurultay derdi ve şantaj iddiaları arasında, ülkenin esas sorunlarının göz ardı edildiği vurgulandı. Günden güne artan hayat pahalılığı ve her gün gelen yeni zamlar, ülkede yıllardır yapımı tamamlanamayan ‘yarım inşaat’ projeleri, eğitimin ve özel sektörün dertleri toplumun genelinde olumsuz bir etki yarattı. Tüm bunlar yaşanırken hükümet çevrelerinin ‘kendi çıkarlarını gözettiği’ ve özellikle Ulusal Birlik Partisi cephesinin Kurultay derdiyle meşgul olduğu için halkın diğer sıkıntılarını görmezden geldiği savunuldu.
Çeşitli sektörlerden oda, birlik ve sendikalar ülkedeki mevcut durumu yorumladı, ortak görüş ‘mutlak erken seçim’ oldu.
Oda ve Birlikler ne dedi?
Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Ali Kamacıoğlu ülkenin ‘yangın yeri’ olduğundan yakındı, son 6 ayda sadece Kurultay’ın konuşulduğuna dikkat çekti. Kamacıoğlu, yetkililerin yakında yönetecek bir ülke bulamayacağını ileri sürdü. Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Turgay Deniz ise birçok şeyin Kurultay’a kilitlendiğini ve bir an önce erken seçime gidilmesi gerektiğini belirtti. Öte yandan Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer ülkenin ilk kez bu kadar ‘itibarsız’ bir hale geldiğini ve yarım kalan hiçbir projeye müdahale edilmediğini söyledi. Gürcafer, “bunca yıldır iş dünyasındayım, böyle kötü bir yıl yaşamadım” dedi. Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Başkanı Mahmut Kanber ülkenin az gelişmiş bir demokrasiye sahip olduğunu , bu yüzden iktidar kavgalarının toplumu bire bir etkilediğini dile getirdi. Kanber, Oda olarak bu durumdan rahatsızlık duyduklarını ifade etti. Kıbrıs Türk Otelciler Birliği Başkanı Dimağ Çağıner ve Kıbrıs Türk Turizm ve Seyahat Acenteleri Birliği Başkanı Orhan Tolun ise işin ‘turizm’ kısmını yorumladı, bu dönemde turizmin çok ‘dışlandığını’ ve kimsenin turizmi ayağa kaldırmak için adım atmadığını savundu. Son günlerde sorunlarla gündemde olan sektörlerden birinin temsilcisi, Benzinciler Birliği Başkan Yardımcısı Ertan Fidan ise hükümetten fiyat ayarlaması beklediklerini ancak halen bir sonucun çıkmadığını belirtti. Kurultay’ın kendilerini çok etkilemediğine inandığını da söyleyen Fidan, “yakıt konusunu siyasetin içine çok sokmuyorlar” şeklinde konuştu.
Sendikaların görüşü ne yönde?
Kurultay sürecinde halkın birçok sorununun göz ardı edildiğini savunan Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası Başkanı Güven Bengihan, hükümettekilerin kendi dertlerini düşündüğünü ve halkın menfaati için hiçbir adım atmadığını savundu. Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası Genel Sekreteri Şener Elcil ise eğitimle ilgili geçmeyi bekleyen özel eğitim tüzüğü, öğretmen nakil tüzüğü gibi birçok yasa olduğunu ama bu süreçte ‘bilinçli olarak’ hiçbirinin yapılmadığını iddia etti. Öte yandan Hür-İş Genel Başkan Vekili Ahmet Serdaroğlu “ülkede tüm hayat durma noktasına geldi, Kurultay var diye tüm hayat buna endekslenmemeli” yorumunu yaptı.
Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Ali Kamacıoğlu:
“Yakında yönetecek bir ülke bulamayacaklar”
Ülkenin ‘yangın yeri’ olduğundan yakınan Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Ali Kamacıoğlu, böyle bir süreçte hükümetin olmayışının da oldukça sıkıntılı olduğunu söyledi. Son bir yıl içerisinde yüzde 30’luk bir devalüasyon yaşadıklarını kaydeden Kamacıoğlu, “bunu bırakın KKTC, Amerika ekonomisi bile kaldıramaz” şeklinde konuştu. Kamacıoğlu şunları aktardı: “Eğer bu gidişat devam ederse yarın yönetilecek bir Sanayi Odası ve KKTC bulunamayacaktır. Tüm siyasiler boş bir uğraş içerisindedir. Böyle bir durumda olduğumuz için çok üzgünüm”.
“Son 6 aydır sadece Kurultay konuşuluyor”
Son 6 aydır ülkede Kurultay konuşulduğunu dile getiren Kamacıoğlu, ülke gündemini bunun meşgul ettiğini ve kimsenin halkın sorunlarına bakmadığını savundu. Kamacıoğlu, “kim haklı kim haksız önemli değil, halk bu durumdayken bunların konuşulması asla doğru değil” dedi.
Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Turgay Deniz:
“Her şey Kurultay’a kilitlenmiştir”
Aylardır Meclis’in çalışmamasının kabul edilebilir bir durum olmadığına değinen Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Turgay Deniz, seçilmiş milletvekillerinin asli görevinin mecliste yasal çalışmalar yapmak ve karar almak olduğunu ancak bunun bir türlü yapılamadığını dile getirdi. Deniz şunları söyledi: “Özellikle bu pandemi döneminden sonra sektör olarak beklediğimiz birçok yasa var ve bunlar için neredeyse hiçbir şey yapılamadı. Önümüzde bir Kurultay dönemi var ve birçok şey buna kilitlenmiştir. Ne yazık ki söyleyecek bir şey bulamıyoruz çünkü kurulacak yeni hükümet de biraz bu kurultaya bağlıdır. Bir an önce yeni bir seçim hükümeti kurulmalı ve daha fazla geç kalınmadan seçime gidilmelidir”.
Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Başkanı Mahmut Kanber:
“İktidar kavgaları topluma yansıtıldı”
Pandemiden bugüne özellikle UBP’nin içinde olduğu hükümetlerin ülkeyi idare edemediğini savunan Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Başkanı Mahmut Kanber, “Dünyada birçok ülke ekonomi ve sağlık politikalarıyla durumu dengeye getirmeye çalıştı ama bizim ülkemizdekiler kendi içindeki iktidar kavgaları ve çekişmeleri ile meşgul olmayı seçti” dedi. Kanber şöyle devam etti: “Burası demokrasisi gelişmiş bir ülke olsa siyasi partilerin iç meseleleri toplumu bağlamazdı ama burada devlet partileşmiştir. UBP devleti kendi çıkarları doğrultusunda kullanmaktadır. Toplumun ve halkın ihtiyaçları dışında adımlar atılıyor ve halk uyutuluyor. Ülkede şu an bir yönetim boşluğu oluştu. Biz de ekonomiyle bağlantılı bir topluluk olarak bu durumda çok rahatsızız ve bir an önce yeniden başlayabileceğimiz, temiz bir sayfa açabileceğimiz bir dönemin gelmesini istiyoruz”.
Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer:
“İlk kez bu kadar itibarsızlaştık”
Kıbrıs’ın kuzeyinin tarihinde ilk kez bu kadar ‘itibarsızlaştığını’ savunan Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, ülkedeki en büyük kaybın bu olduğunu aktardı. Gürcafer şunları söyledi: “Ekonomi dibe vurdu, çocuklarımız yurduna olan inancını yitirdi. Israrla halen çekip gitmiyorlar ve aynı konularla toplumun önünde tartışmaya devam ediyorlar. Yaşananları hayret ve sinirle izliyoruz. Bu anlamda UBP Kurultayını çok önemsiyor, bir an önce aklı başında birilerinin hükümete gelmesini istiyorum”.
“Birçok proje yarım, kimse müdahale etmiyor”
Şu anda ülkenin ‘sahipsiz’ durumda olduğuna da dikkat çeken Gürcafer, düzgün bir kontrol mekanizması olmadığını ve kendi sektörlerinde de birçok işin yarım kaldığını belirtti. Tüm bakanlıkların birbirinden bağımsız hareket ettiğini ve bir şeyleri çözmeye çalıştığını ifade eden Gürcafer, ‘bütünlüklü’ bir çalışma yapılmadığı sürece hiçbir şeyin sonuca ulaşamayacağını kaydetti. Gürcafer sözlerini şöyle sürdürdü: “Bayındırlık ve Ulaştırma, Eğitim ve Tarım gibi bakanlıklar ayrı ayrı bir şeyler yapmaya çalışıyor ancak genel olarak ülke çok sahipsiz bırakıldı. Her proje yarım kaldı. Bütünlüklü bir hükümet olmadığı ve herkes birlikte hareket etmediği sürece düzgün iş yapılamaz. Ne yazık ki herkes başka alemde, kendi kazanımlarının derdinde…”
“Bunca yıldır iş dünyasındayım, böyle kötü bir yıl yaşamadım”
Bu süreçte sektörlerindeki bazı haksızlıklarla ilgili şikayetlerde de bulunduğunu ancak kimsenin bunlarla ilgili adım atmadığını da aktaran Gürcafer konuyu şöyle anlattı: “Taş-yapı firması köy yolları için kendisine tahsis edilen malzemeyi iç piyasaya satıyor ve açıkça hırsızlık yapıyor. Bunu hükümettekilere ihbar ettim ancak bu karmaşada kimse bunu önemsemedi, önlem almadı. Öte yandan Büyükkonuk’ta eko köyde çivi bile çakmamak gerekirken, çok güzel bir tepenin altı oyuldu ve tahrip edildi. Kimse buna müdahale etmedi. Kısacası tek umursadıkları şey kurultay ve seçim. Ülkemiz ayaklarımızın altından kayıyor, ekonomi yerle bir… Bunca yıldır iş dünyasındayım, böyle kötü bir yıl yaşamadım, umarım bir daha yaşamayız”.
Kıbrıs Türk Otelciler Birliği Başkanı Dimağ Çağıner:
“Kimse turizmle ilgilenmiyor”
Siyasi karmaşa ve kaosun turizm sektörünü de vurduğunu belirten Kıbrıs Türk Otelciler Birliği Başkanı Dimağ Çağıner, gelmiş geçmiş hiçbir hükümetin bu sektör için çaba göstermediğini dile getirdi. Çağıner şöyle devam etti: “Gönül ister ki sağlam bir hükümet kurulsun ve turizm sektörüne de gerekli önem verilsin. Meclis yasa yapma gücünü kullansın, onu uygulayan bir hükümet olsun, ihtiyaçlarımız karşılansın ve plan program yapalım ancak şu an bunların hiçbiri yapılmıyor. Şu an 2022 için bile geç kalmış durumdayız”.
“Cesur kararlar alacak kişilere ihtiyaç var”
Herkesin ülkenin kaotik ortamından dolayı hükümete gelmekten korktuğunu iddia eden Çağıner, hükümete gelecek kişilerin ‘cesur kararlar alacak’ siyasiler olması gerektiğini belirtti. Şu an için maaşları dahi ödemekte zorlanan bir maliyenin varlığına dikkat çeken Çağıner, gelecek kişilerin ‘radikal reformlar’ yapması gerektiğine dikkat çekti. Çağıner şunları aktardı: “Bu ülkenin ekonomisi çökmüştür ve bunu kimse değiştiremez ancak bunun çıkış noktasını öngörecek olan yeni gelecek hükümettir. Birilerinin halka artık doğruyu söylemesi gerekiyor, acı gerçeği vermesi gerekiyor ancak herkes seçim derdiyle halka mavi boncuk dağıtıyor, güzel bir ülke resmi çiziyor. Şu anda kaos ve kurultay seçim gündemin ortasına oturmuştur ancak bunlar sanal konulardır, genel çerçevede sorun çok daha büyüktür”.
Kıbrıs Türk Turizm ve Seyahat Acenteleri Birliği Başkanı Orhan Tolun:
“Hükümet otoritesini kullanamadı”
Hükümetin otoritesini kullanamadığından ve süreci yönetemediğinden yakınan Kıbrıs Türk Turizm ve Seyahat Acenteleri Birliği Başkanı Orhan Tolun, özellikle pandemi döneminde takip edilen politikaların yanlışlığından sadece kendi sektörlerinin değil, tüm ülke ekonomisinin çok zarar gördüğünü ifade etti. Tolun şöyle devam etti: “Biz bu ülkeye turist getiremedik. Dolayısıyla adaya para da girmedi. Başka ülkeler ekonomi ve sağlığı nasıl yürüteceğim derken, bizde sürekli hükümet değişiyor ve başkaları günah keçisi yapılmaya çalışılıyor. Birçok ülkede turizm canlandı, en yakınımızdaki güneyde de bunu görmek mümkündür ancak bizim ülkemizde hiçbir şey ilerleyemedi. Tüm bunların sebebi hükümetin otoritesini kullanamaması ve yüklerini sürekli başkalarına atmasıdır”.
Benzinciler Birliği Başkan Yardımcısı Ertan Fidan:
“Kazancımızla oynanırsa müdahale edeceğiz”
Akaryakıtın dolum tesisleri tarafından sınırlanmasının ülkedeki en büyük sorunlardan biri olduğuna dikkat çeken Benzinciler Birliği Başkan Yardımcısı Ertan Fidan, son günlerde yaşanan sıkıntılarla bağlantılı olarak hükümetten ‘fiyat ayarlaması’ beklediklerini ancak bunun halen yapılmadığını söyledi. ‘Edindiğimiz bilgi Bakan Arıklı’nın benzincilerin kazancıyla oynamak istediği yönündedir’ şeklinde konuşan Fidan, “öyle bir durum olursa Birlik olarak adım atacağız” dedi.
Kurultay ile ilgili de yorum yapan Fidan, “bunun bizi ciddi anlamda etkilediğini düşünmüyorum, akaryakıtta bir sorun olursa bundan herkes olumsuz etkilenir, bu yüzden genelde yakıt konusunu siyasetin içine çok sokmuyorlar” şeklinde konuştu.
Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası Başkanı Güven Bengihan:
“Kurultay için halkın esas sorunları göz ardı ediliyor”
Kurultay sürecinde halkın birçok sorununun göz ardı edildiğini savunan Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası Başkanı Güven Bengihan, Kurultay için Ulusal Birlik Partisi yetkililerinin ‘partililerine normal süreçte sağlayamadıkları bazı menfaatleri kurultaya destek sağlamak adına sağladıklarını’ savunarak geriye kalan tüm sorunların köşeye itildiğini belirtti. Bengihan şunları söyledi: “Meclisin kapanmasında ve açışında bile nisap sağlayamayan bu hükümet imar planında birkaç belediyeyi bir araya getirerek kararı Birleşik Kurul’dan geçirdi. Bu, Kurultay’a iki hafta kala yapıldı. Halkın faydasına olacak sorunları çözmek için hiçbir şekilde bu iradeyi göstermiyorlar ancak kendi işlerini bir çırpıda hallediyorlar. Anayasayı ayaklar altına alarak kendi menfaatleri için birçok kararnameyi Meclis’ten geçirdiler ancak halkın menfaati için bekleyen birçok yasa tasarısı için hiçbir ilerleme sağlamadılar”.
“Halk adına hiçbir adım atılmadı”
Hükümetin sözde istifa ettiğini ancak yetkililerin halen koltuklarında oturup ülkenin kaynaklarından faydalandığını ileri süren Bengihan, bu sürede hükümettekilerin ülkeyi başıboş bıraktığını ve bu yolla ‘fırsatçılara’ alan açtığını savundu. Bengihan şöyle devam etti: “Herkes istediği şeyi yaptırmak için fırsat kollamaya başladı. Bu ülke yöneticileri, kendi halkını fırsatçıların eline bıraktı. Bu memlekette dövizin halinden dolayı TL günden güne eriyor, ekonomi, yerle bir oluyor ancak bizim tek derdimiz ülkenin başbakanı Faiz mi olacak Ersan mı? Siyasetin seviyesi ne yazık ki çok düştü ve bu süreçte halk adına hiçbir adım atılmadı”.
Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası Genel Sekreteri Şener Elcil:
“Birçok eğitim yasası bilinçli olarak bekletiliyor”
Eğitimin pandemide yaşadığı sorunları çözecek bir devlet mekanizması olmadığını belirten Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası Genel Sekreteri Şener Elcil, eğitimle ilgili geçmeyi bekleyen özel eğitim tüzüğü, öğretmen nakil tüzüğü gibi birçok yasa olduğunu ama bu süreçte ‘bilinçli olarak’ hiçbirinin yapılmadığını iddia etti.
‘Normal ülkelerde bu şekilde bir meclis olmaz’ şeklinde konuşan Elcil, adanın bir ‘olağanüstü hal’ bölgesi olduğunu savundu. Elcil şöyle devam etti: “Burada tamamen Türkiye’nin sözü geçiyor ve Meclisi bile bize karşı kullanıyorlar. Bunun en güzel örneğini son gelişmelerle görebiliriz. Özellikle AKP’nin Türkiye’de yaptıklarının benzeri burada da olmaya başladı. Toplumun sorunları, asgari ücret, eğitim ve sağlık, bu ülkeyi gerçekten yöneten Türkiye’nin çok da umurunda değil, o yüzden buradaki işbirlikçiler de bunu umursamıyor ve kendi dertlerini ön plana alıyor. Ne yazık ki herkes de buna alet ediliyor”.
Hür-İş Genel Başkan Vekili Ahmet Serdaroğlu:
“Ülke durma noktasına geldi”
Bu kaoslardan işçi kesimin de etkilendiğini ifade eden Hür-İş Genel Başkan Vekili Ahmet Serdaroğlu, maddi manevi birçok işlerini hükümetin durumundan dolayı beklettiklerini aktardı. Serdaroğlu şunları söyledi: “Yazışmalarımız, sözleşmelerimiz var ancak hükümetten dolayı bir türlü bunları yerine getiremiyoruz. Sürekli hükümetin olmayışı ve Kurultay süreçleri öne sürülüyor. Bir kurultay süreci yaşanıyor diye ülke durma noktasına gelmemeli, hayat buna endekslenmemeli. Hükümet ve meclistekiler vatandaşın, kurum ve kuruluşların yürüyebilmesini sağlamak için oradadır ancak Kurultay yüzünden devletin hizmetleri durma noktasına gelmiştir. Bu son derece yanlıştır. Bu sektör olarak bizim görmek istediğimiz bir tablo değildir ancak maalesef toplum olarak bunu yaşıyoruz. Umarım bu süreci bir an önce atlatırız ve bizi kötü yönetenlere bir daha fırsat vermeyiz”.