Turgut Çalıcı
mail: turgutcalici@gmail.com
Disiplinli konuşmak, ne kadar da zor olmuş.
Herkes her şeyi, söyler olmuş.
Aslında hiçbir şeyi, bilmeden söylemeye başlamış.
Söylemek güzel de, söylerken ne söylediğine bakmak gerek insanların, içi dolu mu diye.
Laf kalabalığı içinde, bir kısır döngüdür de gidiyor.
Araştırarak yazmak güzel, araştırarak konuşmak güzel ve bir de düşünerek söylemek güzel...
Aslında herkes her şeyi söylesin, konuşsun ama düşünsün, araştırsın da konuşup, söylesin.
Bu araştırma hadisesi, en önemli meseledir çünkü.
Herkes son dönemde, her şeyi bildiğini sanıyor ve konuşuyor.
Bu sefer de ne oluyor? Bilgi kirliliği.
Örneğin; ele alalım içinde bulunduğumuz durumu.
Herkesin gündemi su.
Sosyal medya da herkes okumadan, bilgi edinmeden yazıyor.
Acı olan ise okumadan, araştırmadan yazıyor, bu sefer de ne oluyor?
Hemen eleştiri okları, araştırılmadan yazılan, yazının saldırdığı kişiye dönüyor.
Ve günün sonunda, yargısız infaz oluyor.
Ben şuna benzetiyorum hep, okuyup araştırmadan yazanları...
Hani şu eskiden sokaklarda kedileri yakalar, kuyruklarına uzun bir ipin ucuna, üç-dört adet teneke maşarabba bağlarlardı ya; şimdi sosyal medyada, ha bire yazı yazanlar da, aynı kedinin kuyruğundaki maşarabba gibi, yerlerde sürüne, sürüne sadece ses çıkartır.
Ama sadece içi boş, kuru gürültü.
Olay aslında, bundan ibaret.
Bu yüzden demem odur ki, araştırıp yazın, araştırıp konuşun ve bir de düşünerek konuşun bakın o zaman, her şey daha güzel olacak.
Ve en çok Uğur Mumcu'nun bu söylediği sözü seviyorum.
Bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olunmaz.
Sevgiyle kalın.