2007’nin Aralık ayı…
Hava buz gibi…
Kar, ha yağdı, ha yağacak…
Sabahları pus-soğuk bir birine geçmiş…
Koyu gri bulutlar tepemizde…
Homurdanıyorlar, kızgın!
Yer, Gülseren Kışlası…
Askeriz!
Daha doğrusu “çavuş adayıyız” hepimiz.
Eğitim Taburu’nda birer neferiz!
Varlığımız Türk varlığına armağan (!)
***
Buz gibi 2007 kışında…
Marşlar okuyor, savaş naraları atıyoruz.
Kıt-a dur!
İleri marş!
Tüfek omza havasındayız!..
Dedim da birer mücahidiz biz…
Savaşa susayan askerleriz…
Ellerimizde ölüm makineleri…
Marş okuyoruz, kar soğuğunda…
***
Marşın bir bölümünde TÜRK KIBRIS için yemin ediliyordu.
Sözleri öyle…
“Ya TÜRK Kıbrıs var olur, ya mücahit yaşamaz”
Bizim takımda o bölüm 'orijinali' gibi duyulmuyordu, her nedense (!)
“Ya TÜM KIBRIS var olur, ya mücahit yaşamaz” diye bir cümle yankılanıyordu, askeri kışlada!
Aman Tanrım!..
Komutan kızgındı!.
Nasıl olur da TÜRK Kıbrıs, TÜM Kıbrıs olmuştu?
Mümkün olamazdı, olmamalıydı.
Marşı yeniden, yeniden okuyorduk.
Tekrar tekrar üstüne…
Olmuyordu!..
Yine bir harf değişiyor, TÜM KIBRIS’ı yaşatmak için yemin ediyorduk biz!
***
Bunları neden mi anlatıyorum?
Nedeni şu:
Dün Türkiye’de demokratikleşme paketi açıklandı.
Birçok konuda önemli adımlar atıldı.
Bu adımların bir parçası olarak okullarda okutulan 'ANDIMIZ' da kaldırıldı.
Hani “Türküm” diye başlayan ve “Varlığım Türk varlığına armağan olsun” diye devam eden andımız…
Kürtlerin, Çerkezlerin ve daha nice azıklıkların her zaman acı çeke çeke okudukları andımız…
Dileğim odur ki; Kıbrıs’ta da TÜM KIBRIS’ın varlığına yemin etmek de devlet kararıyla desteklenir bir gün…
Savaş çığırtkanlığı yasaklanır…
BARIŞ, Kıbrıslı gençlerin yüreklerinden çıkar, ülkemizi yönetenlerin de ANDI olur…
Varlığımız tüm KIBRIS’ın varlığına armağan olur.
Bir gün…