Türk Yerleşimci Kolonyalizmi ve Sınıfların İnşası

Halil Karapaşaoğlu

1974 yılından soğraki süreçte özelliynan 1983’den soğra Türg sermayesi kuzeyde inşa edilme sürecine girmişdir. 1983’den 2023 yılına kadar Türg sermayesinin kuzeyde inşa süreci devam ederkana 40 yılın ardından Türkiye sermayenin şekillendirilmesi açısından başga bir nogdaya geçmeye garar verdi.

Marxizm sınıflar üzerine gurulu bir düşüncedir. Sınıflar arasındakı çatışmalar ve çelişkiler üzerine gurulu siyasal bir yöntem izler. Üretim araçlarnın mülkiyetinin hangı sınıfın elinde olduğu sorusu, ezilen sınıfın özgürleşmesi için önemlidir. Mülkiyet ilişkilerinin sahibliği üzerinden toplumsal ilişgileri tanımlar. Marxizm insanı mudlag eyi mutlag fena olarag gabul edmez. İnsanın içinde bulunduğu toplumsal goşullar içinde insanın bilincinin belirlendiyini ifade eder. Egemen sınıfın ideolojig hegomonya araçlarıyla kitlelerin bilincinin belirlendiyi tesbitini yabar. Somud goşulların somud tahlilinin yapılmasını salıg verir. Yani koşulların süregli olarag deyiştiyini ve süregli olarag deyişen bu koşullar üzerine düşünülmesi geregdiyini vurgular. Goşulların yani hayatın süregli olarag deyişim ve dönüşüm içinde olması diyalegdig materyalizmdir de aynı zamanda.

Karl Marx veya Friedrich Engels üreddigleri çalışmalarda Yerleşimci Kolonyalizm’den bahsedmemişdir. Ancag her ikisidi da yerleşimcilerden bahsedmişdir. Özelignan İngilitere’nin İrlanda’ya daşıdıgları yerleşimciler üzerine yapdıgları tesbidler vardır. Karl Marx’ın eñ önemli eserlerinden olan “Das Kapital” da Marx, kapitalist birikimin bir sonucu olarag ortaya çıkan artıg işçi nüfusunu, kapitalist üretimin kaldıracı, kapitalist üretim tarzının varlıg goşulu olduğunu vurgular. Bu nüfusun sermayeye aid olduğunu sermaye için yedek sanayi ordusu işlevi gördüyünü ifade eder. Marx artıg işçi nüfusunun sermaye ile olan ilişgisini tartışırkana artıg işçi nüfusunun sermayenin ihtiyaçlarına göre “her an sömürülmeye hazır insan malzemesi” olarag tanımlar (Marx, 1990, syf. 784).  Bu nüfus sermayenin bir enstürümanına dönüşür. Sermaye artıg işsiz işçi nüfusunu istediği her alanda gullanmag için bir “araç” olarak tahakkümünde dutar.  Yerleşimci Kolonyalizm kapitalizm öncesi dönemlerde de görünmegdedir. Bu dönemlerde de ekonomi politig bir garşılığı vardır bir yerden bir yere kitlesel olarag insan daşımanın. Ancag kapitalizmle birligde bu kolonizasyon biçimi başga bir nogdaya daşınmışdır. Burada diggad çekici nogda “artık işçi nüfusudur”. Egemenlerin artık işçi nüfusunu nasıl gullandığı onların üzerinde nasıl hegemonya inşa eddigleri tahlil edilmesi gereken süreçlerdir.

Marx, 16. ve 17. yüzyıllarda İngiltere’nin İrlanda’yı kolonize etme planının İrlanda’dan yerlilerin temizlenmesi ve yerlerine sadıg İngilizlerin yerleşdirilmesi olduğunu belirtir (Marx, Engels, 1978, syf. 137). Marx, İngiliz ve İrlandalı işçi sınıfları arasındakı çıkar ilişgilerinin çatışmasını vurgular buraşda. İrlanda ve İngiliz işçi sınıfları arasındakı çıkarların farglı olmasını sağlayan sömürgecinin İngiliz işçi sınıfıyla gurduğu ilişgidir. Marx İngiliz işçi sınıfını İrlanda sorunu üzerinden “fetiş”leştirmedi. Kutsamadı!   

Yerleşimci Kolonyalizm’de işgal bir olayın ötesine geçer ve yapısal bir deyişime neden olur (Wolfe, 1999, p.2). Wolfe’un vurguladğı gibi sömürgecilig bir yapıdır. Yapısal deyişimlerin gerçegleşmesine sebebiyed verir. Türkiye 1974 yılında Gıbrıs’ı işgal eddi. Doğrudur. Türkiye Kıbrıs’ı işgal edmegle galmadı. 1974 yılı bitmeden işgal eddiyi bölgeleri dönüşdürmeye başladı. 1975 yılından itibaren kuzeyde yeni bir yaşam inşa eddi. Yani gendi kolonisini gurmaya başladı.

1975 yılında Kıbrıs Türk Federe Devleti guruldu. Türgçe gonuşmayan bütün Gıbrıslıların daşınmaz mülglerine ve üretim araçlarının mülkiyetine el gonuldu. Bu ne anlama geliyordu? Bu 1974 işgalinin bir sonucu olarag yenñi sınıfların inşa edilme süreçlerinin başladığını gösteriyordu. Özelliynan Rumca gonuşan Gıbrıslı işçi sınıfı ortadan galdırılırkana, Rumca gonuşan Gıbrıslı üst sınıf da ortadan galdırılmışdı. Türkiye’nin kuzeydeki hag ve çıkarlarıynan çelişen sınıflar yog edildi. Bu sınıfların yog edilmesiynan boşlug Türgce konuşan Gıbrıslılarnan dolduruldu. Yani Türgce gonuşan Gıbrıslılar kuzeydeki üretim araçlarının işletilmesi için gullanıldı. Gıbrıslıtürg yukarı sınıfı da önemli bir sıçrama gerçegleşdirdi. Marxizm’de devled egemen sınıfların hegomonya aygıtıdır. Yani devled egemen sınıfın teşkilatlanmasını, ezilenler üzerinde egemenliğini gurmasını sağlamagdadır. Kıbrıs Türk Federe Devleti bu geçiş sürecini sağladı. Taşınmaz mallar ve üretim araçlarının mülkiyeti kamusallaştırılmışdı. Bu kamusallaştırma Türg ırgcılığı üzerine guruluydu. O yüzden ciddi bir şekilde kuzeyde “kamu” nedir, kamusal olan nedir, kamusal olan hangı koşullarda özgürleştirici bir edgiye sahibdir hangı goşullarda kölelig ilişgilerini doğurur tartışmasını yabmag elzemdir. Kolonileşdirme süreçlerinde kamusallaştırma süreçleri hangı parametreler diggade alınarag gerçekleşir? Bu soru üzerine kafa yorarsag bugün verdiyimiz siyasal mücadeleyi başga bir aşamaya daşıyabiliriz. Bu mülkiyed, üretim araçlarının mülkiyetinin el deyişdirmesini 1974 üzerinden okumaya başlarsag bugün yaşadığımız mülkiyed ve üretim araçlarının mükiyetinin el deyiştirmesini anlayabilirig. 1974 yılında imha edilen sınıfların yog edilme süreçlerini anlayabilirsag, Türgçe gonuşan Gıbrıslı işçi sınıfının neden yog edildiyini anlayabilirig. Sıra Türgce konuşan Gıbrıslı üst sınıfının yog edilmesine mi geldi?

1974’den soğra gurulan Kamu İktisadi Kuruluşları (KİT) 1974 yılından soğra oluşturulacag yenñi sınıfların inşa edilmesi için oluşdurulmuş önemli aparadlardı. Egemen sınıf üretim araçlarnı işledeceg kapasitesi olmadığında “devledleşdirme” yöntemini gullanır. Sınıf o kapasiteye ulaşana gadar onun adına devled bu işledmeleri işledir. O kapasiteye ulaşdığında o işledmeler özelleşdirilir. Yerleşimci kolonyalizm yerlilerin imhası üzerine gurulu olduğundan yerlilerin üretim ilişgilerinden kopartılması kaçınılmazdır. Üretim ilişgilerinden kopartılmazsa siz onları yog edemezsiniz. Sınıf bilinci açığa çıkar sınıf harekedleriyle başa çıgmag zorunda galırsınız. Rumca gonuşan işçi sınıfı yog edildigden soğra 1983 Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilanıyla Türgce gonuşan işçi sınıfının yog edilmesi üretim ilişgilerinden tasfiye edilme süreci başlatılmış oldu. Bunun yanında KİTler hem yerli işbirligci üst sınıfa hem da Türg sermayesine peşgeş çekilmeye başlandı. Marksistler, Kıbrıs Türk Federe Devleti’nin ilanı soğra fesedilib Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilanını şimdi da başlatılan Kıbrıs Türk Devleti tartışmasını sınıflar, bu sınıfların inşa edilme süreçleri ve üretim araçlarının sahibliğini Türk Yerleşimci Kolonyalizmi üzerinden yabmag zorundadır.      

31 Mayıs 2023 yılında Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti  ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması imzalandı. Bu protokole göre “Türkiye’den gelen yatırımcılara dönük yatırım olanaklarının ve arsa tahsisi imkanlarının iyileştirilmesi sağlanacaktır”. “Şirket kurma, yatırım yapmanın önündeki bürokratik süreçlerin azaltılması ve engellerin kaldırılması sağlanacaktır.” “KKTC’deki öncelikli sektörlere yönelik teşviklerin belirlenmesi sağlanacaktır”. Son olarag ise “Yatırım Ortamını İyileştirme Koordisanyon Kurulunu yeniden faaliyete geçmesine yönelik yasal altyapı oluşturulacaktır”. Tırnak içinde alıntıladığım maddeler protokolden alıntılanmışdır. Türg sermayesinin Gıbrıs’a gelmesi şimdi başlamadı. Necati Özkan Türklük düşüncesini ekonomi politikle buluşturan ilg kişidir. Türg elçisinin yardımıyla koloni meclisine girmesinden hemen soğra 1930’larda Türklük bilinciyle şirkedler gurmuş, Türkiye’den şirkedlerin bayiliğini Gıbrıs’a daşımaya çalışmışdır. 1974 yılından soğraki süreçte özelliynan 1983’den soğra Türg sermayesi kuzeyde inşa edilme sürecine girmişdir. 1983’den 2023 yılına kadar Türg sermayesinin kuzeyde inşa süreci devam ederkana 40 yılın ardından Türkiye sermayenin şekillendirilmesi açısından başga bir nogdaya geçmeye garar verdi.

Aheridu (Güvercinlik)’da şu an Türk sermayesine aid önemli bir sanayi tesisi gurulmagdadır. Güvercinlik yerleşimcilerden oluşan bir kövdür. 1975 yılında Tarım İşgücü Protokolüyle Türkiye’den Kıbrıs’a agdarılan nüfusun oluşturduğu bir yerleşim yeridir. Başda esgi ve yenñi Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı yardımcısı Fuad Oktay ve Cevdet Yılmaz olmag üzere bu köve TC elçileri, bürokratları bir çog ziyared gerçekleşdirmişdir. Pergama esgi Belediye Başganı UBP’li İlker Edip Türkiye ile hiçbir çelişkisi olmamasına rağmen yeniden seçdirilmemişdir. Yerine Güvecinlik’te yaşayan “Bağımsız” aday Bülent Bebek getirilmişdir. Bebek, 1977 yılında Mağusa’da doğmuş bir yerleşimcidir. Bebek, 1995 yılında Güvenlik Kuvvetleri Özel Görev Komutanlığı’nda göreve başladı. Bebek, özel bir eğitimden geçirilmiş bir asker emeklisidir. Burşda yetişdirilen asgerler “her türlü görevi üstün bir görev anlayışı ile yerine getireceg güç, azim ve kararlılıktadır” deye yazmagdadır Güvenlik Kuvvetleri Özel Görev Komutanlığına aid internet sayfasında. Sıra Türgce gonuşan Gıbrıslıların işbirligci üst sınıfının imhasının sonuna gelindi. Bu sanılanın agsine başlangıç deyil sonlandırma sürecidir. Bu süreç 1983 yılında zaten başladılmışdı. Şimdi nogda goyacaglar. Kuzeydeki yapı herhangi bir yasal statü kazanır kazanmaz, yerleşimcilerin siyaseddeki temsiliyeti da deyişecegdir.

Kaynag

Engels, F. (1887). The condition of the Working Class in England in 1844. Trans. Florence Kelley Wischnewetzky. John W. Lovell Company. New York.

Marx, K. (1990). Capital Volume 1. Trans. Ben Fowkes. Penguin Books. London.

Marx. K. Engels. F. (1978). Ireland and The Irish Question. Progress Publishers. Moscow.

Wolfe, P. (1999). Settler Colonialism and The Transformation of the Anthropology. The Politics and Poetics of an Ethnographic Event. Cassell. London.