BM’nin zoru ile Kıbrıs konferansı yapılıyor
Türkeş, "(Kıbrıs konferansına ilişkin) "27-28 Haziran'da tekrar Birleşmiş Milletlerin zoruyla, bu tabiri kullanmak zorundayım, 'zoru ile', Crans-Montana'da tekrar bir görüşme yapılıyor" dedi
TC Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, İsviçre'de yapılacak Kıbrıs Konferansı'na ilişkin, "Birleşmiş Milletlerin zoruyla, bu tabiri kullanmak zorundayım, 'zoru ile', Crans-Montana'da tekrar bir görüşme yapılıyor. Burada şunu söylemem lazım. Bilmeniz gereken çok önemli bir şey var. Kıbrıs Türkü bu izolasyonları hak etmiyor. Bunlar, ona haksız olarak uygulanan cezalardır, ve bir an önce bundan kurtulması lazım. Onun temini için gerek Kıbrıs'taki siyasilerimiz, başta sayın Cumhurbaşkanı, müzakereci ve hükümet, ellerinden geleni yapıyor. Bizler de Türkiye'den buna katkı sağlamak konusunda elimizden geleni yapıyoruz." dedi. İngiltere'nin başkenti Londra'da bulunan Türkeş, kentin kuzeydoğusundaki, "Kıbrıs Türk Kültür Festivali"ne katıldı. Festivale Türkeş'in yanı sıra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Londra Temsilcisi Büyükelçi Zehra Başaran, Türkiye'nin Londra Büyükelçiliği Müsteşarı Cem Işık, Chingford bölgesini parlamentoda temsil eden İngiltere'de iktidardaki Muhafazakar Parti'nin Milletvekili Iain Duncan Smith, İngiltere'de faaliyet gösteren çok sayıda Türk sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriz ve davetliler katıldı. Türkeş, festivalde yaptığı konuşmada etkinliğe katılmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek, katılımcıların Ramazan Bayramı'nı kutladı.
Londra'ya gelmeden önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile görüştüğünü belirten Türkeş, her iki liderin İngiltere'deki Kıbrıs Türklerine sevgi ve selamları ile bayram tebriklerini iletti. Kıbrıslı Türklerin İngiltere'ye göçlerinin 100. yılı anısına düzenlenen festivale emek ve katkı sağlayan herkese teşekkür eden Türkeş, "Bunlar, bizim çok kültürlü yaşayabilmemizin harika örnekleri. Yani hem İngiltere'de yaşayıp hem İngiliz vatandaşı olup ama kökenini unutmayarak, dilini unutmayarak ki bundan birkaç ay önce geldiğimde hafta sonu (Türkçe eğitim veren) okullarını gezdim. Bunları yapıyor olmanız fevkalade önemli. Biz Türkiye olarak bunları çok önemsiyoruz." dedi. Türkeş konuşmasında ayrıca İsviçre'de çarşamba günü başlayacak Kıbrıs görüşmelerine de değinerek, şu ifadeleri kullandı:
"27-28 Haziran'da tekrar Birleşmiş Milletlerin zoruyla, bu tabiri kullanmak zorundayım, 'zoru ile', Crans-Montana'da tekrar bir görüşme yapılıyor. Burada şunu söylemem lazım. Bilmeniz gereken çok önemli bir şey var. Kıbrıs Türkü bu izolasyonları hak etmiyor. Bunlar, ona haksız olarak uygulanan cezalardır, ve bir an önce bundan kurtulması lazım. Onun temini için gerek Kıbrıs'taki siyasilerimiz, başta sayın Cumhurbaşkanı, müzakereci ve hükümet, ellerinden geleni yapıyor. Bizler de Türkiye'den buna katkı sağlamak konusunda elimizden geleni yapıyoruz. Uluslararası basında bunun tam tersi sunulduğunu biliyorum. Ama işin mutfağına girip çıkabilen birisi olarak, açık ve net söylüyorum; Türkiye de çözümden yanadır, Kıbrıs'ın saygıdeğer temsilcileri de çözümden yanadır. Ama 'Çözüm nedir?' noktasında tartışmalar var.
Diğer taraf, haksız yere 2004'te temin ettiği AB üyeliğiyle birlikte kendisini asli gövde, gelecekleri de bunun içine kendisinin dahil edip etmeme ihtiyarında olduğu bir azınlık gibi görüyor. Problem budur, burada başlıyor. Oysaki bizim önerimiz, iki eşit toplumlu, düzgün, yeni bir federe devletin temini ve tesisidir. Doğrusu da budur. Bugünkü nüfus oranları bir şey ifade etmez. Bunun kabul edilecek bir tarafı yok, gayet açık ve net söylüyorum. Nüfusları ne olursa olsun, iki eşit toplum ve iki eşit yapının birleşmesi esasındaki her şeye Türkiye Cumhuriyeti devleti de vardır, Kıbrıs'taki müzakereciler de bunun için gayret sarf etmektedirler. Bunu söylemek lazım. Çünkü zaman zaman, Batı basınında hele Avrupa basınında çok farklı şeyler söyleniyor."
Bir diğer konunun ise "güvenlik meselesi" olduğuna dikkati çeken Türkeş, "Güneye geçtiğinizde arabanızın camı kırılsa şikayet edecek polis karakolu bulamıyorsanız, arabanız soyulduğunda bunun davasını bir senede açamıyorsanız, orada bir güvenlikten bahsetmek söz konusu değildir. Bunların çözülmesi gerekir." şeklinde konuştu.