Türkiye limanlarını Kıbrıs Cumhuriyeti’ne açmalıdır!

Cenk Mutluyakalı

Kıbrıs adasında herkesin sahip olmak istediği ortak yurttaşlık, Avrupa Birliği’dir.

Hem Kıbrıslı Rumlar…
Hem de Kıbrıslı Türkler…

“KKTC” yurttaşlığına sahip olanların tümü…
Adaya Türkiye ya da başka bir ülkeden göç edenler…
Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları dahil…

En önemli “ortaklık” bu taleptir.

Adanın kuzeyinde bir masa kursanız ve Avrupa Birliği’nin de onayı ile deseniz ki, “üç pasaporttan birini seçme hakkına sahipsiniz…”

1- KKTC
2- TC
3- Kıbrıs Cumhuriyeti - aslında Avrupa Birliği -

Önemli ve ezici bir çoğunluk Avrupa Birliği kimliğini ister.
Siyasi görüşü, doğum yeri, sosyal ya da ekonomik sınıfı fark etmez…

Adım gibi eminim buna…

***

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz hafta Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’le bir araya geldi.

Görüşme sonunda ortak bir basın açıklaması yapıldı.

Görüşmenin ilk sırasında elbette Kıbrıs yoktu.
Suriye vardı…

Avrupa, halihazırda Suriye'nin en büyük bağışçısı… Suriye Konferansları ile toplamda 33 milyar euronun üzerinde bir kaynak oluşturuldu.

“KKTC”nin 2005 bütçesinin 3.7 milyar Euro olduğunu anımsatırım.

***

AB Komisyonu Başkanı Leyen, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerini “hem zengin hem de karmaşık” olarak özetledi.

Ancak şu değerlendirme önemliydi:
Net olan bir husus var: İlişkilerimizde ilerleme kaydediliyor.”

Avrupa Birliği, Türkiye'nin en büyük ticaret ve yatırım ortağı…

Erdoğan’ın ziyaret sonrası verdiği mesaj da anlamlı: “Avrupa Birliği üyeliği, Türkiye için stratejik hedef olmayı sürdürüyor.”

***

İşte burada anahtar meselelerden biri de Kıbrıs!

Yine boşu boşuna umuda mı kapılalım” der gibisiniz, hissediyorum.
En azından “umutsuzluktan” vazgeçelim!

Avrupa Birliği üyeliği, Türkiye için stratejik hedef olmayı sürdürüyorsa, Kıbrıs sorunu da çözüme kavuşmak zorunda!

Hem de öyle ayrı ayrı değil!

Çünkü Avrupa Birliği içerisinde tek bir uluslararası kimlik, ortak egemenlikle yer alabilir Kıbrıs…

***

Nitekim, Avrupa Birliği Konseyi genişleme sonuç raporu da geçtiğimiz hafta açıklandı.

Türkiye'ye Avrupa Birliği üyesi olan Kıbrıs Cumhuriyeti ile ilişkilerini “normalleştirme” çağrısı yapılıyor raporda, uluslararası hukuka uygun olarak egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı göstermesi isteniyor.

Birleşmiş Milletler’le uyumlu çözüm işaret ediliyor Kıbrıs’ta…

***

Türkiye’nin Kıbrıs’la ilişkilerini normalleştirmesi için önemli adımlardan biri, limanlarını açması olabilir.

Niye bunu yapmıyor?

Türkiye, limanlarını Kıbrıs Cumhuriyeti’ne açsa ne olur, ne kaybeder?

Kimileri “tanımış olur” diyecek.
Ne ilgisi var, limanlar ulaşıma yarıyor, ticarete, erişime…

Türkiye Cumhuriyeti, Kıbrıs Cumhuriyeti’yle her türlü ticareti yapıyor zaten…
Güneyde “Türkiye malı” ürünler her yerde…

Atina üzerinden Larnaka ya da Limasol’a gittiği zaman ilişki kurmamış mı oluyor?

Fenerbahçe ya da Trabzonspor’un Atina’dan Larnaka’ya uçması, ardından da AEK ya da Apoel’le maç yapması gibi…

Hem ticaret yapıyor, hem de uluslararası temas…

Limanlarını açsa “yolu uzatma” zahmetinden kurtulacak.
Gümrük Birliği’nde eli açılacak.
Hepiniz de rahat nefes alacağız biraz…

***

Gelelim en başa: Avrupa Birliği üyeliği ortak hedeftir… Kıbrıs’ta yaşayan herkesin değil sadece… Türkiye’nin de…

Avrupa Birliği buluşma noktasıdır ve ortak gelecektir. Yoğunlaşmamız gereken hedef de budur!