Köşemi yazarken üzerine Alp Dağları’nın hüznü düşmüş "tutanaklar" henüz açıklanmadı.
İlk günden "açıklayınız" diye bağırmıştım...
Ve keşke hep "açık" olsa süreç...
Dünyanın gözü önünde, canlı canlı!
Kimse kimseyi kandırmasa...
Kışkırtmasa, yanıltmasa, azdırmasa!
“Suçlama oyunları” bitse, böylece...
* * *
Eide, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı...
Çaycı falan değil...
Masada en kilit isimlerden biri...
Diyor ki, “Türkiye tek yanlı müdahale hakkından vazgeçti...”
"Garantörlük" bu...
Tek yanlı müdahale hakkını alınız içerisinden, ne kalıyor geriye...
650 asker mi?
* * *
Eide bunu dedi ya...
Adanın güneyinde yer yerinden oynadı:
"Yalan söylüyor, Türkiye vazgeçmedi!"
Eide konuştukça, güneydeki panik ve kaos büyüyor.
Peki kuzey?
Çok önemli bu!
Eğer Eide haklıysa, tarihte ilk kez Türkiye bu adımı attı.
* * *
Böylesi süreçler çözüm karşıtı milliyetçilerin, hangi sesle olursa olsun, aslında aynı sözle konuştuğunu deşifre ediyor...
Yine manzara bu.
Güneyde Hrisostomos da karşı "federal çözüm"e, kuzeydeki fos'lar da!
* * *
Kuzeydeki sağcılar, Türkiye'ye niye hesap sormuyor sahi?
- “Nasıl vazgeçersin tek yanlı müdahale hakkından!”
Ya da...
Böyle bir durum yoksa...
Güneydeki paniği rahatlatsalar ya!
"Haklısınız, Eide yalan söylüyor, tek yanlı müdahale hakkından kimselerin vazgeçtiği yok.."
* * *
Henüz "tutanaklar" açıklanmadı...
Ama açıklansa da...
Söylendi zaten, hiçbir açılım, yazılı olarak kayıtlara geçmedi!
Mesele de bu ya...