Türkiye tarihinin en ilginç genel seçimlerinden biri daha nihayet sona erdi. “Kim kazanacak kim kaybedecek” derken, onüç yıllık AKP iktidarı alaşağı edildi. Hem de Sayın (bağımsız(!)) Cumhurbaşkanı’nın, propaganda dönemindeki yırtınırcasına desteğine karşın...
CHP, bildiğiniz gibi. Değişen birşey yok... MHP de aşağı yukarı öyle... En kazançlı kim ? Kuşkusuz HDP... Çoğunun ve de özellikle AKP’nin şaşkın bakışları arasında % 10 barajını rahat sayılabilecek şekilde aştı, geçti.
Şimdi ne olacak ? Belli ki uzunca bir süre, Türkiye’de, bu aritmetikle, nasıl bir hükümet kurulacak veya kurulabilir tartışmaları yaşanacak. Bir koalisyon hükümeti mi kurulur ? Yoksa bir azınlık hükümeti mi ?
Yoksaaaa, “Olmadı...Bir daha” deyip bir erken seçim hükümeti bir oluşturulur ? Göreceğiz.....
Ama önemli olan, oralarda ne olacağının bizi de çok yakından ilgilendiriyor olması.
Tam da Kıbrıs’ta ‘çözüm’ umutları yeniden yeşerirken, üç olasılıktan herhangi biri ile iktidar koltuğuna oturacak olanların, Kıbrıs’daki çözüm sürecine bakış açısı ne olacak ? Merakla bekliyoruz...
***
Garantör Türkiye, seçim heyecanı ve seçim sonrası heyecanı içinde çalkalanırken ‘buralarda’ da alışılmadık birşeyler olmakta.
Başkan Akıncı’nın ABD ziyareti.... Anastasiadis’in ‘iyi niyet’ önerileri... Oradan, buradan kulağa çok hoş gelen , ‘umut’ dolu açıklamalar... Açık kapılar önünde uzun görüşmeler... (Kapalı kapılar ardındakileri bilmiyoruz) v.s. v.s. v.s.
Umutlar yeniden yeşermişken, bütün bunların ardından bir kez daha hayal kırıklığı yaşayabilir mi Kıbrıslı Türk ? Hiç dilemiyorum böyle bir şeyi. Ama olanaksız da görmüyorum açıkçası. Bir yeni hayal kırıklığının ardından neler olur, onu da bilmiyorum.
***
Yeni kapıların açılması konusu da halk arasından en çok konuşulanlardan biri. Beş-altı kapının adı geçiyor. Yurdun çeşitli yerlerindeki kapılar bunlar. Lefkoşa’da da, Küçük Kaymaklı Kapısı’ndan söz edilmekte. Ama nedendir anlayamadım listede ‘Çağlayan Kapısı’ (bazılarının deyişiyle Mağusa Kapısı) yok. Halbuki, eski bir Lefkoşalı olarak, Çağlayan Kapısı’nın, örneğin Küçük Kaymaklı Kapısı’ndan daha önemli ve/veya yararlı olabileceğini düşünenlerdenim.
Aslında gönül, tüm barikatların kaldırılması, tüm kapıların açılmasını diliyor. Belki ilk adım sonrasında o da gerçekleşir...