Türkiye’den borularla Kıbrıs’a su taşınması projesi, son günlerde Türkiye basınının gözde haberlerinden bir tanesi.
AKP hükümetinin ‘Asrın Projesi’ olarak adlandırdığı (gerçi AKP şu aralar birden çok projeyi ‘Asrın Projesi’ olarak lanse ediyor) deniz altından borularla su taşıma çalışmalarında gelinen aşamanın anlatıldığı haberler, günlerdir gazeteleri süslüyor.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı 14 Ekim Pazartesi günü bir basın açıklamasıyla, projede gelinen aşamayı kamuoyuna duyurdu.
Boruların uzunluğuydu, genişliğiydi...
Çapıydı, ağırlığıydı...
Denizin altına hangi yöntemle yerleştirilecekleriydi...
Bölgenin sismik aktivitesiydi, deprem kataloglarıydı...
Yılda taşınacak su miktarıydı...
Gelecek olan suyun hangi amaçlarla kullanılacağıydı...
Sistemin deniz altındaki ömrüydü...
Velhasıl açıklamada, en ince detayına kadar proje anlatılıyor.
Söz konusu açıklamanın gerekçesi, boru üretiminde sona yaklaşılmış olması.
Gerçi içini okuduğunuz zaman, üretimin daha %74’ünün tamamlanmış olduğunu anlıyorsunuz.
Yani ‘sona’ daha biraz zaman var.
Ama AKP’nin bir bildiği var ki, bu haberi şimdi yayınlatma ihtiyacı hissetmiş.
Basın da bakanlık açıklamasına hayli fazla ilgi göstermiş, habere ‘iyi yer’ ayırmış.
***
Belli ki AKP bu konunun şu aralar gündemin üst sırasında olmasını istiyor.
Tevekkeli değil, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu da günlerdir Twitter hesabından projenin reklamını yapıyor.
Veysel Eroğlu’nun ‘promosyon’ faaliyetleri Twitter’le de sınırlı değil.
Bayram ziyareti için gittiği her yerde projeyi övüyor AKP’li bakan.
Eroğlu, ‘baba ocağı’ olduğunu yine Twitter hesabından öğrendiğim Afyonkarahisar’da da lafı bu konuya getirdi.
Ve çok konuşulacak bir cümleyi ağzından atıverdi:
“Bu projeyle, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni göbeğimizden Anavatan’a bağlayacağız"…
***
Çok değil sadece 18 gün önce, Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hamit Bakırcı, Veysel Eroğlu’nun davetiyle Mardin’de düzenlenen 1.Dünya Sulama Forumu’na katılmıştı.
Forum’un açılışında bir konuşma yapan ve konuşmasında Türkiye’den KKTC’ye gerçekleşecek su temin projesi ile ilgili duygularını dile getiren Bakırcı, aynen şöyle demişti:
“Asrın Projesi, adeta Kıbrıs Türk halkının 1974 Mutlu Barış harekatından sonra yaşadığı yeni bir özgürlüğün adı olacaktır”...
Bakırcı konuşmasında, bu ‘özgürlüğü’ bize yaşatacak olan projenin mimarlarından Veysel Eroğlu’na şükranlarını sunmayı da ihmal etmemişti.
***
Bu projenin gerek teknik gerekse su ihtiyacımızın karşılanabilmesi anlamında çok büyük bir proje olduğu konusunda eminim kimsenin bir tereddüdü yok.
Amma velakin gördüğünüz üzere iki ülkenin ilgili bakanlarının projeyle ilgili manevi hissiyatları, pek birbirine benzemiyor.
Bakırcı meseleyi bir ‘özgürleşme’ olarak algılarken, Eroğlu tam aksine bunu bir ‘göbekten bağlanma’ projesi olarak görüyor.
Aslında mesele galiba tam da Sayın Bakırcı’nın Mardin’de, farkında olmadan benzetme yaptığı 1974 harekatı gibi.
Yani kimin tarafından bakıldığına bağlı olarak, o da ya bir ‘Özgürleşme’, ya da bir ‘Göbekten Bağlanma’ operasyonu!
Ve borularla su temin projesi de anlaşılan o ki, 1974 harekatının kaderini paylaşmaya daha şimdiden aday.
Hem baksanıza, şükranı bile peşin!