Türk’ün zaferi fiyaskosu!

Serhat İncirli

Alın size tanıtım!
Okuyun, öğrenin!

-*-*-

Bir ülke, halkın içecek ayranı yokken, Gambiya’ya giden cumhurbaşkanının bir timsahı kuyruğundan tutup fotoğraf çektirmesi ya da seviyesiz iç çamaşırı satın alma gezileri yapmasıyla tanıtılmaz!

-*-*-

Lütfen bu habere bakın:
Kıbrıslı Rumlar, Netflix platformunda gösterime girecek bir sinema filmi çekti…
Fileleftheros gazetesi yazdı…

-*-*-

Filmin fragmanını izledim, bayıldım!

-*-*-

Stelana Kliris tarafından yazılıp yönetilen ve başrollerinde Harry Connick Jr., Agni Scott ve Ali Fumiko Whitney’in yer aldığı “Find Me Falling” isimli romantik komedi filminin 19 Temmuz’da gösterime gireceği açıklandı… 

-*-*-

Fileleftheros’un haberinde, filmin Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) faaliyet gösteren “Jupiter Peak Productions” ile Güney Kıbrıs’ta faaliyet gösteren “Meraki Films” ortak yapımı olduğu ifade edildi…

-*-*-

Filmde, ünlü bir rock yıldız, müzik kariyerine ara veriyor ve daha önce de yaşadığı Kıbrıs’tan bir ev satın alıp, burada yaşıyor… 
Dediğim gibi, fragman harika!
Filmi de heyecanla bekliyoruz!

-*-*-

Ve fragmandan anladığım kadarıyla bu film; milyonlarca dolar harcanıp resmen saçmalanan “Türk’ten Türk’e propaganda kampanyası” kapsamındaki sözde Kıbrıs Türk mücadele tarihini anlatan ama o onurlu tarihi resmen rezil rüsva eden saçma TRT dizisine de benzemiyor!

-*-*-

Filmin gösterime girme tarihi de ilginç; 19 Temmuz!
Malum tarihten bir gün öncesi!

-*-*-

1974’teki 20 Temmuz, bir Türk zaferinin sembol tarihidir!
2024 20 Temmuz yani tam 50 yıl sonrasında ise yenilenlerin geldiği yer ile yenenlerin geldiği yer arasındaki fark, “Türk zaferi” ya da “Türk zaferleri” adına tem bir fiyaskodur!


Uyuşturucu sorunu, gezgin cumhurbaşkanı 
ve beceriksiz hükümetin umurunda değil!

Alkol ve uyuşturucu bağımlılığı bu ülkedeki en büyük sorunlarımızdan biridir ve ne acıdır ki bu sorunu bir yandan tabu kabul edip konuşmuyoruz; öte yandan da tedavisi için hiçbir şey yapmıyoruz!

-*-*-

Yenidüzen’in bugünkü manşeti, uyuşturucu bağımlısı bir gencin devletten sağlıkla alakalı hiçbir hizmet alamayışıyla ilgiliydi!

-*-*-

Kesip atmak çok kolay!
İçmeseydi!
Çekmeseydi!

-*-*-

Allah kimseyi bu duruma düşürmesin ama lütfen çok dikkatli olalım, bir gün hepimizi vurabilecek bir sorun olduğunu da unutmayalım!

-*-*-

Alkol ve uyuşturucu ile ilgili olarak tedavi hizmeti verecek merkezin temeli atılmış, binasının da inşaatına başlanmıştı!
Yıllar önce!
2020’de de bitirilecekti!
Atıl kaldı!
Lefkoşa’da öyle duruyor!

-*-*-

Tıpkı bir türlü bitirilemeyen ve devleti – bizi soygun şekline dönüşen Girne yeni hastanesi ve Güzelyurt hastanesi gibi…

-*-*-

Ne acı!
Ne utanç!

-*-*-

Egemen ve eşit devletmiş!
Cumhurbaşkanı da, Machester’de özel davete katılacak Londra’da festival gezecekmiş!

-*-*-

Uyuşturucu bağımlılığı tedavisi mi?
İçmeyin, çekmeyin, kullanmayın, mevcut hükümetin de cumhurbaşkanının da umurunda değilsiniz!
Budur demek istediğim!


12 yılda bitirilemeyen ama en az üç kez
açılış töreni düzenlenen bir cinayet yolu!

Lefkoşa’daki Çevre Yolu bitirilecekmiş!
Yapma be!
Kıbrıs gazetesi yazdı dün!
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı, kamulaştırma sorunlarının çözüldüğünü açıklamış!

-*-*-

12 yıldır bitirilemeyen 10 kilometrelik bir yol!
Ama en az üç kez açılış töreni düzenlendi!
Şimdi bitirilecek diye övünüyorlar!

-*-*-

Neden önce kamulaştırma yapmadınız?
Neden kamulaştırma sorunlarını çözmeden başladınız?

-*-*-

Söyleyeyim!
Çünkü, asıl hedef yol yapmak değildi!
Asıl hedef, yapacak şirkete para kazandırmak ve tabii ki ihale üzerinden komisyon almaktı!

-*-*-

Yolun parasını Türkiye Cumhuriyeti verdi!
İhalesi de Türkiye’de çıkıldı!
Yiyen yedi, çalan çaldı; yol yarım bırakıldı ama asla açılış törenlerinden “imtina” edilmedi!

-*-*-

Anavatan, bayrak, cami, ezan tamam!
Anladık hepsini, biliyoruz yalakalığı da hırsızlığı da!
Ama en azından, sessizce tamamlayın, büyük bir iş başarmış gibi övünmeyin!

-*-*-

Bırakın iş yapmışçasına caka satmayı; her hafta doğru dürüst trafik levhası olmamasından; hiç aydınlatma bulunmamasından; bir çok uzmana göre de hatalı çemberlerden dolayı bir kişinin öldüğü bu yol, ne yazık ki Kıbrıs Türk toplumuna karşı işlenmiş en büyük suçlar arasındadır!

-*-*-

Efendim külliyenin yollarını yapan şirket, bu yolun da ihalesini almış; külliye bitsin, akabinde bu yol da tamamlanacakmış!
Açılış törensiz olmaz!
Recep Tayyip Erdoğan gelemese bile, Cevdet Yılmaz bey gelir artık!
10 kilometrelik yolu, 14 senede, bilemediniz 13 senede tamamlamanın gururuyla yaparsınız artık töreninizi!

-*-*-

Sizin yüzünüzden giden canlara da Fatiha okumayı unutmayın sakın!

Gene gidiyor!.. Bunca rezaletin, bunca fiyaskonun, bunca yoksulluğun, parasızlığın içinde, egemen eşit devletimiz, tarihin en büyük günlük borcunu alırken, Ersin Tatar yine “hoppaya” gitti! Tamam, gezsin, paramızı harcasın, anladık da, bari bize yalan söylenmesin! Neymiş, “… Manchester ve Londra’da yoğun temaslar gerçekleştirecek olan Tatar, Manchester’da iş insanlarıyla bir araya gelecek, resmî görüşmeler gerçekleştirecek”… Resmî görüşme? Yapma be abi! Yazmayın bunu lütfen! Rezil oluyorsunuz! Ne resmîsi kardeşim, hangi resmî görüşme? Kral Charles ile mi görüşecek? Yoksa Manchester Destebanı ile mi? Kim bilir, belki bu sezon Manchester City’nin transfer listesindedir! Pep Guardiola, Erling Haaland’ı satar, Ersin Tatar’ı alıverir!