Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP-BG) Genel başkanı Özkan Yorgancıoğlu, UBP hükümetinin halka bedel ödetmek istediğini ancak kendi kendini yönetmek, kendi geleceğiyle ilgili söz sahibi olmak gibi karşılıkları halktan esirgediğini kaydetti.
CTP-BG Genel başkanı Yorgancıoğlu dün öğleden sonra AS TV’de Tahsin Mertekçi ile gündemdeki çeşitli konuları değerlendirdi.
UBP’nin hükümete gelmeden önce tüm kesimlerin kazanılmış haklarına dokunmayacağı sözleri verdiğini, sorunların çözümüne yönelik “formüllerin” ceplerinde olduğunu söylediğini anımsatarak, UBP’ hükümetinin bugün seçim öncesi söyledikleri ve verdiği sözlere tümüyle ters bir tavır içerisinde olduğunu vurguladı. Yorgancıoğlu, Ancak UBP, 26 milletvekili çıkarmasına karşın bugün yaptıkları siyasi ahlakla bağdaşmayan bir tavır içindedir” diye konuştu.
Seçimlerin üzerinden geçen onca zamana karşın UBP hükümetinin beceriksizliklerini CTP’yi suçlayarak örtme gayretini sürdürdüğüne de işaret eden Yorgancıoğlu, CTP iktidarında ülke insanının alım gücü açısından rahatladığını kaydederek, “bu nedenle bu söylemlerinin geçerliği olamaz. Zaten UBP’nin esas hedefi partizanlık. Halkın yararına hiçbir şey yapmıyor. Bu nedenle yapacağı en iyi iş çekip gitmektir” dedi.
UBP’nin hala CTP’nin işten çıkardığı kişiler konusunu gündemde tutmaya çalıştığına da dikkat çeken Yorgancıoğlu, söz konusu olayda UBP’nin seçime yönelik ve yasa dışı bir şekilde istihdamlar yaptığını anımsatarak, CTP’nin iktidara geldiğinde sadece yasalara uygun olmayan istihdamlara son verildiğini, daha sonra açılan sınavlarla bu insanların büyük bir bölümünün yeniden istihdam edildiğini de kaydetti. “bundan sonra sadece 200 kişi civarında insan kalmıştı. UBP hala bu insanların işsiz bırakıldığını söylüyor. O zaman 2009’dan beri bunca istihdam yapmasına karşın bu insanları neden istihdam etmedi. 2010 yılı bütçesine hayat pahalılığı için ödenek konmuştu. Ancak hayat pahalılığı ödemeleri yapılmadı ve bu ödenek de istihdamlara gitti. Dolaysıyla UBP insanları ‘anlamaz bilmez’ zannederek bir takım adımlar atıyor ama gerçekler ortada” diye konuştu.
UBP’nin uygulamalarıyla, yasa tasarılarıyla halka bedel ödettirmeye çalıştığına da işaret eden CTP-BG Genel Başkanı, “oysa her bedelin bir karşılığı olmalı… insanlara kendi kendini yönetmek, kendi geleceğini tayin etmek, söz söyleme hakkı verilmeli, ancak UBP bunu karşılığını vermeden yapmaya çalışıyor” dedi. Yorgancıoğlu UBP uygulamalarının ne akademik ne de ekonomik akılla uyumlu politikalar üretmediğinin de altını çizdi ve “Eğer hükümet olarak program hazırlanmaz politikalar uygulanmazsa, o zaman birileri de çıkar ‘paraları biz veriyoruz bunu yapacaksın’ der” dedi. Yorgancıoğlu, 2012 yılı bütçesinde 2013 ve 2014 ile de öngörüler olduğunu ve hiçbirinde bütçe açığının kapanmasına yönelik bir gayret olmadığının açıkça görüldüğünü sözlerine ekledi.
FAİZ BORÇLARI SORUNU
Son günlerin ortaya çıkan konularından biri olan faiz borçları nedeniyle insanların düştüğü sıkıntılara da değinilen programda Yorgancıoğlu, insanların ödeyemedikleri borçlar nedeniyle hapse atılmalarını doğru bulmadığını söyledi. Yorgancıoğlu, “esas olan, ödenemeyecek noktaya gelmeden önce müdahale edilip sorun çözülmesi olmalı” dedi.
Bugün yapılacak olan yeni faiz sisteminin sadece düzenlemenin uygulamaya kondu tarihten itibaren yapılan borçlanmaları kapsayacağına da dikkat çeken CTP-BG Genel başkanı, “o nedenle geçmişteki borçlarla ilgili uzlaşı kurulu oluşturulmalı ve insanların ödeyebileceği bir düzenleme gerçekleşmeli. Aksi takdirde hem insanlarımızı hem ekonomimizi olumsuz etkileyecek bir süreç yaşanır” diye konuştu.
Programda son olarak Kıbrıs konusu ve New York zirvesinin ardından Ocak’ta yapılacak zirve konuları ele alındı. New York zirvesinin hedeflenen sonucu vermediğine işaret eden Yorgancıoğlu ilerleme bir yana bazı konularda gerilemeler olduğunun altını çizdi. Yorgancıoğlu şöyle konuştu:
“Bizim, barıştan yana bir parti olarak çözüme nasıl ulaşılabilir, iki lider birbirine yaklaştırmak için neler yapılması gerekir gibi sorumluluğumuz vardır. Hazirana kadar anlamlı bir ilerleme olmazsa Rum tarafı AB dönmem başkanı olacak. 2012 sonuna kadar 13’te ise Cumhurbaşkanlığı, 14’te de milletvekilliği seçimleri olacak. O zaman 1,2015’e kadar Kıbrıslı Türklerin durumu ne olacak? Dolaysıyla bizim bu süreci çok iyi kullanmamız gerekiyor”.