Ulusal Birlik Partisi, Lefkoşa’da, meydanda bir tanıtım etkinliği planlıyor!. Ama “Lefkoşa” seçimi amacıyla yaptığı bu etkinlik için Yüksek Seçim Kurulu’ndan “konvoy” izni alıyor.
Nereden mi?
Girne’den, Güzelyurt’tan, Mağusa’dan!..
Düşünsenize, Lefkoşa’daki durumu…
Türkiye’den uçak da kaldırırlar mı dersiniz?!
Hoş, daha önce kaldırılan uçaklar için KTHY’ye para ödenmemişti ya, “batırılacak” yenisi kalmadı…
***
‘Rezil’ beyanat…
Sağlık Bakanı Ertuğrul Hasipoğlu’nun eski bir bakana atfederek sarf ettiği, “Gece kulüplerini kapatalım da 40 bin asker gelsin bizi mi haletsin” sözleri büyük tepki topladı.
Sağlık Bakanı Hasipoğlu’nun bu beyanatı ‘rezillik’ olarak nitelendirildi. Konu sosyal medyada büyük tepkilerin oluşmasına neden oldu.
Yüzlerce kişi Hasipoğlu’nun açıklamalarını paylaştı, yorum yaptı, “Böyle bakan olmaz olsun, rezillik” dedi.
İşte sosyal paylaşım sitesi ‘Facebook’a düşüncelerini aktaranlar:
Gürcan Topukçu: “Şaka gibi. Bir sağlık bakanı böyle bir açıklama yapabiliyorsa vay halimize.”
Osman Kalfaoğlu: “Yani bu durumda açık açık devletin p… yapdığı itiraf edilmiş oldu”
Koral Aşam: “Bu lakırdının üstüne oyna GG diyorum başkada bir şey diyemiyorum.”
Ferdiye Arslan: “Yani bunu üstüne ne denir ki ! lanet olsun... böyle memlekete, böyle insanlığa , böyle dünyaya”
Hasan Oğuzkan: “Bu denli rezil beyanat 3. Dünya ülkelerinde dahi duyulmamıştır!”
İsmail Halit Gündost: “Gahvehanede zannetti gendini acaba”
Mertkan Hamit: “Fuhuş mu var be gece kulüplerinde? Allah Allah!”
Eliz Volkan: “Böyle beyinler yönetiyor bizi… Utanıyorum sizden…”
Aybike Yektaoğlu: Bu şekilde konuşan insanlar halk tarafından seçilmiş ve hükümet tarafından da SAĞLIK!!!! Bakanı yapılmış kişiler. Tam bir skandal”
Ahmet Muratoğlu: Kendi düşüncelerini kamufle edip referans göstererek hedef şaşırma gafletine düşmek bu olsa gerek.
***
‘Aslanbaba’ya müdahale edemiyoruz!’
Şu Ejder Aslanbaba’ya kimsenin hükmü geçmiyor anlaşılan…
Bir milletvekili düşünün ki yasaları takmıyor, yalan söylüyor…
İngiltere’den getirdiği ve gümrüğünü ödemediği arabayı, dilediğince sürüyor.
Hakkında haberler çıkınca, “Araba benim değil” yalanına sığınıyor ancak kayıtlar aracın Aslanbaba’ya ait olduğunu ortaya koyuyor.
Gümrük Müdürü Mustafa Çobanoğlu, arabanın hem Aslanbaba’ya ait olduğunu hem de gümrüksüz olduğunu doğruluyor ama yaptırım yapma gücü olmuyor.
Polis araca el koyuyor, bu kez ‘dokunulmazlığını’ kullanıyor, aracı alıp kaçıyor.
Öyle rahat bir hayatın içinde, hukuksuzlukla gül gibi yaşıyor.
Gün geliyor, ülkemizde ardı ardına ‘kaçakçılık’ olayları ceryan ediyor.
Maliye Bakanı Tatar, basını toplayıp Mağusa Limanı’ndan bildiriyor. Ardından 3 gümrük memuru kaçakçılık iddiası ile ‘zanlı’ oluyor.
GÜÇ-SEN ayağa kalkıyor, tepki gösteriyor, “artık sessiz kalmayacağız” diyor.
Dün GÜÇ-SEN Genel Başkanı Erol Emin Kanal Sim’e konuk oldu yine üstü kapaklı açıklamalar yaptı, söz Aslanbaba’ya geldi, “Milletvekili gümrüksüz araba kullanıyor ve buna müdahale edemiyoruz. Bu görevimize müdahaledir. Aslanbaba’nın arabasına dokunamıyoruz” açıklaması yapıyor.
Bir vekile karşı Polis, Maliye Bakanlığı, Gümrük Dairesi ne kadar ACİZ!..
Ve çalışanlar ‘dokunamıyoruz’ tepkisini koyarken, Maliye Bakanı, polis, Gümrük Dairesi sadece ‘çalışana’ dokunabildiğinin resmini önümüze seriyor!
***
Pankart olayını kim organize etti?
Lefkoşa belediye başkanlığı seçimine yönelik partilerin panolara yerleştirdiği pankartlar önceki akşam yırtıldı. Lefkoşa’nın birçok noktasında reklam panoları zarara uğratıldı. İlk bakışta ‘siyasi parti’ taraftarları tarafından yapıldığı düşüncesi oluştu. Sosyal paylaşım sitelerinde ise pankartları yırttığı iddia edilen kişinin adı ve aracı deşifre edildi.
Polisten gün boyu açıklama çıkmadı, bu işi kim organize etti, kim yaptı?
***
“Şimdi sözüme kulak verin”
Bir önceki Lefkoşa Belediye başkanlığı seçimlerinde CTP’nin adayı olarak Lefkoşa belediyesini batıran Cemal Bulutoğluları ile yarışan ve kazanamayan Semavi Aşık, dün Kanal Sim’de önemli mesajlar verdi.
Aşık, “Geçen seçimde bana kulak vermediler. Lefkoşalı bu seçimde bana kulak versin. Çünkü haklılığım ortaya çıktı. Şimdi benim söylemimi biraz dinlesinler. Dimdik ayakta duran 8 belediye var, borç içinde devralındı bu belediyeler ve şimdi çatır çatır hizmet verir. Ve hepsi CTP’li belediyedir. Sadece bunu düşünsünler ve tercihlerini yapsınlar. Hatalı karar vermesinler. Geçen defa hatalı kararlarında neler yaşandı görüldü, bu defa daha da kötüsü olur.
Adayların hepsini tanıyorum seviyorum ama bu çöküntünün nedeni DP ve UBP’dir. Benim oyum Kadri Fellahoğlu’nun. Onun için çalışıyorum” dedi.
***
Haspolat Muhtarlığı’ndan bekleyen paketler!
Haspolat Muhtarlığı’ndan yurttaşlara dağıtılmak üzere “yardım paketleri” var.
YENİDÜZEN’e gelen ihbar, seçim için evlere pirinç, un, şeker falan dağıtacaklar oldu.
Ancak araştırdığımız zaman, ilgili kişiler, bunların iş çevrelerinin yaptığı yardımlar ve “hayır işleri” olduğunu söylediler.
Bu tür yardımlar, yardıma muhtaç kişilere dağıtılmak üzere düzenli yapılıyormuş.
Yine de bu tür işlemlerin, herhangi bir spekülasyona yol açmaması için şeffaflıkla yapılması gerekiyor.
Bir de devletin bu konudaki ilgili birimlerinin devrede olması, açıklama yapması önemli.
Yoksa, böylesi “ev ev yardım dağıtma” işleri ülkemizde çok yaygın olmadığı için farklı anlamlara da taşınabilir.
Muhtarlığın iyi niyetine inanıyoruz, ancak, şeffaflık her zaman önemlidir.
***
Ogün Genç Kaçmaz da ‘Lefkoşalı’ oldu
Ogün Genç Kaçmaz, bir öğretmen, eğitimci, aynı zamanda spor yazarı, Kıbrıs Türk Spor Yazarları Derneği Başkanı.
Mağusalı olduğu biliniyor.
Ama uzun süredir, dernek çalışmaları nedeniyle Lefkoşa’ya taşınmak istediği de konuşuluyor.
Lefkoşa seçimleri öncesinde, “seçmen kayıtları” aktarılanlar arasında Ogün Genç Kaçmaz’ın ismini de gördük.
Lefkoşalı mı oldu, yoksa bu “seçmenlik” tercihinde Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu Başkanı Sertoğlu’nun rolü mü var, bilemiyoruz.
Merağımız şu, acaba, Mağusalı dostları ne diyecek?