Ulusal Birlik Partisi Genel Sekreteri Dursun Oğuz katılmış olduğu bir televizyon programında gündeme yönelik açıklamalarda bulundu.
Sözlerine UBP bu ülkenin en şeffaf, en büyük, en güçlü, en geçekçi ve en demokratik partisidir diye başlayan Oğuz, partinin değişik görüşler barındırdığını ama son sözü her zaman yetkili kurulların söylediğini ve partinin çok büyük bir kısmının bu görüşler doğrultusunda hareket ettiğinin de sandık sonuçlarında görüldüğünü iddia etti.
Yerel seçimlerde yaşanan bazı konuların gündem olduğunu, hatta bu gündemlerden ötürü görevinden istifa eden örgüt başkanlarının da bulunduğunu dile getiren Oğuz, Ulusal Birlik Partisi her konuyu kendi içerisinde değerlendirecek ve disiplin kurullarının çalıştırılmasın gerekirse de bunu hiç düşünmeden yapacaktır dedi.
Dursun oğuz, “seçimde kazanan Ulusal Birlik Partisidir, çünkü 20 beldede Başkan adayı çıkaran, 7 bağımsız adayı destekleyen ve 28 beldede Meclis üyesi adayı göstermiş ve en yüksek oy oranıyla bu seçimlerden galip çıkmıştır, kimse çıkarmış olduğu üç beş adayla oran hesaplaması yapmasın, gücü olan parti her bölgede aday gösterir ve gücünü belli eder, hem hükümette olup hem en büyük benim diyeceksiniz ama çıkaracak aday bulamayacaksınız, bu sizin büyüklüğünüzü değil şovdan daha ileriye gidemediğinizi gösterir” diyerek kaybedenlerin hükümet kurmasına olan halkın tepkisinin sandıkta bariz bir şeklide ortaya çıktığını iddia etti.
UBP 2013 SONRASI BİRLİKTELİĞİ SAĞLADI
Oğuz, Ulusal Birlik Partisi’nin 2013’te yaşamış olduğu süreçten sonra Hüseyin Özgürgün’ün Genel Başkanlığında bir kucaklaşmaya ve toparlanmaya doğru gittiğini savunarak, “o dönemde bazı hatalar parti bütünlüğünün tekrar sağlanması adına görmezden gelindi ve Ulusal Birlik Partisi toparlanma yoluna gitti, o gün yapılanların meyvesi de Ocak 2018 ve Haziran 2018 seçimlerinde geri dönüş olarak alındı” dedi.
Ulusal Birlik Partisi kurultaylarının her dönem seçimlerden daha fazla konuşulduğunu da belirten Oğuz, taraflı tarafsız herkes Ulusal Birlik partisi kurultaylarını konuşuyor, herkes her kurultay sonrası partinin bölünmesini bekliyor ama görüldüğü üzere partimiz her seçimden güçlenerek çıkıyor diye sözlerine ekledi. Ulusal Birlik Partisi’nin birçok siyasi entrikaya karşı taban tarafından sahiplendiğine değinen Oğuz, UBP kurumsal bir yapıya sahiptir ve tüm değerlendirmelerini kendi içerisinde yapmaktadır, devletine ve milletine sahip çıkan ve bu ülkeye en fazla hizmet eden partinin siyasi entrikalarla dağıtılması mümkün değildir dedi.
KURUMSALLIKTAN UZAK AÇIKLAMALAR YAPILMAMALI
Hasan Taçoy’un açıklamalarına yönelik sorulan bir soru üzerine ise Dursun Oğuz, kurumsal yapıda bu tip açıklamalar hoş değildir, aday olacak olan ben adayım der ve yola çıkar ama kurumsal yapıyı hedef alan açıklamalardan uzak durulması gerekir diyerek, kurultaya yönelik oynanan oyunlar olduğunun ve bunun yerel seçimlere de yansıtıldığının söylemleri olduğunun kendi kulaklarına da geldiğini, ve bunların partinin yetkili kurullarında değerlendirileceğini söyledi.
Ulusal Birlik Partisinin yerel seçimde 1,250,000 TL harcadığına da değinen Oğuz, 20 beldede Başkan adayı çıkaran, 7 bağımsız adayı destekleyen ve 28 beldede Meclis üyesi adayı ile yarışan bir parti için bu rakam yüksek bir rakam değildir, her iş parayla dönmektedir ve reklam ücretleri seçim döneminde gereğinden fazla artmaktadır dedi.
UBP KOMİTELERE 16 VEKİLLE TAM KATILIM SAĞLAMAKTADIR
Dursun Oğuz, bazı bakanların meclisin tatil döneminde komitelerin çalışmasını sanki ilk defa yapılıyormuş gibi sosyal medya üzerinden şov malzemesi yapmasını doğru bulmadığını söyleyerek, “bu ilk defa olan bir şey değildir, her yıl meclis tatildeyken komiteler zaten çalışmaktadır ama özellikle Kudret Bey sosyal medyayı kendisinin ve partisinin şahsi şov alanı olarak kullanmakta ve halkı yanıltıcı beyanatlar vermektedir, UBP komitelere 16 vekille tam katılım sağlamaktadır, bu açıklamaları nasıl ki biz yanlış buluyorsak kendi ortakları da açıklamalarıyla bunu yanlış bulduklarını ifade etmektedirler“ diyerek tepkisini dile getirdi.
CAS’IN KAPATILMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR
Serday Bey’in CAS 1 Temmuz'da kapatılacaktır açıklaması üzerine Başbakanın CAS hisselerini devlete alacağız açıklamasa karşı sorulan bir soru üzerine ise Dursun Oğuz, “Uluslar arası havacılık kurallarına göre bir meydanda en az iki şirketin faaliyet göstermesi gerekmektedir, hal böyle iken CAS’ın kapatılması değil en üst düzey görüşmelerle müşteri bulunması ve yaşatılması gerekmektedir, CAS çalışanları alanlarında yetişmiş çok değerli personellerdir ve amaçları devlette çalışmak değil kendi işlerini güvence altında yapmaktır” dedi.
foto arşiv