Bildiğim, anladığım bir şey değil ama İngiltere’de yaşarken çok tanık oluyordum; ülkedeki ya da Dünya’daki herhangi bir olayla ilgili olarak bet şirketleri, yani bahis şirketleri, mutlaka kumarseverler için fırsat yaratırdı!
-*-*-
Mesela diyorum, Meclis Başkanı kim olacak?
-*-*-
Dün sabah önce UBP Meclis Grubu oylama yapmış ve Zorlu Töre’ye 13, Faiz Sucuoğlu’na ise 10 oy çıkmış!
“Yani Ünal Üstel, kurultayda kazandı ama burada kaybetti” mi demektir bu?
-*-*-
Yoksa Faiz Sucuoğlu’na “Meclis Başkanlığı” sözünü veren Üstel değil Türkiye miydi?
-*-*-
UBP Meclis Grubu, “adayımız Zorlu Töre’dir” dedi!
Ve oylamaya geçildi.
İlk dört turda salt çoğunluk arandı!
Yani 26 kişi “kabul” demeliydi.
Demedi.
-*-*-
Ve son tura geçildi.
Son turda “kabul” oylarının, ret oylarından fazla olması gerekiyordu!
10 dakika ara dendi ama neredeyse 45 dakika ara verildi!
Kim, kimle ne konuştu, neler konuştu bilemem!
Pazarlıklar yapıldı!
Bekleyemedim!
Kimi isterlerse seçsinler, istemezlerse de seçmesinler!
UBP bitmiştir!
UBP tumbadır!
-*-*-
Tarihten bir sayfa aralayayım…
UBP’de en büyük kavga, zamanında Rauf Denktaş – Derviş Eroğlu kavgasıydı ve o günlerde partinin Lefkoşa İlçe Başkanı olan TMT kökenli eski komutanlardan Fikret Kürşat, Denktaş beyi kast ederek, “… Herkes çok iyi bilecek ki, bu ülkede UBP’den büyük kimse yoktur” gibisinden bir laf etmişti!
-*-*-
Yani bu günlerde çok anlamlı bir mesajdır bu, özellikle genç nesiller için…
Milliyetçi muhafazakar kanatta, 1958’den beri Tanrı’dan sonraki kişi olmayı dahi başaran Rauf Denktaş bile UBP’den büyük olamamıştı!
-*-*-
Dün anladık ki, Ünal Üstel de, Faiz Sucuoğlu da, Zorlu Töre de; çok ciddi darbe alabiliyor…
Ve UBP’de kişisel çıkarlar, toplumsal çıkar falan tanımıyor!
Tumbaaa!
-*-*-
Ünal Üstel, UBP’nin en üst organı olan kurultayı açık farkla kazandı ama henüz ilk denemesinde, partideki arkadaşlarından “dur oraşta abi” mesajını aldı!
Zorlu Töre bu saaten sonra başkan olsa ne yazar olmasa ne yazar!
Siyaseti bırakmalı, tıpkı Faiz Sucuoğlu gibi!
-*-*-
Şimdi size bir bahis şansı daha söyleyeyim; “… 3 aya kadar erken seçim var”…
2’ye 1!
Yani olasılığı yüksek!
-*-*-
Şimdi benim kumarhanem olsaydı, kesinlikle bu olayı daha eğlenceli hale sokardım…
Örneğin, Faiz Sucuoğlu ve Zorlu Töre vekillikten istifa eder mi?
Ben olsam ederdim!
Hem de vallahi ve de billahi!
“Edecekler” diyenler, 1’e 31!
Etmez diyenler 31’e 1!
-*-*-
Çok başarılı bir hekim, muhteşem bir aile babası, bilinen ve sayılan bir soyadı taşıyan Faiz Sucuoğlu, bence zaten çoktaaaan istifa etmeliydi!
Kıçı boklu iki Türkiyeli dilbandi kendisini başbakanlıktan ederken bu kararı vermiş olmalıydı!
Dün sabah kendi parti arkadaşları tarafından resmen Kıbrıslı deyişiyle maymun masgara edildi!
-*-*-
Haaa Töre ve Üstel’in de kesinlikle farkı kalmadı!
Onlar da kendi partili arkadaşları tarafından maymun masgaraya döndürüldü!
-*-*-
Haaa erken genel seçim mi?
Erken genel seçimde, parti üyelerinin belirleyeceği adaylar yanında biliyorsunuz kontenjanlar da var…
Ama kontenjanlar dışında, bir de parti genel başkanının yanılmıyorsam her hangi bir adayı veto hakkı bulunuyor…
Örneğin, alın size bir bahis konusu daha: “Üstel, Hasan Taçoy’un ve öteki dört kardeşin olası adaylığını veto eder mi?”
1’e 2 vereyim mi buna?
Yoksa öyle şey olmaz, 3’e 1 mi diyelim?
-*-*-
Bakın, kurultay şöyleydi, böyleydi tartışmasını bir yana bırakalım…
UBP’de yaşananlar, bu partiye gerçekten gönül vermiş insanları çok rahatsız etmektedir…
Meclis’te dün yaşananlar rezalettir!
-*-*-
Başbakan Üstel, 31 saniye bile düşünmemeli ve erken genel seçim kararı almalıdır!
-*-*-
Partinin çok eski ve ağır topları ile önemli bir kesimi, örneğin Fatoş Ünal’dan da Fatoş Ünal’ın sahte diploma meselesi ile ilgili yaşadığı ayrıcalıktan gerçekten rahatsızdır!
Emrah Yeşilırmak dosyası da itibar zedelenmesidir…
Ne demek sahte diplomalı vekil?
Ne demek sahte diplomalı ilçe kadın kolları başkanı?
Bu arada belirtelim, Polis hala Fatoş Ünal ile ilgili dosya hazırlamış değildir…
-*-*-
Haaaa kurultaydı, hükümetin devamıydı, bakanların kimler olacağıydı, Kıbrıs meselesiyle ilgili politika değişikliğiydi, dönen bazı dolaplardı; bunların tümüyle ilgili Türkiye de haberdardır hatta Türkiye bir çok “kirli” işin başrolündedir (Kıb Tek’e akaryakıt alınması gibi) ama Fikret Kürşat’ın dediği gibi; herkes bilmek zorundadır ki, ne kadar çamura gömseler veya biz gömsek de, bu ülkede hala UBP’ye ciddi anlamda inanan insanlar bulunmaktadır…
-*-*-
Ünal Üstel, evet bu partinin genel başkanıdır…
Önceki başkanlık dönemine göre de pozisyonu çok daha sağlam ve çok daha yasaldır…
Dün sarsıntı geçirmiş olabilir ama “Atanmış” değildir, şaibe iddialarını tartışmaya gerek yok, artık seçilmiştir…
-*-*-
Yine de belirtmekte fayda vardır; işi çok zordur…
Dün aldığı darbe, yenir yutulur değildir!
Erken seçimi “tartışmasız kabul etmesini” gerektirir…
10 -13’lük Zorlu Töre lehine dün sabahki vekil (Meclis Grubu) oylaması, bu zorluğun ilk işaretidir…
İlk dört turda yaşananlar, Töre’nin de istifası anlamına gelir…
En azından bir daha kesinlikle aday olmaması ve cumhurbaşkanlığı adaylığı hayalinden vazgeçmesi!
-*-*-
Erken seçim mi?
4’e 5 veririm!
Ama şu da ayrı bir gerçektir, Türkiye’den bir dilbandinin iki dudağına bakar!
Olsa ne olur olmasa ne olur ayrıca!
-*-*-
Yine de erken seçim bence kesindir!
Üç vakte kadar hazır olun!
-*-*-
Yazının başlığı mı?
Anlamıyla ilgili olarak aklınıza ne gelirse o!
Sabaha kadar dans, sabaha kadar lorke; işte UBP!
Tumba!
-*-*-
Haaa ne oldu seçemediler mi?
Beşinci turu bekleyemedim!