KKTC Anayasa Mahkemesinin Kur’an Kursları konusunda aldığı bir karar bugün Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetenlerin hışmına uğradı; sıraya girdiler ve bir bir Kıbrıslı Türklerin yargısını da kendilerini de tehdit ediyorlar…
İsimleri önemli mi?! Hayır… Önemli olan siyasi duruşları, önemli olan güttükleri siyasetten ne murat ettikleri… Ve daha da önemli olan onların muradına Kıbrıslı Türkler arasından kimlerin ne amaç için katıldığıdır. Yoksa, bugün Türkiye’yi yönetenler, yarın bir demokratik seçimle yönetme görevinden ayrılabilir. Onların ayrılması demek farklı bir siyasi duruşun öncekilerden daha farklı siyasetler için yönetime gelmesi ve yönetirken de öncesinin hatalarını devam ettimemek demektir. Bunları zaman gösterecek; öyle görülüyor ki zaman da çok da uzakta değil…
Şimdiye, düne ve bugüne gelince… AKP İslamist siyaset duruşu olan bir parti; radikal İslamist olma sürecine girmiştir de denilebilir… Kıbrıslı Türkler?! Kemalist… Hem de 19 Mayıs 1919’dan beri… İslam’ı siyasetinde değil içinde kendince yaşamış bir halk… Yani Türkiye’yi bugün yönetenlerle Kıbrıslı Türklerin siyasi ideolojide kesişim bölgesi değil, noktası dahi yok… Mecliste temsil edilen altı siyasi partiden hangisi İslamist siyaset gütmektedir?! Ama… İşte bir de amması var… Sağ siyaset ve onun ana akım partisi UBP, iktidar hırsı ve iktidarın gücünü keyfince ve kendince ve kendi için kullanma hırsı ile AKP’nin KKTC şubesi olmuş… Siyasi ideoloji bağlamında şubeleşmemiş; iktidar olmak için şubeleşmiş…
UBP’nin bu AKP şubesi olma sonucu UBP tabanının isteği, eseri veya çabası ile olmadı… UBP’yi yönetenleri hırsı ile oldu… Onlar ermiş muradına; kerevetine de onlar çıkmış… Özünde UBP tabanına, genelinde de Kıbrıslı Türklere zılgıtı kalmış… Nice zılgıtlar gördü bu halk, hiçbirine yenilmedi… Ama hiçbiri bu utancı yaşatmadı Kıbrıslı Türklere… İslamist bir siyasetin erbabından İslamist siyaset uygulamak için talimat almak, azar işitmek ve dahi tehdit edilmek… UBP’nin üst kadroları… Kıbrıslı Türkleri utandıran ve hırslandıran bu sonuç sizin eseriniz… Mutlu musunuz?! UBP’nin tabanı, partinizi yöneten bu kadrolarla mutlu mesut musunuz? Ve hala daha Atatürk devrim ve ilkelerine bağlı mısınız? Yani din ağırlıklı bir eğitim, din egemenliğinde bir yaşam kalitesinde yaşamayı tercih mi ediyorsunuz? UBP tabanı, partinizi yöneten kadroların sizlerin çoğunluğunun vereceği kararlara değil de Türkiye’yi yöneten AKP’lilerin talimatlarına itibar etmesini içinize sindirebiliyor musunuz? Ve en önemlisi, değer mi bunca yılın süzülmesinden geçen Kıbrıs Türk kimliğinizi, menfaatlerine kurban kişilerin hırsı ile terk etmek zorunda kalmak?!
UBP tabanı… Bir başka siyasi duruşun insanına “Karışmayın bize” diyebilirsiniz, bu satırları okuyorsanız “Sana ne bizden?! Senden mi alacağız aklı?!” da diyebilirsiniz… Ama bu sözlerin asıl muhatabı Ankara’dan Lefkoşa’nın yargı kararına, Anayasaya, Kıbrıs Türk kimliğine saldıranlar ve onlara buradan katılanlardır. Ve evet, Kıbrıslı Türklerin sağ siyasetin ana akım partisi olan UBP’ye ihtiyacı var ama UBP’yi AKP’nın şubesi haline getirmiş olanlara, İslamist siyasete geçit verenlere ihtiyacı yoktur.
UBP tabanı… Değdi mi Silihtar’daki Saray’a kendi parti başkanını göndermek için verdiğin ödünler?! Değdi mi, Ankara’dan tehdit gelince “Müsaade buyurun efendim, istediğiniz gibi halledeceğiz” diyenlere verdiğin ödünler… Gururun olan Kıbrıs Türk kimliğini kimlere karşı korumuşsun; değdi mi AKP’nim İslamist siyasetine verdiğin ödünlerin kimliğini tehdite dönüşmesine… Ve en önemlisi, susacak mısın?! “Kadınlarımız çarşafa bürünsün, başını örtsün, çocuklarımız müspet bilimler değil Kur’an okusun” mu diyorsun bu saattan sonra?!
UBP tabanı ve dahi sağ siyasi partilerin tabanları… Mal ortada… Daha anlatmaya gerek yok… İngilizden Rumdan koruduğumuz Kıbrıslı Türk kimliğini AKP korumanızı istemiyor… Ama Kıbrıslı Türkler bu kimliği korurken köklerinden duyduğu gurur için korudu, ilk gününden beri izlediği Mustafa Kemal’den edindikleri ile korudu ve Mustafa Kemal’e yakışmak için korudu… Mayıs 1919’dan itibaren ve kuşaklar boyunca az mı ismi Mustafa Kemal olan Kıbrıslı Türk var ve ne kadar çok yaygındır Kemal ismi?! Ve 1878’den itibaren Abdülhamid olmadı ama, Vahdettin de hiç… Ve 2003 yılından beri Recep ve Tayyip de olmadı ne hal ise; bundan sonra olacağa da benzemiyor artık…
UBP tabanı… Top sizde… Kıbrıs sorununun çözümünden daha önceliklidir Kıbrıs Türk kimliğinin korunması… Onlarca yıldır Kıbrıslı Türklerin verdiği mücadele bu kimliğin kendi coğrafyasında devamı ve coğrafyasını da yönetmesi içindi… Tercih sizin… Ya bu mücadeleden kopan parti yöneticilerinizle birlikte halkınızdan kopar gider, talimatlarla değerlerinizin hırpalanma çabalarını izlersiniz, ya da “İşte burada durasınız… Yetti artık” mı dersiniz?! Tercih sizin… AKP’yi yöneten İslamist siyasete teslim olmamış Kıbrıslı Türkler senin dayanışacağın ve dahil olacağın kitlelerdir; kimliğinin doğal yeridir…
UBP tabanı… Kıbrıs Türk kimliği sizinle gurur duymayı bekliyor; haketmediğinizi reddetme cesaretini ve erdemini sizde görmek istiyor…