Bu kurultay da geçince her şey unutulacak mı?
O kadar şey söylendi ki, hepsi kayıtlarda…
En çok da bunu merak ediyorum.
Yarım bırakılan sözler tamamlanacak mı?
Mesela Cemal Bulutoğluları’nın “açıklayacağım” dediği ve hâlâ açıklamadıkları neler var neler?
Ya da Zorlu Töre’nin bakanlıktan alındıktan sonra “İrsen Küçük bana bakanlık yaptırmadı, icraatlarımı engelledi” sözünün altında yatan nedeni…
Meşhur Ahmet Kaşif’e yapılan “çekil” baskılarını…
Odasına giren kişileri…
Sahte belge olayının ardında yatanı…
Ve diğer perde gerisi hikayeleri…
Açıklanacak mı bunlar?
Yoksa kurultay sonrasında tarihe mi gömülecekler?...
Çok merak ediyorum.
Ortak acı: Koltuk!
UBP’deki kamplaşmanın temel nedeni nedir?..
Daha açık yazmak gerekirse İrsen Küçük’e karşı duranların ortak noktası nedir?..
Cevap: Kuyruk acısı!
Küçük’e karşı Eroğlu ile kucak kucağa olanlara bir bakın…
· İlkay Kamil, eski bakan, görevden alındı.
· Türkay Tokel, eski bakan, görevden alındı.
· Zorlu Töre, eski bakan, görevden alındı.
· Hasan Taçoy, eski bakan, görevden alındı.
· Ahmet Kaşif, eski bakan, görevden alındı.
· Kemal Dürüst, eski bakan, görevden alındı.
Vs vs vs…
Bu liste uzayıp gidebilir.
Ortak nokta koltuktan olma acısı…
Gerisi fasa fiso.
Vizyon mu?
O da ne?!
Neler oluyor?
Daha geçen gün yazdık.
Ülkenin silah sesleri ile uyanmaya alıştığını…
Arkasına bir olay daha yaşandı, Şevketoğlu konusu…
Hepimiz çok üzüldük…
Sonra dün yeniden Mağusa’da kurşunlama oldu, aynı hafta içinde ikinci kez…
Diğer yandan Girne’de adamı dövmüşler, sonra da denize atmışlar…
Derken Güzelyurt bölgesinde kundaklama…
“Neler oluyor” demekten bıktık.
Neler olduğu belli.
Ülke elden gidiyor, ya da altımızdan kayıyor.
Biz ise seyrediyoruz.
Yaşasın UBP diyerek…