Üç aday kıyasıya yarışıyor.
Son bir hafta!
Siyasi tansiyon biraz daha yükselecek.
* * *
AKINCI-ERHÜRMAN-TATAR’dan ikisi ipi göğüsleyecek.
En güncel sıralama yazdığım gibi...
Üç adaydan herhangi biri dışarıda kalabilir.
Sürpriz olmaz.
* * *
ÖZERSAY-DENKTAŞ-ARIKLI ise seçimin kaderini doğrudan etkileyecek.
Hem bu seçimin....
Hem de gelecekteki ittifak politikalarının belirleyicisi onların alacağı oylar olacak.
* * *
Seçime demokrasi dışı müdahalelerin gölgesi düştü. ANKARA büyük yanlışlar yaptı.
Hem Kıbrıslı Türklerin iradesini bir kez daha küçük düşürdü, hem de siyasi eşitlik iddiasını zedeledi.
Ada yarısına dair mali katkıyı “siyasi rüşvet”e çevirdi.
Samimiyet sınandı.
İster sağ siyasette olsun ister sol, yurdunu seven hiç kimse bu müdahaleleri hoş görmez.
Öfke duyar.
Umarım seçimin son haftasında ipin ucunu kaçırmaz, kalıcı hasar yaratmazlar.
Karışmasınlar! Yeter!
* * *
Yeni bir 5 yılda dünyadaki liderimizin kim olacağına karar vereceğiz.
Fuat Oktay’ı seçecek değiliz, ne de Ali Murat Başçeri’yi!
Keşke aday olsalar…
Kuklaya falan gerek olmasa...
* * *
Bu seçimin üzerine düşen bir diğer gölge de “başkaldırı” ile “biat” arasına sıkışması oldu, “En iyi Kıbrıslı” ile “En iyi Türk” etnik kimlik kavgasına tutuşması...
* * *
Bir de kendimize bakalım tabii...
Son 5 senede dünyaya açılma, Kıbrıs barışı, yakınlaşma, Avrupa’yla ilişkiler, topluma liderlik etmek gibi alanlarda ileriye gittik mi?
Demokrasimizi, kendi kendimizi yönetme kapasitemizi, uluslararası ilişkilerimizi geliştirdik mi?
Yanıtım evet değil. Üzgünüm.
* * *
Üç adaydan biri yarışın dışında kalacak.
İşin aslı, hangi adayın bu düzeyde olmadığını çocuktan büyüğe biliyoruz.
Ama “demokrasi” denen sistem adayların “bilgisi, kapasitesi, yeterliliği” üzerinden bir sonuç üretmiyor.
Yine de hepimizi umutlandıran şöyle bir özelliğimiz var. Baskı, müdahale, dayatma buralarda genelde ters tepiyor.
* * *
Umarım seçime 24 saat kala yine para dağıtmaz, daha da rezil olmazlar.
Dedim ya, umarım.