Ligde umutları tükenen iki takımın, tüm gücünü kupaya vererek, hiç olmazsa ilk dört takım arasına girip, taraftarını mutlu etmeyi hedefliyorlardı. Ancak bu mücadelede gülen taraf, karşılaşmanın son üç dakikasında attığı gollerle Yenicami oldu.
İlk maçı, deplasmanda 2-1 kazanan Cihangir bu avantajını koruma düşüncesindeydi. Bu nedenle savunmayı kalabalık tutarak önemli oyuncularını savunma hattında oynattı. Bu düşüncesi bana göre doğruydu. Çünkü son haftalarda gol noktalarında fazla etkili olamayan Yenicami’nin bu savunmayı aşıp gol bulması çok zordu. Nitekim, bu taktikte 87 dakika başarılı bir savunma örneği gösterdiler.
Özellikle sezonun ikinci devresinden itibaren, Yenicami’nin gol noktalarında fazla etkili olamadığı düşünüldüğünde, Cihangir'in bu taktikle oyuna başlaması gayet doğaldı. Çünkü Yenicami’nin turu geçmesi için iki farklı bir üstünlük sağlaması gerekirdi. Ama biliyorsunuz futbolun adaleti yoktur. Sadece taktik anlayışı ile bu işler olmuyor. Şans faktörünün de yanınızda olması gerekir.
Yenicami oyuna hızlı başladı, ancak şuursuz ataklar gol noktalarındaki etkinliğini azalttı. Gerçekten Yenicami’de son haftalarda gol atmak mucizelere bağlandı. Kaleye şut atmayı bırakın, pas verirken bile büyük hatalar yapıyorlar. Futbolcular, topu ayaklarına aldıkları zaman ne yapacaklarını unutmuşlar gibi davranıyorlar. Pas yüzdesi ve şu yüzdesi vasatın çok altında. Kısacası takımda inanılmaz bir özgüven sorunu yaşanıyor.
Umarım dün, son dakikada gelen goller, takımın üzerindeki ölü toprağı kaldırır ve futbolcuların özgüvenlerinin yeniden kazanılmasına neden olur.
Unutmayalım ki, futbol onbir kişi ile oynanır. İki kişinin koşması veya beş kişinin gayret etmesi ile takım olunmuyor. Futbol yardımlaşarak oynanandığı zaman anlam kazanır. Herkes üzerine düşen görevi laiki ile yerine getirirse, galip gelmek kaçınılmaz olur. Tıpkı dün ikinci yarıda bütün futbolcuların ortaya koyduğu gayret gibi.
Yenicami oyunun ikinci devresinde rüzgarın da etkisi ile rakibinin üzerine yüklendi. Çok koştular, çok mücadele ettiler. Orji'nin oyuna girmesi ile ataklarını sıklaştıran Yenicami, beklediği golleri üç dakika içerisinde buldu. Günün adamı Hascan'ın ortasında Ousmane'nin 87’nci dakikada gelen golüne, Musa'nın 90’ıncı dakikadaki mükemmel golü de eklenince, turu geçen taraf Yenicami oldu. O ana kadar oyun içerisinde fazla etkili olamayan Musa, attığı nefis golle takımını bir üst tura taşıyan kişi oldu.
Cihangir’e gelince. Akıllı ve ne istediğini bilerek oynadı. Yenicami’nin zaaflarını çok iyi tespit edip oyun kurgusunu ona göre yaptı, ancak maçın sonlarında gelen Yenicami’nin bunaltıcı baskılarına karşılık veremeyince, ayağına kadar gelen tur fırsatını değerlendiremedi.
Oyunun genelinde Yenicami baskılı oynadı. Özellikle ikinci devre rüzgarın da etkisi ile oyunu Cihangir ceza alanına içerisine taşıdı. Cihangir bu baskıyı kendi alanında kabul edince, mağlubiyeti de kabullenmek zorunda kaldı.
Maçın hakemine gelince. Gerçekten ne söyleyeceğimi bilemiyorum. Maçın kaderi ile ilgili öyle bariz hatalar yaptı ki inanılmaz. Örnegin Adil ceza alanına girerken Mikail tarafından düşürüldü, sarı kart göstermesi gerekirken geçiştirdi. Bu kez Hüseyin Sadıkların ceza sahası içerisinde Burak tarafından düşürülmesine seyirci kaldı. Bu kararlar maçın kaderi ile ilgili kararlardır. Cihanğirin attığı golde ofside varmıydı emin değilim...
Telafisi olmayan kupa maçlarında, futbolun tüm unsurlarının çok dikkatli olması gerekiyor. Dün gerçekten enteresan bir maç izledik. Cihangir turu geçti derken, Yenicami’nin azmi ve hırsı, turu kazanmasına neden oldu.