ÜÇ KRİTİK HATA

Sami Özuslu

Özveri ve bilinçlilikle sayesinde yaşanan 73 günlük ‘başarı hikayesi’nin ardından toplum bir kez daha ‘ölüm korkusu’ yaşamaya başladı.
Başta emektar sağlık çalışanları olmak üzere herkes evde kapalıyken hizmete devam eden cesur yürekler olmak üzere hiç kimse bunu hak etmemişti.
Aylarca evine kapanan, en yakınlarını bile ziyaret etmeyen yaşlılar, çocuklar, gençler…
Dükkanını kapatan, evine ekmek parası götüremeyen, ama “Sağlık olsun” deyip dişini sıkan, sorumluluk üstelenen insanımız hiç, ama hiç hak etmemişti bu durumu…
Yapılması gerekenler belliydi. Ama bilimden, mantıktan, vizyondan yoksun hükümet peş peşe ve de göz göre göre yanlışlar yaptı.
Bir sürü yanlış vardı ama bunların üçü çok kritikti.

*  *  *

İlk kritik hata Türkiye’den KKTC’ye gelenlerin ‘PCR test sonucu çıkana kadar gözetim altında tutulması’ kararının Başbakanlık tarafından iptal edilmesiydi.
Sağlık Bakanlığı’nın ve Bulaşıcı Hastalıklar Yasası’nın yetki alanına müdahale anlamına gelen ve Ali Pilli ile Ersin Tatar’ın arasını da açan bu kritik hamle ile ülkeye girenlerin kontrolü kısmen elden kaçırılmış oldu.
O karardan itibaren Ercan’a inen, Girne Limanı’na varan herkes test sonucu çıkmadan evine, oteline, köyüne gitmeye başladı. Vakalar kısmen arttı ama tamamen kontrolden çıkmadı.
Zira 1 Temmuz’da başlayan yolcu gelişlerinde uçuş ve sefer sayıları kısıtlıydı.
İşte ikinci kritik hata burada yapıldı.

*  *  *

Kurban Bayramı’nda uçuş sayısı 4’e-5’e katlandı. İki olan seferler günde 12’ye-13’e çıktı. Girne Limanı’na gelen yolcu sayısı da ikiye, üçe katlandı.
Bir yandan test sayısı patladı, ama diğer yandan pozitif vakaların ve temaslılarının takibi zorlaştı. Sağlık ekipleri için karabasan dolu günler geri geldi.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre 1 Temmuz-30 Temmuz arası, yani ülkeye gelişlerin sınırlı olduğu bir aylık dönemde toplam 37 yeni pozitif vaka çıktı.
Oysa bayramla birlikte yolcu kapasitesi artınca vaka sayısı matematiksel olarak yaklaşık 4’e katlandı. Son 17 günde 76 yeni vaka çıktı. Oysa bir ayda çıkan vaka sayısı bunun yarısı kadardı!
Üstelik ve daha vahimi artık pozitif vakalar ‘yerelleşmiş’ durumda. Kimin kimden bulaştığını tespit etmek de, kaç kişinin temaslı olduğunu bulmak da artık çok zor.

*  *  *

Üçüncü kritik hata ise kuşkusuz ‘pandemi hastanesi’ konusu…
İlk günden bu yana en az 25 kez fikir ve karar değiştiren Sağlık Bakanlığı ve hükümetin son şekliyle bu konuda ne yaptığı bilinmiyor.
Bildiğimiz şu: Bakanlık pandemi hastanesi için Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nden işbirliği talep etmiş, birlik de gerekli yarışmaları açıp sonuçlandırmış olmasına rağmen bu işbirliği hükümet tarafından iptal edildi.
Yani mühendisler ve mimarlar ile de bir çeşit dalga geçti hükümet…
Ve olası bir salgın durumunda kullanılacak, insanların içini rahatlatacak, “Virüs yayılsa da hazırız” dedirtecek bir adım atılmadı.
Sonuç mu?
“Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir!”