ÜÇ MAYMUN

Dünkü yazımda Futbol Federasyonu’nun sessiz sedasız bir şekilde yaptığı değişiklikten bahsettim. Bu anlamsız değişiklikle saha kapatma cezası alan kulüplerin yapacakları maçlar Futbol Federasyonu’nun keyfi atamasına kaldı demiştim. Gaziveren

 

 

 

 

Dünkü yazımda Futbol Federasyonu’nun sessiz sedasız bir şekilde yaptığı değişiklikten bahsettim. Bu anlamsız değişiklikle saha kapatma cezası alan kulüplerin yapacakları maçlar Futbol Federasyonu’nun keyfi atamasına kaldı demiştim.

Gaziveren maçının Doğancı’ya alınmasını örnek gösterip bu atamanın emsal teşkil edeceği ve bundan sonra çok büyük sıkıntılar yaratacağından söz etmiştim.

Dün öğlen telefonum çaldı.

Telefonun diğer ucunda Gaziveren Spor Kulübü BBaşkanı Cemal Seyitler. (Cemal yıllardır futbolla yatıp futbolla kalkan ve yakından tanıdığım futbol aşığı bir arkadaşım).

- Haldun Hocam selamlar ben Cemal Gaziveren başkanı.

- Selam Cemal nasılsın?

- Hiç sorma hocam senin dün yazdığın yazı çok büyük tepki çekti. İnan köyde herkes sana çok kızgın.

- Neden Cemal Başkan benim yazımda Gaziveren’e herhangi bir hakaret var mı?

Veya Gaziveren’i küçük düşürecek onun haklarına saldırı niteliğinde bir cümle kullandım mı?

- Bilmem hocam ama inan bu yazıdan sonra telefonum hiç durmadı başım çok ağrıdı.

Neyse, Cemal Seyitler’e yazımın kişiler veya kulüplere yazılmadığını eğer dikkatli okursa ne demek istediğimi çok iyi anlayacağını söyleyerek telefonu kapattım.

Kanal Sim’de hafta sonu yayınlanan SİM FUTBOL programında bu yıl sporcu, antrenör ve kulüplere imzalattırılan sözleşmelerden bahsetmiştim.

Bu sözleşmelerle futbolcu, antrenör ve kulüplerin sivil yargı hakları imza karşılığı ellerinden alınıyor demiştim.

İlgili dernekleri göreve çağırmıştım.

Programın üstünden beş gün geçti herkes sus pus.

İtalya Futbolcular Birliği haklarının korunmadığı gerekçesi ile ligleri durdurdu. İspanya’da da aynı şekilde.

Bizde geçtiğimiz yıl futbolcuların sözleşmeleri kaldırıldı. Birçok futbolcu bu kararla haksızlığa uğradı.

Bu yıl ise sivil yargı hakları imza karşılığı ellerinden alındı.

Futbolcular Birliği Başkanı Salih Işık sizce ne yaptı?

“Görmem” dedi. Çünkü başka şansı yok.

Aynı durum antrenörler için de geçerli. Eğer antrenörler federasyonla bir sorun yaşarsa tek şansları yine federasyon içinde çözüm bulmak.

Antrenörler Derneği Başkanı Süleyman Göktaş bu olay karşısında sizce ne yaptı?

“Duymam” dedi!

Kulüpler de aynı sorunla karşı karşıya, yani sivil yargı yolu imza karşılığı kapatılmış durumda.

Daha da önemlisi kulüplerin alacaklarının ilk taksitinin Mart 2012’de ödeneceği açıklandı.

Kulüpler Birliği sizce bu olay karşısında ne dedi?

“Konuşmam” dedi!

Bir önceki dönemde bir aylık gecikme olsa aslan kesilenler adeta fareye dönmüş durumda.

Çıkar kavgası, bencillik ve siyaset içimizi adeta örümcek ağı gibi örmüş.

Tüm köşeler tutulmuş. Her köşe başına da sembolik bir tabela asılmış.

Günü kurtar yeter.

“Bana biraz daha fazla katkı yap merak etme zamanı geldiğinde ben sana arka çıkarım” mantığı almış başını gidiyor.

Ülkede spor politikası var mı? Gençlerimizi, geleceğimizi bu çıkar kavgası altında nasıl bir tehlike bekliyor kimin umurunda.

 

 

 

 

 

 

 

 

Arşiv Haberleri