Serap ŞAHİN
Yetersiz teçhizat ve sınırlı personelle hava trafiğini güvenli şekilde yönetmeye çalışan kontrolörler, şimdi de Kıbrıs adası çevresinde yaşanan savaşla mücadele ediyor. Çatışmalarda kullanılan yüksek teknoloji silah ve güvenlik cihazları, GPS sisteminde sorunlara yol açıyor; hem pilotlar hem de hava trafik kontrolörleri zor anlar yaşıyor.
YENİDÜZEN’e konuşan Hava Trafik Kontrolleri Sendikası (HTKS) Yönetim Kurulu Başkanı Cem Kapısız, “Ercan Havalimanı'na inecek olan bir uçak savaşlardan nasıl etkilenir?” sorusunu yanıtladı.
Ülkelerin savunma amaçlı sinyal bozucu kullandığını ve bu cihazların filtreleme yapmadığından dolayı uçağın inişlerini de etkilediğine işaret eden Kapısız, uçakların iniş esnasında sinyal kesiciye maruz kaldığında, kendini başka bir pozisyonda gördüğünü anlattı.
Kapısız, “Aslında Ercan’a geliyorsun ama sistem seni Gaziantep’te gösteriyor. Sinyali bozulduğu için uçak kendini başka bir bölgede algılıyor” dedi. Uçağın bu şekilde uyarı vermesinden dolayı özellikle sisli ve gece vakti gelen uçağın doğru yerde olduğundan emin olamadığına dikkat çeken Kapısız, “Uçak normalde dışarıyı görmese bile tüm o elektronik ortamdan bilgiyi alarak inişini tamamlar. Ama böyle bir uyarı aldığında ‘Acaba ben gerçekten yere mi çakılıyorum?’ hissine kapılıyor” şeklinde konuştu.
Uçakların bu tarz uyarılarla sık sık karşılaştıklarını ifade eden Cem Kapısız, hem hava trafik kontrollerinin hem de pilotların böyle bir uyarıya karşılık, emin olsa dahi, en ufak bir riski bile dikkate alarak iniş yapmadığını belirtti.
Kapısız, kontrolörlerin sinyal bozuculara yeterli miktarda konsantre olabilmeleri için Ercan Havaalanı’ndaki sorunların hükümet tarafından bir an önce giderilmesi gerektiğinin altını çizdi.
“Sinyal bozucular ada etrafında konuşlandırılmış durumda”
Günümüz çatışmalarının artık tüfek ve mermilerle olmadığını, işin içine teknolojinin girdiğine işaret eden Kapısız, “Teknoloji de katılınca insansız, navigasyonunu tamamlayan hem silahlar hem de araçlar vardır. Füzeler ve tahrip gücü olan bombalar vardır. Kendini savunacak olan bir ülke veyahut da bir oluşum, bir savaş anında bu sinyali bir şekilde bozması gerekiyor aksi durumda vurulacaktır” dedi.
Tüm bunları engellemek amaçlı savaşa dahil ülkelerin jammer cihazlar yani sinyal bozucular kullandığını belirten Kapısız, “Bu jammerler maalesef bizim adamızın etrafında konuşlandırılmış durumdadır” ifadelerini kullandı.
Savunma amaçlı kullanılan GPS’lerin sadece silahları ve insansız hava araçlarını önlemediğini, filtrelenemediği için var olan tüm sinyalleri bozduğunu vurgulayan Kapısız, “Günün sonunda Ercan Havalimanı'na gelen uçaklar da bundan nasibini alıyor” dedi.
“Sinyali bozulduğu için uçak kendini başka bir bölgede algılıyor”
Uçakların iniş esnasında sinyal kesiciye maruz kaldığında, kendini başka bir pozisyonda gördüğünü anlatan Kapısız, “Aslında Ercan’a geliyorsun ama sistem seni Gaziantep’te gösteriyor. Sinyali bozulduğu için uçak kendini başka bir bölgede algılıyor. Tıpkı telefonlarımızdaki haritalar gibi uçağın sistemine de bunlar yüklenmiştir. Ya da uçak aslında gerçekte yere yakın olmamasına rağmen, sinyal bozuculardan dolayı kendini yere çakılacakmış gibi hissediyor ve uyarı veriyor” dedi.
Uçağın bu şekilde uyarı vermesinden dolayı özellikle sisli ve gece vakti gelen uçağın doğru yerde olduğundan emin olamadığına dikkat çeken Kapısız, “Uçak normalde dışarıyı görmese bile tüm o elektronik ortamdan bilgiyi alarak inişini tamamlar. Ama böyle bir uyarı aldığında ‘Acaba ben gerçekten yere mi çakılıyorum?’ hissine kapılıyor” şeklinde konuştu.
Sinyal bozuculardan sonra, uçakların bu tarz uyarılarla sık sık karşılaştıklarını ifade eden Cem Kapısız, hem hava trafik kontrollerinin hem de pilotların böyle bir uyarıya karşılık, emin olsa dahi, en ufak bir riski bile dikkate alarak iniş yapmadığını vurguladı.
“Aynı anda daha fazla yere konsantre olmanız gerekiyor ve konsantrasyon kaybı sizi hataya götürür”
“Bölgede sinyal bozulduğunda 20 tane uçaktan bir tanesi düşecek ya da kaza yapacak diye bir durum söz konusu değil. Böyle durumlarda hem pilotların hem de bizlerin yöntemleri vardır. Yine hava trafiğinin akışını güvenli sağlayabiliriz” diyen Kapısız, bunun bir iş yükü olduğunu ve pilotları ve hava trafik ekibini hataya daha fazla yaklaştırdığını kaydetti.
Ercan Havalimanı’nın sorunsuz bir havalimanı olmadığına dikkat çeken Kapısız, “GPS kaybı olmasa bile, uçakları iniş için getirirken, kaldırdığımızda destinasyonuna gönderirken zaten bir sürü problemle uğraşıyoruz. Bu problemlerin içinde Ercan'ın tanınmış olmaması, meydanın güneyini kullanamıyor oluşumuz gibi birçok sorun var” dedi.
Larnaka Havalimanı’nın çok yakında olduğunu ancak onunla koordine olmadığını ifade eden Kapısız, Birleşmiş Milletler’in sınır boyu helikopter uçuşlarının da iniş kalkış hattının üzerinde olduğunu ve onlarla da herhangi bir koordine olmadığını söyledi. Kapısız, “Larnaka ile de koordinemiz yok” dedi.
Meydanın kuzeyinde askeri atışların sık olduğunu ve bununla da ilgilendiklerini anlatan Kapısız,
“Tüm bunlar aslında bir hava trafikçiye ve bir pilota epey uğraş veriyor. Aynı anda daha fazla yere konsantre olmanız gerekiyor ve konsantrasyon kaybı sizi hataya götürür” ifadelerini kullandı.
“Hükümet gerekli tedbirleri almalı”
Kıbrıs’ın kuzeyinin uluslararası iletişimin dışında olduğunda işaret eden Cem Kapısız sözlerini şöyle sürdürdü:
“İstediğiniz kadar savaşlara hayır deyin kimse size dinlemez. Bir yaptırım gücünüz yoktur, bir iletişiminiz yoktur. Bu tanınmış olmamanızın, bu bugüne kadar ki çözümsüzlüğünün de bir sonucudur aslında. Birileri gelecek, etrafınızda savaşacak. Ne yapabilirsiniz? Savaş çığırtkanlığı yapmayabilirsiniz.
Bu global bir problemdir”
Hava trafiğin iş yükünün bir şekilde azaltılması gerektiğini belirten Kapısız, “Sistemleriniz tam çalışır hale getirilebilir. Bir şekilde çözümlerimizi uygulayabilmemiz, orada başka şeylerle uğraşmamamız için ve daha güvenli hava trafik hizmeti verebilmemiz için gerekenler Ercan'da sağlanabilir” dedi.
“Pilotlara, hava yolu şirketlerine hem de hava trafik kontrolörlerine bunu yapmıyoruz” diyen Kapısız,
“Bir bakıyorsunuz, hala daha meydanınızda meteorolojik bilgiyi tam veren cihazlar yok. Hala daha hava trafik kontrolörleri eksik kadro ile çalışıyor. Hala daha tüm bu olayları gözetlediğimiz radar sistemlerimizin 3 defa güncellemesi geçti ve ‘para yok’ diye güncellenmiyor” açıklamasını yaptı.
“Hala daha elektrik kesildiğini ne olacağını bilmiyoruz. Ekranlarımız mı kararacak? Frekanslarımız mı gidecek?” sorusunu soran Kapısız, tüm bu risklerin ortadan kaldırılması ile herhangi bir sinyal bozucu uyarısı ile karşılaşıldığında daha rahat konsantre olunabileceğini aksi durumda riskin büyük olduğunu vurguladı. Kapısız son olarak, “Dünyadaki savaşların bitmesini istiyorum. Bir an evvel de bu durumun varlığının bilinip hükümet tarafından tedbirlerin alınması elzemdir” dedi.