Kosta Konstanti
Arkadaşımız Kosta Konstanti, FACEBOOK sayfasında yayımladığı bu fotoğrafla ilgili olarak oldukça dikkat çekici bir analiz yaptı… APOEL Spor Kulübü’nün Baf Şubesi’nde çekildiği anlaşılan bu fotoğrafta iki Kıbrıslırum APOEL taraftarı bir pankart tutuyor ve pankartta “Göçmenler hoşgelmediniz!” yazıyor. Gençler yüzlerini kapatmışlar, biri de parmak veriyor…
Kosta Kostanti – ki kendisi Kıbrıs Akademik Diyalog Grubu’nun da liderlerindendir – bu fotoğrafta görülenlerin yalnızca “ırkçılık”la açıklanamayacağını belirterek şöyle yazıyor:
“Ne büyük utanç: İki genç oğlan hem kendilerini, hem de takımlarını utandırıyorlar, ayrıca aynı duyguları paylaşan ve bu fotoğrafa kompliman yazanları da… Evet, bir demokraside herşeyi tartışabilirsiniz ancak eğer “Göçmenler Hoşgeldiniz”den rahatsız oluyorsanız neden yüzünüzü (sanki kötü bir şey yapıyor gibi) gizliyorsunuz ve bir de parmak veriyorsunuz…
Ancak şunu da söylemeliyim ki bu, bu toy oğlanların suçu da değildir. Bu resmin orijinalinin altında yazılı yorumları okuduğumda başka genç, kolayca etkilenebilir ve yalnız ruhlar yorum yazıyorlar. Bu gençlerin “maço” hissetme, yumruklarını göğüslerine vurma ve kendilerinin takdir gördüğünü, sevildiğini ve bir grubun parçası olduklarını hissetme ihtiyaçları vardır. Saygı duyulmak istiyorlar ve bu saygıyı ya korku ya da başkalarına öfke aracılığıyla alabiliyorlar veya kendileri gibi düşünenlerin sırtlarını sıvazlamasıyla…
Doğru düzgün bir yönleri yoktur, aile ilgisi, okul ilgisi, toplumsal destek, ahlak ve etikten yoksundurlar. Ayrıca sıkılıyorlar. Gençlerin bu tarz şiddet eğilimleri yukarıda sözünü ettiğim faktörlerle birlikte sıkılmalarından da kaynaklanıyorç Yukarıda görülen yalnızca ırkçılık sonucu ortaya çıkmıyor. Vandallık, şiddet, sporda holiganlık, cinsel taciz (hatta tecavüz), fiziksel zarar verme, vergi ödemekten kaçınma, intihar, hırsızlık, uyuşturucu kullanımı, trafikte kurallara uymama, hayvanları taciz, çevreye saygı duymama, risk alma ve diğer anti-sosyal davranışlar bu çocuklar tarafından sergileniyor – çünkü bu çocukların yasalara uyan akranları, ana-babaları, öğretmenleri, arkadaşları yoktur ki çocukların hayatlarında birşeylerin eksik olduğunu onlara söyleyebilsin…
Eğitim sistemi, polis gücü, Adalet Bakanlığı, milletvekilleri ve diğer yetkililer vs. vs. bu giderek artan şiddet eğilimi, anarşi ve ırkçılığın sorumlularıdırlar. Sonuçta bu adanın sorunlarını ne kadar görmezden gelirlerse, sorunların daha da kötüye gittiğini anlamalıdırlar artık. Bunun meydana gelmesine yol açan nedeni ele almalıyız. Bu çocukları biz yetişkinlerin ve genelde toplumun hataları için suçlamak adil olmaz…
Kıbrıslılar’a bir dostça hatırlatma daha: Üçte birimiz göçmeniz… Biraz daha empati gösteremez miyiz acaba?”
(FACEBOOK – Kosta KONSTANTİ – 12.9.2015)