Birleşik Krallık’ta genel seçime 3 buçuk aylık bir süre kaldı.
Siyasi partiler seçim çalışmalarını yoğun bir biçimde sürdürüyorlar.
Ülkenin AB içerisindeki geleceği açısından da büyük öneme sahip olan bu seçimin en çok konuşulan partisi, kuşkusuz aşırı sağcı UKIP.
Yani Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi.
Son olarak geçtiğimiz yılın Mayıs ayında yapılan Avrupa Parlamentosu seçimlerinde kazandığı sandalye sayısıyla, başarı hanesine büyük bir çentik atan UKIP’in, benzer bir başarıyı 7 Mayıs’taki genel seçimde de elde etmesi beklenmekte.
AB karşıtlığı ve göçmenlere yönelik katı tutumuyla kendinden söz ettiren ve bu politik tavrıyla, geniş halk kitlelerinin desteğini toplayan UKIP, son kamuoyu yoklamalarına göre oyunu %15’in üzerine çıkarmış durumda.
Bu oran, 2010 seçiminde 650 kişilik parlamentoya sadece 2 milletvekili gönderdiği düşünüldüğünde, UKIP açısından muazzam bir yükseliş anlamına geliyor.
15-19 Ocak tarihleri arasında yapılan son kamuoyu yoklamasının sonuçlarına göre UKIP’in oy oranı, %16.
Bunun parlamentodaki karşılığı, 90’ın üzerinde milletvekili demek.
Aynı kamuoyu yoklamasının sonuçlarına göre 2 büyük parti olan Muhafazakarlar ile İşçi Partisi, şu anda başa baş gitmekte.
Her ikisinin oy oranı da %31.
Bu sonuç, 2010 seçimlerinde %36 oy alan Muhafazakarlar açısından %5’lik bir inişe, aynı seçimde %29 oy alan İşçi Partisi açısından ise ufak da olsa bir yükselişe denk.
Söz konusu anket sonucuna göre en büyük düşüş ise, koalisyonun küçük ortağı, Liberal Demokratlar’ın hanesinde.
2010 seçiminde %23 oy oranıyla parlamentoya 57 milletvekili gönderen (şu anda milletvekili sayısı 56) Nick Clegg başkanlığındaki Liberal Demokratlar, yeni durumda sadece %8 oy oranına sahip.
UKIP’ten sonra oy oranını en çok artıran parti ise Yeşiller.
Şu anda parlamentoda sadece 1 milletvekili bulunan Yeşiller’in söz konusu kamuoyu yoklamasında sahip olduğu oy oranı, %7 ki bu genel toplamda oldukça önemli bir yükseliş.
***
7 Mayıs’ta yapılacak seçime daha 3 buçuk ay var.
Bu oranlar o güne kadar elbette değişebilir.
Ancak çok da büyük bir sapma beklememek lazım.
Ve görünen o ki, Birleşik Krallık önümüzdeki 5 yıllık dönemde, büyük ihtimalle, Muhafazar Parti-UKIP koalisyonuyla yönetilecek.
Muhafazakar Parti-İşçi Partisi koalisyonu tabii ki matematiksel olarak çok daha mümkün olsa da, tarihsel olarak bakıldığında, 1940 yılında Churchill tarafından kurulan savaş kabinesinden bu yana, Muhafazakar Parti ile İşçi Partisi’nin koalisyon ortaklığında buluştuğu hiç olmamış.
Ama umalım ki, bu ‘zor’ başarılsın.
Çünkü aksi takdirde, çok daha katı politikaların sahnede olacağı bir dönem başlayacak demektir.
Hem Büyük Britanya vatandaşları, hem de Avrupa Birliği için.
* Biraz dinlenmek için izninizi istiyorum, köşem kısa bir süreliğine kapalı olacak. Şimdilik hoşça kalın.