Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Binası mimari projesi, Türk Serbest Mimarlar Derneği (TürkSMD) tarafından iki yılda bir verilen ve Türk mimarlığının en prestijli ödülleri arasında yer alan 15. Mimarlık Ödülleri’nde “Yapı Ödülü”nü almaya layık görüldü.
Mimarlık çözümleri içerisinde mesleğin gelişiminde örnek teşkil eden, ülke mimarlık gelişimini uluslararası camiada temsil eden proje, kişi ve kurumların ödüllendirildiği törende, mimar Saffet Kaya Bekiroğlu, UKÜ Bilim ve Teknoloji Bina projesi ile yapı dalında finale kalarak 9 proje arasında en iyi “Yapı Ödülü” nün sahibi oldu.
TürkSMD tarafından mimarlık mesleğinin değerini yükseltme misyonu doğrultusunda bu yıl 15. si gerçekleştirilen, mimarlık ofislerinin yanısıra yapı sektöründe yer alan yatırımcı, müteahhit, mühendis-müşavir, yapı malzemesi üreticileri gibi farklı paydaşlar, kamu kurumları, akademisyenler ve yerel yönetim temsilcilerinin yer aldığı törende, Büyük Ödül, Yapı Ödülü, Mimarlığa Katkı Ödülü, Basın-Yayın Ödülü ve Jüri Özel Ödülü olmak üzere 5 dalda ödül verildi.
Mimari detaylar enerji tasarrufunu destekliyor
Dünyaca ünlü Los Angeles’dan mimar Frank Gehry ve sonrasında Londra’dan Zaha Hadid ile uzun yıllar çalışarak baş mimarlığını yapan, 2015 yılında kendi ofisini kuran Saffet Kaya Bekiroğlu tarafından tasarlanan Bilim ve Teknoloji Binası, çevre dostu ve akıllı bina konsepti ile tasarlanmış ve bu felsefe çerçevesinde inşa edilmiş 16,000 m2 alana sahip bir eğitim ve araştırma merkezidir. Binada hem aktif hem de pasif olmak üzere birçok enerji verimliliği uygulaması mevcuttur.
Aktif sistemlerin en önemlisi, binanın Güney cephesini kaplayan ve ikinci jenerasyon transparan Fotovoltaik güneş panellerinden oluşan 900 m2’lik cephe kaplamasıdır. Bu sistem ile bina, aydınlatma için gerekli olan enerjiyi güneşten temin etmektedir. Diğer aktif sistemler içerisinde, ciddi miktarda enerji verimliliği sağlayan, yüksek verimli klima sistemi ve LED teknolojisi ile yapılan aydınlatma sistemi mevcuttur.
Diğer yandan binanın çatısına konumlandırılmış ve binanın her hacminin bacalarla bağlandığı Güneş Bacası uygulaması 650 m2’lik alanı ile bölgenin en büyük pasif güneş enerjisi uygulamalarından birisidir. Bu sistem sayesinde bina kendi ısıtma/soğutma ve havalandırmasını sekiz ay boyunca ikincil bir sisteme ihtiyaç olmadan sağlamaktadır. Binada mevcut olan diğer pasif uygulamalar olarak; direk güneş radyasyonunun binaya girmesini engelleyip ısı yükünü azaltan ancak ışığın girişine imkân vererek doğal aydınlatmayı azaltmayan dev güneş kırıcılar ve ısı geçişini engelleyerek binanın iklimlendirme ihtiyacını düşüren duvar ve çatı izolasyonu öne çıkmaktadır. Ayrıca binada mevcut olan otomasyon sistemi ile hava kalitesi kontrol edilmekte, ihtiyaç olmayan noktalardaki klima ve aydınlatma sistemleri kapatılabilmekte ve binadaki birçok fonksiyon izlenebilmektedir.