"Mehmet Hocamız tam 23 soru sormuş makalesinde. Herhalde bu soruları bizim cevaplamamızı bekliyor. Vatandaş olarak biz bu soruları bir şekilde
cevaplarız. Zaten bu kadar üstü kapalı olmasa da biz de hükümete aynı
soruları soruyoruz. Neyse. Bir soruyu da Hocamız cevaplarsa çok memnun
oluruz. Hocam, mensubu olduğunuz partinin hükümette olduğunu ve soru sormak değil iş yapmanız gerektiğini biliyor musunuz?" (Ulaş Gökçe).
Sevgili Ulaş Gökçe, kendi facebook profilinden, 25.09.2014 tarihli Yenidüzen gazetesindeki "Neredeyiz? Nereye Gidiyoruz?" başlıklı makalemde var olduğunu düşündüğüm bazı temel "eksiklikleri" sorguladığım için bana yönelik bir "boş sayfa" yaklaşımıyla şu soruyu sormuş:
"Hocam, mensubu olduğunuz partinin hükümette olduğunu ve soru sormak değil iş yapmanız gerektiğini biliyor musunuz?"
Peki Sevgili Ulaş dostum, bilemiyorum ama, siz benim bu konularla ilgili yazdığım onlarca makalemi okuma fırsatı bulabildiniz mi acaba?
Göreli olarak yaklaşan felaketleri görmek ve farkındalık ve akılcılıkla
mücadelenin yönünü tayin etmek, yani "iş yapmak gerektiği"ni defaten yazdım...
Toplumun oldu-bittiler ile geçirecek vakti dolmuştur dedim...
Bunun metodunu/metodlarını kendi düşüncelerimle ortaya koydum.
"Dünya dışılıkta" yatan bir kurtuluş mu arıyoruz? Yoksa! bizim kurtulmak
gibi bir derdimiz mi yoktur?
Bu yaklaşımların ikisini de çeşitli platformlarda sorguladım...
Kendi mesleki bölümüm olan eğitim alanında "Eğitim Stratejisi Planı" adını verdiğim ve son makalemde sorguladığım tüm öğelere cevap verebilecek nitelikte bir stratejik plan hazırlayıp, yaklaşık 2 yıl önce sunumunu da yaptım...
"Eğitim Stratejisi Planı",sanırım, CTP'nin "Akıl Defteri" dışındaki bütünlüklü stratejik planlardan biridir, sevgili Ulaş!..
Hem hayata hem teoriye, hem hukuka hem insana,
Hep daha bir ciddiyetle baktım...
CTP, statükoya ve dejenere olmuş bu sisteme karşı,
Ortaya ciddi rakip bir ideoloji koymalı ve modernleşmeyi,
Kendi geleneklerinden yola çıkarak inşa etmelidir, dedim.
Herkes ve her özne gibi, CTP de kendi aklının sınırlarıyla çevrilidir.
Ve ancak kendi bilinç durumunu sorgulama yetisine ulaştığında, kendi iç dinamiklerinde belirli bir yol alabilir, dedim...
Kısacası özne kendi bilgisi ile özdeşleşme durumu yaşar, bilgisi kadar
düşünebilir,
Gelin ne biliyoruz onu sorgulayalım , dedim...
Özgür olabilmemizin zorunlu koşulu budur: O özgürlüğün bilgisine sahip
olmaktır, dedim...
Bu argümanların tümünü ve çok daha fazlasını geçmiş makalelerimde
sorguladım.
Ama evet; haklısınız sevgili Ulaş dostum...
İşte sorun da tam burada zaten:
CTP kendi bilinç durumunu, çeşitli nedenlerle, son zamanlarda, sorgulamada sorunlar yaşamaktadır.
Yani, denilebilir ki, CTP kendi "aklından" memnundur...