Toplumcu Kurtuluş Partisi Yeni Güçler (TKP-YG) Genel Başkanı Prof. Dr. Mehmet Çakıcı, karantina otellerine ödenen paralarla ilgili eleştirilerde bulunarak, ülkenin karantina turizmine döndüğünü, elektronik kelepçe için hazırlık yapılması gerektiğini söyledi.
TKP’den yapılan açıklamaya göre, Ada TV’de konuşan Çakıcı, UBP- YDP-DP hükümetinin kuruluş aşamasında belirttiği gibi Ekim ayında seçim olması gerektiğini kaydederek, yasa gereği Meclis'ten bir milletvekili boşaldığı için aslında Haziran ayında seçimin yapılması gerektiğini, ya da Ekim ayında ki seçim için karar alınması zorunluluğu olduğunu söyledi.
UBP'nin başında olan Başbakan Ersan Saner'in seçilmiş başkan olmadığı için kendisini ispat etmesi gerektiğini belirten Çakıcı, şimdiden 4 adayın UBP’de kurultay için yarıştığını açıkladığını ifade etti.
Mehmet Çakıcı, “insanların Covid-19 salgınından dolayı ezildiği, 1500 TL'lik maaşlarını bile alamadığı, iş yerlerinin kapandığı, esnafın ciddi ekonomik zorluklarla ayakta durmaya çalıştığı bir dönemde, UBP içerisinde karışıklık yaşandığını” savundu.
“DP içerisinde Denktaş ailesinin tutumuna” işaret eden Çakıcı, Fikri Ataoğlu'nun da bu şartlar altında karmaşa içerisinde başkanlığını sürdürmeye çalıştığını söyledi. Çakıcı, “YDP içerisinde de benzer bir tablonun olduğunu belirterek, gelinen aşamada büyük hayallerle kurulan partide mevcut başkan Erhan Arıklı'nın antidemokrat davranışlar içerisine girdiği Bertan Zaroğlu tarafından televizyonlarda söylenerek partinin kaosa sürüklendiğinin görüldüğünü” iddia etti.
Hükümet ortağı partilerin uyum içerisinde çalışamadığının gün gibi ortada durduğunu öne süren Çakıcı, “Hükümeti uzatalım söylemlerinin yanlış olduğunu” savundu. Çakıcı, hükümet ortağı üç partinin kendi iç kavgaları yüzünden vatandaşın sorunlarına odaklanamadığını ifade ederek, ülkenin bu kötü gidişatla daha ne kadar yönetilebileceğini sordu. Çakıcı, “Hükümetin bu noktada yapması gereken Seçim ve Halk Oylaması Yasası'nı güncelleyerek Ekim ayında seçime gitmesidir. Vizyon sahibi insanların ülke yönetiminde söz sahibi olma zamanının geldi” dedi.
TKP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı, mevcut hükümetle ilgili yaşanan sorunların yanı sıra dörtlü hükümet döneminin de bal yapmayan arı niteliğinde yaşandığını öne sürerek, insanlara hizmet etmek için hastane kurma aşamasında yaşadıkları sorunlardan söz ederek "Ben de o ezilen sınıftanım ve bıktım artık bu sistemden, kimse için bu sistemi arzulamıyorum. Bu sistemi ilk fırsatta değiştirmeyi başarmalıyız" şeklinde konuştu.
Mehmet Çakıcı, “TKP'deki insanlar olarak bizler ömrümüz yettiğince bu sistemle mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi ve siyasetçinin insanlarla değil sistemle uğraşması gerektiğini söyledi.
Bu sistemin yaralarına TKP olarak dokunduklarını kaydeden Çakıcı, 2018 seçim bildirgesinde yer verdikleri konuların çarpık düzene dur demek için hala bugün geçerliliğini koruduğunu belirtti.
Yapılacak çok iş olduğunu kaydeden Çakıcı, Kamu, Vergi, Tarım Reformu, Genel Sağlık Sigortası, Şartlı Tahliye Tüzüğü, polisin sivile bağlanması, Genel Sicil affının bunlardan bir kaçı olduğunu, parti olarak bunları hayata geçirmek için mücadeleye devam edeceklerini söyledi.
Karantina otellerine ödenen paralarla ilgili de eleştirilerde bulunan Çakıcı, ülkenin karantina turizmine döndüğünü belirterek, "Yazıktır, günahtır bu ülkeye. İnsanlar yarınını göremezken imtiyazlı bazı kesimler bu sistemin kaymağını yemeye devam ediyorlar" dedi.
Çakıcı, farklı metodların uygulanması gerektiğini kaydederek, elektronik kelepçe için hazırlık yapılması gerektiğini söyledi. Hükümetin görüldüğü kadarı ile bir projesi olmadığı ve otel sahiplerine yaranmak için karantina otelleri oluşturduğunu belirten Çakıcı, dünyada ne gibi önlemler alınıyor sorusunun hiç sorulmadığını, eğitim, denetim ve sertifikasyon işlemlerinin hala yapılmadığına vurgu yaptı. Kapanmanın tek başına çözüm olmadığının görüldüğünü kaydeden Çakıcı, standartların sözle olmayacağını, sertifikasyon işlemleriyle yapılabileceğini, tüm bunların eğitim programlarıyla düzenlenmesi gerektiğinin altını çizdi.
Mehmet Çakıcı, Bakanlar Kurulu tarafından açıklanan tarihlerin standartlarla ilgili hiçbir hazırlık yapılmadan alındığının görüldüğünü, işin içine Bilim Kurulu, eğitim kurumları olan üniversiteler ve enstitülerin de dahil edilmesi gerektiğini vurguladı.
Çakıcı, verilen kararlarla Kıbrıs Türk tarihiyle de oynandığını kaydederek, Cumhurbaşkanlığı Sarayı için bütçede ayrılan 14 milyonluk kaynak konusunu da eleştirdi. Koronavirüs sürecinde insanların çok zor şartlar altında yaşamaya çalıştığını kaydeden Çakıcı, "Bir ülke fedakarlık yapmaktan aciz hükümetle yönetiliyorsa, o ülkede problem vardır" şeklinde konuştu.
Mehmet Çakıcı, programın sonunda tüm sağlık çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramı'nı da kutlayarak, toplum sağlığının her şeyin önünde geldiğini, Koronavirüs sürecinde gösterilen yoğun çaba ve gayretin unutulmaması gerektiğini sözlerine ekledi.