UMUT VE ÇEKİRDEK…

Kıbrıs için uzunca sayılabilecek durağan dönemden sonra siyasetin fokurdamaya başladığı bir dönem başlıyor. 7 Nisan’da Lefkoşa için yapılacak seçim, siyasetin üzerindeki ölü toprağını silkeleyecek. UBP hangi argümanlarla aday gösterip, Lefkoşalıla

 

Kıbrıs için uzunca sayılabilecek durağan dönemden sonra siyasetin fokurdamaya başladığı bir dönem başlıyor. 7 Nisan’da Lefkoşa için yapılacak seçim, siyasetin üzerindeki ölü toprağını silkeleyecek.

UBP hangi argümanlarla aday gösterip, Lefkoşalılardan oy isteyecek bilmiyorum.

Çıkacak olan UBP adayı ne diyecek mesela?

“Batan Lefkoşa’yı düze çıkaracağız” mı diyecek?

“Çöken Belediyeyi ayağa kaldıracağız” mı diyecek?

Yoksa Cemal Başkan gibi Dikmen Çöplüğü fotoğrafının üzerine park çizimi kondurup, Dikmen’i kurtaracağız mı diyecek yine?

Hatırlayacaksınız, Cemal Başkan bir DP-UBP ortak prodüksiyonuydu. Cemal Başkanı ilk, baba-oğul Denktaş’ların arasında görmüştüm. Sonra Derviş Bey’in elini öperken…

Belediye Başkanı mı yoksa iktidar milletvekili mi olduğunu karıştıran, yerel yönetim hizmetini iktidarın “aygıtlarından” biri haline dönüştürerek Lefkoşalıyı içinden çıkılması zor bir bataklığa sürükleyen anlayışın altında DP’nin ve UBP’nin imzası var.

Demem o ki, Lefkoşa’yı duvara toslatan süreç, DP-UBP el birliği ile yaratılmıştı. Yerel yönetimleri siyasi ve ekonomik rant kapısı olarak gören sağcı kafa, sırf bu kapının topuzunu elinde tutabilmek için, bir takım isimleri ambalajlayıp sürüyor piyasaya. Sonuç ortada…

Daha şimdiden “fiyakalı isimler” dolaşıyor ortalıkta. Anlaşılan o ki, sağcı kafanın arsızlıkta sınırı yok. Aktör değiştirerek aynı oyunu sahneleyeceğinden pek emin. İyi de “kafa”?... Kafa aynı kafa olduktan sonra?...

Peki ya istihdam hayalleri, bol keseden vaadler, kof projeler ile gelinen nokta belliyken; Lefkoşalı, sandığa giden yolda ne düşünecek, ne karar verecek?

Kıbrıs’ın Kuzeyinde yerel yönetimlere Avrupa solunun soluğunu taşıyan, yerel yönetimleri siyasetin değil, siyaseti yerel yönetimlerin hizmetine sokan anlayışın altındaki imza belliyken; Lefkoşalı, 7 Nisan’daki “kolay seçimde” aslında bunun kararını verecek.

“Kolay bir seçim” olacak bu. Canından bezdirilmiş bir kent, torunlarını bile borçlandırmış, güzelim ışığını karartmış, rengini soldurmuş bir kafadan hesap soracak.

2003’ten beri, bir tek CTP’nin AKP-UBP işbirliği ile devrildiği 19 Nisan 2009 seçimlerini uzaktan izlemiştim. Bir devrimin boğuluşunu izlerken üzgün ve tedirgindim.

Şimdi Lefkoşa’nın seçimini “uzaktan” izleyeceğim.  Ama bu kez elimde bir avuç çekirdek, bolca umutla…

 

 

 

 

 

 

 

Arşiv Haberleri