Dila ŞİMŞEK
Beatrice Patisserie’nin işletmecisi Aliye Tilki, bir sene önce Yenikent’te kendi pastanesini açtı.
Mimar Sinan Üniversitesi’nde sanat tarihi okurken, pastane açarak kendi üretimini sunmak istediğine karar verdiğini söylüyor. Bölümünü çok severek okusa da, bunu meslek olarak yapmayı istemediğini belirten Tilki, fotoğrafçılık dersinde ödevi gereği yakın görsel hazırlaması gerektiğini anlatıyor. Tilki, “Aslında ben dışarı fotoğrafları istemiştim, hiç memnun olmasam da mecburen iç mekan fotoğrafları, yakın çekim bulmam gerekti. Hocamla tartışmama rağmen ikna edemedim, İstanbul’da okuyordum, beni Nişantaşı’nda bir pastaneye gönderdi ve oradaki çalışmaya, pastalara aşık oldum. O an anladım ki, ben aslında bu mesleği yapmalıyım” diyor.
“İstanbul’da kalmak istiyordum, ancak çok kalabalık bir şehir ve çok zorluğu var, bu nedenle geri döndüm”
Üretmeyi çok sevdiğini ve bunu ailesinden öğrendiğini belirten Tilki, üniversiteyi yarıda bırakmak istemediğini, mezun olunca pastacı olmanın yolunu aradığını söylüyor. Mutfak Sanatları Akademisinde pasta ve ekmekçilik üzerine eğitim aldığını ifade eden Tilki, birkaç sene orada çalıştığını kaydediyor. “İstanbul’da kalmak istiyordum, ancak çok kalabalık bir şehir ve çok zorluğu var, bu nedenle geri döndüm. Dönünce de birkaç farklı kafede çalıştım. Pastane açmak zaten bu işe atıldığımdan beri hayalimdi. Kendimi hazır hissedince, ailemin ve eşimin de desteğiyle kendi pastanemi açtım” şeklinde konuşuyor.
“Yumurtalarımız ailemin çiftliğinden, margarin ve trans yağ asla kullanmıyorum. Tereyağı da yerli üretimden alıyorum”
Planlı çalışmanın önemine vurgu yapan Tilki, “Pastane çok emek istiyor, ben hiçbir üründe katkı maddesi kullanmıyorum. Her ürünü taze yapıp satışa sunuyorum. Bazen ürünler çabuk bittiği ve stokta olmadığı için şikayet alsam da, yapıp hazırda tutmayı istemediğim ve ürünü günlerce koruyacak maddeler eklemediğim için içim çok rahat… Yumurtalarımız ailemin çiftliğinden, margarin ve trans yağ asla kullanmıyorum. Tereyağı da yerli üretimden alıyorum. Sağlıklı ürünler çıkarmaktır önemli olan ve ben buna çok önem veriyorum. Ürünün ‘içindekiler’ kısmına bakıyorsunuz ve bir sürü isim, hiçbiri anlaşılmıyor ama aslında o kadar çok kimyasal ve kanserojen var ki…” diyor.
“En büyük isteğim, işimi büyüterek kafe ve pastaneye dönüştürmek”
Tilki, insanların çok olumlu tepkiler verdiğini belirterek, bundan gurur duyduğunu söylüyor. En büyük isteğinin, işini büyüterek kafe ve pastane olarak geliştirmek olduğunu belirten Tilki, sözlerine şöyle devam ediyor: “Aslında mesleğimdeki belki de en büyük sorunlardan biri, bu işi evden, vergi ödemeden yapan insanların haksız rekabet ortamı yaratmasıdır. Çünkü ben işletmem için, yılda öyle vergiler ödüyorum ki… Bu da ek bir maliyet oluşturuyor. Daha sıkı denetim ve cezai yaptırım olması gerektiğini düşünüyorum”