Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Kudret Özersay, Kıbrıs Türk Diyetisyenler Birliği yetkilileriyle biraraya gelerek ülke sorunlarının çözümüne dair vizyonunu ve hedeflerini anlattı. Kudret Özersay uzun yıllar bir üniversitede akademisyen olarak görev yaptığını ve sorunları yakından bildiğini hatırlatarak “ülke ekonomisine çok ciddi katkısı olan üniversitelerimizdeki sorunların çözümü bir Cumhurbaşkanı olarak önceliklerim arasında yer alacak. Artık sırf kısa vadeli ekonomik bir kazanç sağlayacağı hesabıyla ‘diplomalı işsizler ordusu’ yaratacak yaklaşımları bir kenara koymak zorundayız. Üniversitelerimizin ve buralardan mezun olan gençlerimizin yaşamakta oldukları sıkıntıların çözümünde planlı bir yaklaşım sergilemeliyiz. Yasası Cumhurbaşkanlığı tarafından yürütülen YÖDAK ile istişare halinde bu sorunların çözümünde liderlik göstereceğim” dedi.
Diyetisyenler Birliği yetkililerinin kendi alanlarında yaşadıkları sıkıntıları dinleyen Özersay görüşme sırasında yaptığı konuşmada, diyetisyenlik de dahil pek çok önemli meslek alanlarında KKTC üniversitelerinde verilecek eğitimin kalitesinin hayati önem taşıdığını, bu alanlarda eğitim görecek gençlerin birer diplomali işsiz durumuna girmelerini önlemek için ciddi bir planlama yapılması gerektiğini vurgulayarak, “işte bu nedenle yasası Cumhurbaşkanlığı tarafından yürütülen, Başkanı ve iki üyesi Cumhurbaşkanı tarafından atanan YÖDAK’ın üniversitelerimizin planlı şekilde büyümesine özel bir özen göstermesi gerekir. Göreve gelirsem YÖDAK’ın ülkemizdeki üniversitelerde verilen eğitimin kalitesi konusunda, öğrencilerin ve mezunların ihtiaçlarıyla ilgili olarak çok iyi bir biçimde çalışması için uğraşacağım” dedi. Uzun yıllar ve halen bir üniversitede öğretim üyeliği yaptığını da hatırlatan Özersay “bu alanlardaki sıkıntıları bir akademisyen olarak bizzat biliyorum ve yakından takip ediyorum. O nedenle sorunların çözümüne Halktan yetki alan bir Cumhurbaşkanı olmam durumunda çok olumlu bir katkı yapacağım sözünü gönül rahatlığıyla veriyorum” dedi.
KT Diyetisyenler Birliği başkanı Hidayet Ağören ve yönetim kurulu ile gerçekleştirilen sohbette derneğin sorunlarının yanı sıra beklentiler de aktarıldı.
Özersay “KKTC’nin Cumhurbaşkanı sadece müzakere masasında değil, müzakere masasının dışında da Kıbrıslı Türkleri uluslararası alanda görünür kılmak, haklarını savunmak, uluslararası alanda haklarının takibini yapmak, yani müzakereler dışında da tüm vatandaşları, yani Kıbrıslı Türkleri temsil etmek görev ve sorumluluğuna sahiptir. Ancak yetkisi ve görevi sadece bunlarla sınırlı değildir ve içerideki sorunların çözümünde de önemli bir role sahip olmalıdır, Anayasa ve yasaların verdiği yetkileri halkın yararına kullanmalıdır” dedi. Özersay, uluslararası ilişkiler bilen, diplomasi tecrübesi olan, yabancı dile hakim, uluslararası hukuk ve insan hakları hukukuna hakim birisinin Kıbrıslı Türkleri çok daha iyi bir şekilde temsil edeceğine inandığı için böyle bir yola çıktığını söyledi.
Doğal gaz konusuna da değinen Özersay, doğal gazı sadece müzakereler bağlamında ele almanın doğru olmadığını söyleyerek, “Rusya ile AB arasında son zamanlarda yaşanan sıkıntıları bizim bir fırsata dönüştürebilmemiz gerekir” dedi. Özersay, ‘’Kıbrıslı Türklerin iradesini uluslararası alanda çok daha görünür kılacak, aktif bir siyaset ve diplomasiye ihtiyaç olduğu kanaatindeyim. Yapılabilmesi için de müzakereler konusunda ciddi bir tecrübeye sahip olan, diplomasi alanında işinin ehil olan birisinin ayni zamanda içeride bağımsız ve tarafsız olabilecek olan Cumhurbaşkanının içinde bulunduğumuz belirsizliğin en azından bir oranda aşılabilmesi için önemli bir artı getireceği kanaatindeyim’’ dedi.
Cumhurbaşkanının yetkilerine de değinen, atamalarda yaşanan sıkıntıları dile getiren Özersay, ülkede partizanlık ve adam kayırmacılıktan dolayı müşavir ordusu yaratıldığına dikkat çekti. Özersay şunları söyledi; ‘’ Ciddi sayıda müşavir yarattık ve yaratmaya da devam ediyoruz. Şu anda üçlü kararname yöntemi zaten kendiliğinden yanlış yöntemdir. Şu anda Cumhurbaşkanları göreve gelecek olanların siciline, eğitimlerine bakmaksızın hepsini imzalıyor. Genelde şahsi ya da başka siyasi nedenler ile bir cumhurbaşkanının üst düzey kamu görevlilerinin atanmasında da kamu hizmeti komisyonu bağlamında akılcıl bir istihdam yapılması istihdam edecek kişiler bağlamında da gerçekten bağımsız ve kararsız davranabilmelidir. Bir vefa borcunuz varsa siyasi partiye ülkenin menfaatine, toplumun menfaatine bir şey yapmaktan uzaklaşıp partinin menfaatine bir şeyler yapmaya başlarsınız” dedi.