Üniversite kurması amacıyla torun Denktaş’a verilen askeri alandaki kamu arazisiyle ilgili tartışmalar büyüdükten sonra ‘Rauf Denktaş’ ismiyle kurulması amaçlanan üniversitenin şimdi devlet eliyle kurulması gündemde…
***
Serdar Denktaş sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “Denktaş soyadını taşıyanların ödedikleri bedeller vardır. Kamusal alanda itibarsızlaştırılmaya çalışılan bizler, bu bedeli seve seve öderiz” dedi.
Daha sonra oğul/torun Rauf Denktaş tarafından yapılan açıklamada da arazi ile ilgili taleplerini hem şirket hem de vakıf olarak geri çektikleri belirtildi.
Serdar Denktaş gelen tepkilere ‘küsmüş’ bir şekilde tavır takınıp açıklamalar yaparken öte yandan özelde bu olayın etik ve yasadışılık boyutunun dışında başka üniversitelerin de mantar gibi bitmesini ele almak gerekir.
***
Yine sosyal medyada paylaşılan listeye göre şu anda faaliyette olan 17 üniversite, faaliyete geçmeyi bekleyen ise 9 üniversite var. Yani toplamda 26 üniversite. Ancak bu liste de eksik. İsmi bu listede olmayan üniversitelerin yani hem faaliyette olan hem de faaliyete geçmeyi bekleyen üniversitelerin dışında başka üniversitelerin öğrenci kabulüne başladıkları duyuruluyor.
***
Bir berber dükkânı açar gibi… Kasap dükkânı da olabilir… Giyim-kuşam, tuhafiye… Bir cafe gibi… Bu gibi işyerlerinin, dükkânların bile yeri ve sayısı açısından bir planlaması olması gerekirken üniversite gibi kurumların mantar gibi bitmesini anlamak çok mümkün değil. “Hah, bu işte iyi para var” deyip neredeyse her köşede bir üniversite açılır oldu. Eğitimin niteliği artık bir kenara itildi, okulların, üniversitelerin böyle bir amacı olduğu bile akıllara gelmiyor artık… Üniversite açma talebi, ‘üniversitecilik’ işinde iyi para olmasından kaynaklanıyor. Ne kadar çok öğrenci, o kadar çok para…
Baksanıza ülkemizin en önemli üniversite kurumları bile öğrenci çekmek için güzellik yarışmaları düzenlediler. DAÜ ve LAÜ gibi vakıf üniversitelerinin biri genç kızlarımız için, diğeri genç erkeklerimiz için görev bölümü yapmışlar, güzellik yarışması duyurusu yapıyorlar ve dereceye girenlere %100 burs vereceklerini söylüyorlar. Bu yarışmaları VYK’lar yapıyor, üniversite rektörlüklerinin bilgisi dışında…
Ne bir sınav, ne de uluslararası bir başarı notu!.. “Güzel olun gelin, bize yeter” deniyor. Daha önce özel üniversitelerin böylesi burslar verdiğini biliyorduk ama vakıf üniversitelerinin de devreye girmesiyle eğitimin bu kadar ayağa düşmesine ne yazık şahitlik eder olduk.
***
Özellikle son olaydaki gibi ve yine özellikle siyasiler, gelecek tepkilerden korkar bir şekilde, popülist yaklaşımdan uzaklaşmamak için “biz üniversitelere karşı değiliz ama gelişmeler etik ve yasal olmalıdır” derlerken bu ülkeye şimdilik! 30 civarında üniversitenin çok çok çok fazla olduğunu görebilmek için eğitimci veya planlamacı olmaya gerek yok. Dünyaya ve hemen yanı başımıza bakarsak anlarız.