"İlk fırsatta geri vereceğim" demişti Tatar, Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportunu...
Unuttu!
Özel korumasına “al bunu karşıya bırak” dese olurdu.
Saray’dan barikata yürüyerek beş dakika!
* * *
Başbakan Saner bu topa hiç girmedi.
“Veririm” gibi laflar da etmedi.
Ankara'dan telefon bekliyor, muhtemelen...
Ne denirse, onu yapacak.
Sonra açıklayacak: “Türkiye'yle en iyi ilişki kuran benim.”
* * *
Unutulan bir mesele daha var.
Cumhurbaşkanlığı eski basın koordinatörü Ali Bizden'in Türkiye'ye girişine izin verilmemesi üzerine Dışişleri Bakanlığı "gerekli girişimlerin yapıldığını" açıklanmıştı.
İki ay kadar önceydi!
Henüz bir sonuç çıkmadı.
O değil de, hani "milli güvenlik" açısından tehlikeli bir adamsa Bizden, içimizde dolaşıyor halen!
* * *
Unutulan başka işler de yok değil.
Özel Jet Skandalı Raporu, unutuldu.
Azerbaycan KKTC’yi tanıyacaktı, unutuldu.
Et ve ilaç ucuzlayacaktı, unutuldu.
Aşı kayıtları verilecekti, unutuldu.
Maronit açılımı yapılacaktı, unutuldu.
Girne Hastanesi’ne ihale yapacak, açacaktık, unutuldu.
* * *
Bir de...
Kutlu Adalı'nın kanı var, Sivil Savunma'nın oralarda bir yerde kocaman bir “leke” olarak duruyor halen!
Yan odada bir “Uzi” gölgesi…
Ön bahçede bir “Beyaz Reno Toros…”
Türkiye’den deliller istenecekti…
Bir de…
Katiller…
* * *
Epeydir unutuldu samimiyet, içtenlik, demokrasi!
Haysiyet vardı haysiyet…
Unutuldu…