Üretici de, satıcı da dertli

Ülkedeki üretimin dengesiz olduğuna dikkat çeken üreticiler, bu durumun giderek arttığından dert yandı, birçok sıkıntının bir an önce giderilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Fehime ALASYA

Yazın adada sofraların vazgeçilmezi olan karpuz, bostandan çıkıp market reyonlarında yer almaya başladı. Sıcak yaz günlerinin göz kırptığı şu günlerde, sofraları süsleyen karpuz, serinlemenin ve hafif beslenmenin en büyük tercihlerinden...

Adanın en büyük karpuz üreticilerine ev sahipliği yapan Doğancı (Elye), bu yıl da sezona başlangıç yaptı. Doğancı’daki bostana inen YENİDÜZEN, üreticilerle görüştü, bir dokunup, bin ah işitti.  

Sıkıntılarını anlatmaktan bile isteye geri duran Doğancılılar, “Konuşsak da bir şey değişmiyor” diyerek sitem ediyor. Köyde siyasete ve siyasetçiye olan güvensizlik göze çarparken, gelecek umutları adeta yok olma noktasında…

Halkın üretimden kopartıldığını anlatan üreticiler, ülke siyasetine ve siyasilere adeta ‘küsmüş’.

Yıllardır süre gelen düzensizlikten ve yasal olmasına karşın devlet eliyle pek çok mercide yasa dışı işlere göz yumulduğunu anlatıp yakınan vatandaşlar, “Sosyal devlet yasası çıktı, devlette çalışan başka iş yapamaz diye, ama bu yasalar çiğneniyor. Tüm mekanizmalar yasaları çiğniyor” şeklinde konuştu. 

Ülkedeki dengesiz üretimin giderek arttığına dikkat çeken üreticiler, bunun en büyük etkeninin iklim şartları olduğuna değindi. Su sıkıntısı, plansızlık, ek iş olarak yapılan üretim gibi pek çok sorunla boğuştuğunu belirten üreticiler, tüccarlardan da dert yandı. 

Karpuz satıcısı Yurtoğlu “Halkın alım gücü giderek düşüyor”

Güzelyurt-Lefke ana yolu, Gaziveran çıkışında galif altında kuru gıda, karpuz, patates ve soğan satışı yapan İzzet Yurtoğlu, bu yılki satışların çok da hareketli başlamadığından dert yandı.

Her geçen yıl halkın alım gücünün düştüğünü anlatan Yurtoğlu, iki çeşit karpuz olduğunu belirterek, bu çeşitleri YENİDÜZEN okuyucuları için detaylandırıyor.

Ülke genelinde ve özellikle Güzelyurt bölgesinde çekirdek karpuzun tercih edildiğine değinen Yurtoğlu, devletin çekirdek karpuz üretimini daha fazla desteklemesi gerektiğine değindi.

Yurtoğlu, sadece Elye-Doğancı ürünleri sattığını da belirtiyor.

İzzet Yurtoğlu; “Anlamayanlar, kabak karpuz alır, anlayanlarsa çekirdek karpuz”

Yol kenarındaki galiften karpuz satın alan tüketicilerin fiyatının daha pahalı olmasına karşın en fazla çekirdek karpuzu tercih ettikleri gözlemlendi. Elye karpuzlarından alan İzzet Yurtoğlu, hiçbir zaman kabak karpuz tercih etmediğini söylüyor. “Anlamayanlar, kabak karpuz alır, anlayanlarsa çekirdek karpuz” diyen Yurtoğlu, çekirdek karpuzun aşısız, saf karpuz ürünü olduğunun altını çizerek tercih nedeninin açıklıyor.

YENİDÜZEN, karpuz yetiştiriciliğindeki bazı ayrıntıları yerinde dinledi

Üreticiler, bostandaki karpuzlarını, yaprakların altına saklayıp yanmaması için güneşten korumaya çalışırken, çoğu zaman da çareyi üzerini otlarla örtmekte buluyor. Haziran başı marketlerde yer almaya başlayan karpuz, yaz sonuna dek piyasada yer alıyor.

Ortalama her gün damlama sulama ile yaklaşık 2-3 saat sulama isteyen bostanın, bakımının da eziyetli olduğuna değinen üreticiler, bu işin hem maliyetli oluşu hem de emek istediğini dile getiriyorlar.

Her gün düzenli bakılan ve sulana bir bostandaki 2, 3 ciziden (sıradan), 6 ton karpuz çıkabileceğini dile getiren üreticiler, verimin bostana göre değiştiğini anlatıyor.

‘Tövbe’ eden üreticiler var…

Yıllardır tarlasını satış için ekmediğini söyleyen Doğancı (Elye) muhtarı Ali Çölaşan, tüccarın ürünlerini ucuza alıp, pahalıya satmasından duyduğu rahatsızlık sonucu üretimden kopmuş. “Bize 25 kuruş veriyorlar, ama marketlerde 4 TL’ye satıldığını görüyordum. Bu tarlada bir sürü masraf, bir sürü uğraş var… Emek ister, emek veriyoruz ve karşılığını alamıyoruz. Yemin ettim, artık ekip satmıyorum…” diyen Çölaşan, köydeki en büyük sorun olan susuzluğu değerlendirdi, ilginç iddialarda bulundu. Köydeki kuyuların peşkeş çekildiğini iddia eden Çölaşan, köyde bazı şahıslara gereğinden fazla kuyu izni verildiğinden dert yandı, Türkiye’den gelen suyun tarıma verilmesinin de çözüm olamayacak kadar yüksek maliyetli olacağı görüşünü savundu. 


Ethem Tabak:
“Olumlu konuşacağımız düzgün tek bir konu yok, bulamazsınız”

“Bu düzenden çok nefret ettik. Bizi dinimizden soğuttular. Olumlu konuşacağımız düzgün tek bir konu yok, bulamazsınız. Sosyal devlet yasası çıktı, devlette çalışan başka iş yapamaz diye, ama bu yasalar çiğneniyor. Tüm mekanizmalar yasaları çiğniyor. Üç, beş burjuva, beş altı bürokrat, onlar yaşam sürüyor. Neyi üretip neyi kazanacağız... Bu yalan siyasetin içinde neyin savaşını veriyoruz. Ne kapitalist ne de sosyalistiz, sadece present sınıfının güdümünde giden insanlarız. Üniversite bitirenler işsiz, ilkokul mezunları da müdür müfettiş, hangi düzenden söz ediyoruz.”

Recep Tümtürk:
“Dengesiz üretim çok arttı”

“Badadez karpuz, domates, salatalık, her sezon tarlamdan bir şeyler çıkar. Şimdi badadez, karpuz, domates, salatalık çıkarıyorum. Karpuz bu sene daha tünellerden çıkar, açığı daha çıkmadı. Ben tünelde değil, açıkta yetiştiririm, henüz kesmeye başlamadım. Geçen yıla göre normaldir verim. Geçen yıl tünelde çıkan karpuz hiç satılmadıydı, bu yıl daha iyi satılır. Açık çıktığı zaman nasıl satılır bilemeyiz. Dengesiz üretim çok arttı. Bu iklim şartlarına da bağlıdır. Planlama yok. Devletin planlama yapması gerek. Sular azaldı. Köyde kaç üretici var, ne kadar karpuz, ne kadar patates üretilir her yıl hiç kayıt yok. Üstelik okula giden, polisi, memuru, emeklisi, öğrencisi herkes bu işlere soyunur. Üretici ve memuru bir yerde ayırmaları şart... Hal yasası geçmezse tüccarlar bu malı istediği fiyata alıp gider. Hal yasasının ivedi olarak meclisten geçmesi gerek. Aksi takdirde tüccar üreticiyi parmağında oynatmaya devam edecek. Bu böyle olmaz...”

Ali Çölaşan: (Doğancı (Elye) Muhtarı)
“Artık yeter usandık, biz bu memleketi idare edemedik, her tarafı batırdık”

Ben yıllardır bu işi yapmıyorum. Geçmiş yıllarda domates ektim. Toplayıp tüccara verdim. Lefkoşa’ya gittiğim zaman marketlerde domatesin kilosuna baktım, 4 TL olduğunu gördüm. Daha sonra tüccar bana ödeme yaptı, kilocunu 25 kuruşa ödedi ve bu paradan da komisyon kesti. Biz bu işi nasıl yapalım? Tarlaya götürdüğüm işçiyi ödeyemezken nasıl kara geçebilirim ki? Nasıl bizden üretim yapmamızı bekliyorlar? Biz bu tarlalara gelip, çekirdeği sokup, geri uyumaya gitmiyoruz. Bu tarlada bir sürü masraf, bir sürü uğraş var… Emek ister, emek veriyoruz ve karşılığını alamıyoruz. Yemin ettim, artık ekip satmıyorum. Ben işleyim, tüccarlar da yesin mi? işlemem, onlar da yemesin…

Üstelik susuzluk diz boyu. Tarım sektöründe insanların iyiye gittiği yok. Köydeki su kuyuları sağa sola peşkeş çekiliyor. Köyümüzde Taş köyde askeri bölgede su kuyularımız var. Köyde çok ciddi su oranının olduğu kuyulardır bunlar. Bu kuyuları geçmişte muhtarlığa verdiler, olur da zamanın birinde bu kuyuları özelleştirmesinler de köydeki su oranı azalmasın diye. Fakat özel izinlerle ve sahtekârlıkla bu kuyuları da özelleştirdiler. Askeri bölgeden borular çekip kuyuların suyunu kullanmaya çalışıyorlar. Bu kuyuları özel bir şahsa verdiler ve bu kuyular ile su ticareti yapmaya hazırlanıyorlar. Popaza açık çağrımdır, gelip malını alsın. Artık yeter usandık, biz bu memleketi idare edemedik, her tarafı batırdık, gelsinler onlar mallarını alıp idare etsinler. Geçen yıl su sıkıntısından illallah çektik.

Her yer susuzluktan kırılıyor, biz, olan su kuyularımızı da birkaç partiliye peşkeş çekip, su ticareti yapmasına, kuyuları kurutmasına izin veriyoruz.

Türkiye’den gelen su bizi kurtarmayacak. Çok pahalı olacak ve kullanamayacağız.  Kendi suyumuzu idare edemeyiz, ona buna peşkeş çekeriz ve başka sudan medet umarız.

Köyde 3-4 kuyusu olan isimlere yeniden kuyu izni verilir, her yer kuruyacak. Popaz gelip malına sahip çıkmalı…”


 

Elye-Doğancı Karpuz Satıcısı Tevfik Tercan;
“Devlet çekirdek karpuz satışını desteklemeli, halkın alım gücü her geçen gün düşüyor”

“Vatandaşın alım gücü her geçen gün düşüyor. Çekirdek karpuzun kilosu 2,50 TL, kabak karpuzun kilosu ise 1,75 TL’ye satılıyor. Yine de bilinçli olan müşteriler, çekirdek karpuzu satın alıyor. Tadı daha iyi olduğu için onu tercih ediyorlar. Karpuzlarımı ve diğer tüm ürünlerimi Elye’den alıyorum. Üreticiler kabak karpuz üretmeyi tercih ederken, vatandaş çekirdek karpuz satın almayı tercih ediyor. Fakat birçok yerde halk bilgili olmadığı için büyük oluşuna ve güzel rengine aldanıp kabak karpuz satın alıyor. Devlet niye çekirdek karpuz üretimine destek vermiyor anlamıyorum.

Özellikle hafta sonu satışlarımız biraz daha artar fakat artık yol üzerinde birçok noktada bu işi yapanlar olduğu için satışlar düşüyor.

Hormonlu veya ilaçlı meyve haberleri de satıştaki bir diğer etkendir. İnsanlar artık bir şey yemeye korkuyor. Hem insanların alım gücü düştü hem de korkuyorlar…”

 

 

 

 

Özel Haber Haberleri