Hellimin “Menşe İsimi Korumalı Ürün” (PDO) tescili için gerekli denetleme sürecinin kuzeyde henüz başlayamadığına işaret eden Hellim üreticileri ve Ticaret Odası, sürecin hantal ilerleyişinden yakındı… Üreticiler, çalışmaların daha hızlı ilerlemesi için ‘siyasi irade ve destek’ gerektiğine vurgu yaptı.
Sektör temsilcileri, başvuru için gerekli formun ivedilikle kuzeydeki üreticilere göre düzenlenmesi gerekliliğine vurgu yaptı.
Fehime ALASYA
Hellim üreticileri ve Ticaret Odası ‘hellim icracatı’nda sürecin hantal ilerleyişinden yakındı… Üreticiler çalışmaların daha hızlı ilerlemesi için ‘Siyasi irade ve destek’ gerektiğine vurgu yaptı.
Hellimin “Menşe İsimi Korumalı Ürün” (PDO) tescili için gerekli denetleme sürecinin kuzeyde henüz başlayamadığına işaret eden ilgili kesimler, başvuru için gerekli formun ivedilikle kuzeydeki üreticilere göre düzenlenmesi gerekliliğine vurgu yaptı.
Hellimin PDO tescili için gerekli denetleme sürecinin kuzeyde henüz daha başlayamadığını ifade eden Ticaret Odası Başkanı Turgay Deniz, “Başvuru formunun kuzeydeki üreticilere göre uygun koşullar gözetilerek düzenlenmesi ve üreticilerimizin denetleme sürecine dahil edilmesi ivedilikle sağlanmalıdır” dedi.
PDO tescilinin adanın her iki kesimindeki üreticilere eşit ve adil bir şekilde uygulanması gerektiğine değinen Deniz, Odanın gerekli mücadeleyi her platformda ortaya koyacağını kaydetti.
‘Siyasi irade ve destek’ çağrısı yapan üreticiler ise, bu sayede ihracatla ilgili sürecin çok daha hızlı ilerleyeceğini savundu.
Form kuzeye göre düzenlenmedi
Hatırlanacağı üzere; hellimin Avrupa pazarına açılması için AB Parlamentosu tarafından 12 Nisan’da alınan bir kararla hellimin ‘coğrafi tescilli ürün’ olarak kabul edilmesini ve 1 Ekim’de Avrupa pazarına açılmasını onaylamıştı.
Güneyde anlaşmaya katılmak isteyen birçok üretici başvuruda bulunmuş, denetleme firması Bureau Veritas ile işbirliği içinde gerekli prosedürleri yerine getirerek belirlenen tarihten itibaren ürünlerini “Menşe İsimi Korumalı Ürün” (PDO) olarak satışa sunmuştu.
Kuzeydeki üreticiler ise bu süreci başlatmak gerekli için prosedürlerin kuzeye göre uyarlanmamasından dolayı hala “Menşe İsimi Korumalı Ürün” (PDO) tescilini alamadığından dert yandı.
“Potansiyelimiz var, bu standartları yakalayabiliriz ama tek başımıza bırakılmazsak…”
Küçükbaş hayvan sütüyle ilgili kuzeyde ileri vade için adımlar atıldığını anlatan bazı üreticiler, gerekli standartlara ulaşmanın zaman alacağını, buna karşın sistemli çalışılması gerektiğini belirtti.
“Potansiyelimiz var, bu standartları yakalayabiliriz ama tek başımıza bırakılmazsak…” diyen üreticiler, siyasiler ve bürokratların da bunu isteyip desteklemesi gerektiğini anlattı.
Hellim ihracatı konusundaki uluslar arası açılımın, kuzeydeki üreticilerin de hakkı olduğunu savunan üreticiler, “buna dört elle sarılmalıyız, gerekti tüm adımları hızlıca ve zamanında atmalıyız.” diyerek devletin konuya daha çok özen göstermesi gerektiğine vurgu yaptı.
Deniz: “Denetleme Kuruluşu 12 Nisan 2021’den beridir atanmadı”
Deniz, ayrıca “Hellim ürünün Yeşil Hat üzerinden ticaretini mümkün kılacak bir diğer denetleme mekanizması olan sağlık ve hijyen denetimlerinin yapılabilmesi için atanması yasal zorunluluk arz eden denetleme kuruluşunun 12 Nisan 2021’den beridir atanmamış olması bizler için büyük bir hayal kırıklığıdır” yorumunda bulundu.
Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Turgay Deniz:
“Başvuru formu ivedilikle kuzeydeki üreticilere göre düzenlenmeli”
“Hellimin PDO tescili için gerekli denetleme süreci kuzeyde ne yazık ki henüz daha başlayamamıştır. Başvuru formu ivedilikle kuzeydeki üreticilere göre düzenlenmeli”
Hellim tescilinde gelinen aşamada süreçle ilgili durumu YENİDÜZEN’e değerlendiren Ticaret Odası Başkanı Turgay Deniz, yaptığı yazılı açıklamada şunları ifade etti:
“Kıbrıs Türk ekonomisi için hayati önemi haiz olan ve adamızın ortak kültürel ürünü Hellim’in PDO tescili için gerekli denetleme süreci kuzeyde ne yazık ki henüz daha başlayamamıştır.
Odamız, konunun paydaşları ile eşgüdüm içerisinde bu sürecin bir an önce başlatılması için uzun zamandır yürüttüğü çalışmaları sürdürmektedir.
PDO tescili ve denetlemesini başlatmak üzere hazırlanan başvuru formunun Kıbrıslı Türk üreticilerimizin de doldurabilmesini mümkün kılacak şekilde yeniden düzenlenmesi gereklilik arz etmektedir.
Bu konuda Odamız muhatabı olan Avrupa Komisyonu nezdinde talep ve önerilerini iletmiş ancak sonuç alıcı bir karşılık görememiştir.
Başvuru formunun uygun koşullar gözetilerek düzenlenmesi ve üreticilerimizin denetleme sürecine dahil edilmesi ivedilikle sağlanmalıdır.
PDO tescilinin adanın her iki kesimindeki üreticilere eşit ve adil bir şekilde uygulanması gerekliliği göz önünde tutulduğunda onlarca Kıbrıslı Rum üreticinin bu tescilden kaynaklanan menfaatleri kullanırken Kıbrıs Türk üreticilerin bundan mahrum bırakılması kabul edilemez bir durumdur.
Bunun yanında tescilin ardından Hellim ürünün Yeşil Hat üzerinden ticaretini mümkün kılacak bir diğer denetleme mekanizması olan sağlık ve hijyen denetimlerinin yapılabilmesi için atanması yasal zorunluluk arz eden denetleme kuruluşunun 12 Nisan 2021’den beridir atanmamış olması bizler için büyük bir hayal kırıklığıdır. Odamız bu konuda gerekli mücadeleyi her platformda ortaya koymaktan geri durmayacaktır.”
HELLİM ÜRETİCİLERİ NE DEDİ?
Gülgün Süt Ürünleri Firma Yetkilisi Ali Bayraktar:
“Süreç hızlandırılmalı, bir tarih verilmeli”
“Bu zaman alacak ama siyasi iradenin de süreci çok ciddi desteklemesi gerekiyor. Şu anda bu desteği siyasi desteği hissetmiyorum. Eğer destek verirlerse beş yılda değil, 2 yılda tamamlanabilir.”
“Geçtiğimiz yıl Ekim’de başlayan bir süreçti, bazı teknik sıkıntılar var. Başvuruların güneydeki mevzuatlara göre hazırlandı. Fakat süt sektöründeki uygulamalara güneyle farklılık gösteriyor. Başvuru formlarının kuzeye göre yeniden düzenlenmeliydi, şu an Bureau Veritas tarafından bu düzenleme yapıldı ve bize ulaştırıldı. İsteyen bu başvuruyu yapabilirdi. Biz bunu bekledik, süreç biraz uzadı. Süreç hızlandırılmalı, bir tarih verilmeli. Veritas ile kuzeyde görüştük, toplantı yaptık, tüm süreçle ilgili bilgi verildi. Bize süreçte herhangi bir engel veya gecikme olmadığını, aksine gerçek anlamda kuzeyin de buna dahil olmasından çok mutlu olduğunu belirtiyor.
Bugünün şartlarında gerekli olan küçük baş hayvan sütünü temin edebiliyor olmalıyız, yapabilirdik, bazı uygulamalar hayata geçirilirse başarabiliriz. Bu zaman alacak ama siyasi iradenin de süreci çok ciddi desteklemesi gerekiyor. Şu anda bu desteği siyasi desteği hissetmiyorum. Eğer destek verirlerse beş yılda değil, 2 yılda tamamlanabilir. Potansiyelimiz var, bu standartları yakalayabiliriz ama tek başımıza bırakılmazsak… Siyasiler de bürokratlara da bunu isteyip desteklemeli.”
Avunduk Süt Ürünleri Direktörü Candan Avunduk:
“Güneyde yaklaşık 59 işletme bu belgeleri almaya hak kazanmış, biz hala başvuru formunun düzeltilmesini bekliyoruz”
“1 Ekim’de tüm adada bu tescille ilgili işletmeler denetlenecekti. Güneyde bu süreç zamanında başladı, kuzeyde ise yaklaşık 2 ay hiç kimse kapımızı çalmadı. Bunun üzerine baskılar nedeniyle 2 ay sonra toplantı yapabildik. Bu sırada biz daha işin ‘prematüre’ kısmındaydık, Veritas bizimle geç temas kurdu. Temaslarda ise Yunanistan’dan gelen üç kişi bizi bilgilendirme amacıyla geldiler. Neden geç geldiklerini sorduk, bunun yanında bu belgeler güneyde verilirken biz hala ne yapacağımızı bilmez noktadaydık. Onlara Ticaret Odası’na denetleme başvurusu yaparsak gelip bizi denetleyeceğini söylediler, şahsen ben hemen müracaat ettim, hala o gün bu gündür tek bir haber almadım. Ticaret Odası’na denetleme başvurumuz ne oldu diye sorduk; ‘daha neredeyiz’ yanıtını aldık.
Biz hala başvuru formunun revize edilmesini bekliyoruz. Şu anda başvuru formu başvuru yapılabilecek noktada değil. Bunu başvurabileceğimiz şekle getirilmesi için girişimleri var. AB bize ayıp ediyor. Güneyde 59 işletme bu belgeleri almaya hak kazanmış, biz hala başvuru formunun düzeltilmesini bekliyoruz, olup bitenden haberimiz yok. Bu şekilde dökümasyon hatası olacağına inanmıyoruz, bunlar bilerek yapılan uygulamalardır. Şimdiden bunlar yapılırsa ihracat kısmında ne gibi engeller çıkarılacak tahmin bile edemiyoruz.”
Arden Firma Yetkilisi Mustafa Özbağ:
“Süreç çok hantal ilerliyor”
“Süreç yavaş ilerliyor, hızlandırılmalı. Teknik olarak denetlendik, sistemimiz onay aldı, PDO’ya başvurularda da çeşitli detaylar isteniyor. Bu çağrı da iyi bir adımdır. Resmi olarak hızlı bir adım atılmalı. Süreç çok hantal ilerliyor.
Sadece küçük baş hayvan sütü, çiğ süt kalitesi ve hayvan hastalıkları konusunda sıkıntılarımız var. Bunlarla hükümet politikası olarak istikrarlı olunmalı ve zaman içinde ilerleyebilmeliyiz.
Koyun-keçi sütü oranı konusunda çok düşük tonajlardayız, yükseltilmeli.”
Süt Ürünleri İmalatçılar Birliği (SUİB) Başkanı Mustafa Başlar:
“Devlet, bu konuya daha çok el atmalı, özen göstermeli”
“Devlet, bu konuya daha çok el atılmalı, özen göstermeli. Bu uluslararası açılım, güneyin olduğu kadar bizim de hakkımız, buna dört elle sarılmalıyız, gerekti tüm adımları hızlıca ve zamanında atmalıyız”
“Veritas’ın temsilcileri ile görüşmeler devam ediyor. Umarım samimiyetle bize yaklaşır, işin oluru için mücadele verirler. Bize bu sürecin yüzde yüz kapasiteye ulaşana dek iki yıl gibi bir sürenin alacağını, gerek imalathanelerin, gerek istenilen kriterlerin gerekli düzeye ulaşması için uzun bir süre alacak. Bu çalışmalar hızlandırılmalı. Gerek imalathane gerekse hayvancılık ayağında olan eksiklerin bireysel imkanlarla tamamlanması çok zordur. Güneyde yapılan katkıların bizim üreticilerimize de verilmesini istedik. Bunların projelerle olabileceği söylendi, tüm bu yasal prosedür de süreyi daha da uzatabilir. Tüm bu bürokrasiler hızlandırılmalı.
Hükümet veya siyasiler seçim, seçim yasağı, hükümet kurması bozması derken hiçbir iş yapmaz oldu. Hükümet bu konuya daha çok eğilmeli. Alım gücünün bu kadar düştüğü günlerde elimiz bağlanıyor ama hükümet buna seyirci, hükümet seçim derdinde. Özellikle uluslararası hellim ihracatına destek verilirse ülkede birçok kişiye çok ciddi iş olanakları sağlanacak. Bu uluslar arası açılım, güneyin olduğu kadar bizim de hakkımız, buna dört elle sarılmalıyız, gerekti tüm adımları hızlıca ve zamanında atmalıyız. Devlet, bu konuya daha çok el atılmalı, özen göstermeli.”