CTP Milletvekili Doğuş Derya, başbakanlık ile bakanlara ait faaliyet raporlarının meclise yollanmamasını eleştirdi. Ünal Üstel’in başbakanlığını, kurultaya müdahale edildiği gerekçesiyle kabul etmediğini söyleyen Derya, demokrasiye, kültüre ve sosyal yapıya yapılan müdahaleler sonucunda toplumda çok ciddi tahribat olduğunu kaydetti.
“Kendi kendini yönetme iradesini bir başka devlete, şirkete, kişilere devredenlere devlet denemez. Başka şey denir.” diyen Derya, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu ve AKSA üzerinden enerji politikalarını eleştirdi. Kıb-Tek’in neden Başbakanlığa bağlı olduğunu da sorgulayan Derya, kurumun, yıllardır sürdürülen bilinçli politikalardan dolayı can çekiştiğini ifade etti. Derya, Teknecik’teki bakımların bilerek aksatıldığını, kırık makinelerin yılladır tamir edilmediğini, 1974’ten kalan alçak ve ortak gerilim hatlarının bakımının yapılmadığını söyledi.
Doğuş Derya, bakım garantisi vererek tamir edeceğini söyleyen üretici firmanın de üstüne düşeni yapmadığını iddia etti. Bir lütuf diye sunulan AKSA’nın getirdiği aletlerin çok eski olduğunu ve sözleşmede öngörülen üretimin yapılmadığını belirten Derya, “Biz AKSA’yı besliyoruz.” dedi. Sözleşmede öngörülen dağıtıcı trafoyu getirmeyen AKSA’ya Kıb-Tek’in Dikmen’deki trafosunun verildiği yönünde duyum aldığını kaydeden Derya, “Kıb-Tek’in trafosunu kullanarak bizi kazıklıyorlar. AKSA’ya verilen parayla senede 2 santral alabilirdik.” diye devam etti. Doğuş Derya, enerji konusunda 4 makine alınarak, yatırım yapılacağı söylenmesine rağmen bütçeye gereken kalemin konmadığına işaret etti.
Ercan Havaalanı'nın Emrullah Turanlı'ya devredilmesini de eleştiren Derya, özel bir şirket olarak havaalanında kullanılan elektrikte devlet tarifesi uygulandığını ve maksimum kar elde ettiği halde zarara uğradığını belirterek devlete olan borcunu ödememesine göz yumulduğunu kaydetti. Derya, pandemi döneminde uğradığı zarardan dolayı hibe yapılan şirketin 40 milyona yakın vergi borcunun da affedildiğini söyledi
Derya, Türkiye’den gelen yatırımcılara kolaylık yapılması yönündeki sözleşmeleri eleştirerek, ülke kaynaklarının ve geriye kalan sanayicinin de bu şekilde yok edileceğini söyledi. Derya, “Üretim namına ne varsa silindir gibi üzerinden geçiliyor. Yavaş yavaş bu ülkeyi bitirmek istiyorlar" dedi.
Saray Otel’in 30 yıllığına devredilişini de eleştiren Derya, bu devire ilişkin Vakıflar İdaresi'nde hiçbir anlaşma ya da belge bulunmadığını söyledi.
Ülkedeki mülkiyet yapısının da değiştirilmek istendiğini öne süren Derya, Kıbrıs'ın kuzeyindeki arazi ve mülklerin Türkiye'de reklamlarla pazarlanmaya çalışıldığını belirtti. Derya, “Tüm bunlar, Üstel hükümetinin icraatları olarak anılacak. Tarihe kara sayfalarda yazılacak.” diye konuştu.
Kıbrıs Vakıflar İdaresi ile Din İşleri Dairesi hakkında da konuşan Derya, son beş yılda ülkede kaç cami yapıldığını sordu. “Her yere cami dikerek adanın yapısının değiştirilmek istendiğini” söyleyen Derya, Din İşleri Dairesi Başkanı Ahmet Ünsal’ın kadınlara yönelik sözlerini anımsatarak, “Memnun musunuz hala orada oturmasından?” diye sordu. Derya, Diyanet İşleri Dairesi’ne 2025’te ayrılan bütçenin yüzde 41,7 artmasının öngörüldüğünü kaydetti.