Başbakan olarak görevlendirilen Ünal Üstel, TC-KKTC Protokolü’nün Faiz Sucuoğlu döneminde imzalandığını ancak burada “Eylem Planı”nı sahipleneceklerini söyledi.
Üstel, eylem planının “yapısal dönüşüm ve reformlar” içerdiğini iddia etti, kimi önemli başlıklar hakkında Ankara’da görüşmeler yapacağını söyledi.
Planın KKTC yanında Türkiye’ye de yükümlülükler getirdiğini belirten Üstel, sorunların çözümüne yönelik hazinede kaynak oluşturulmasına dikkat çekti.
Din işleriyle ilgili eleştirilere de yanıt getiren Üstel, Anayasa mahkemesi kararına atıf yaparak, Kur’an kurslarının devlet kontrolünde ve ehil kişilerle yapılmasının hedeflendiğini savundu.
ÜSTEL’İN O AÇIKLAMASI:
Hükümetimizin amacı gençlerimize, çocuklarımıza, ulusumuza öngörülebilir, yatırım yapılabilir bir ülke inşa etmek, daha gelişmiş, refah seviyesi artmış bir ülke bırakabilmektir. Biz bu hedefleri gerçekleştirmek üzere hükümete geldik.
2022 yılı İktisadi ve Mali İşbirliği Protokolü Eylem Planı, Faiz Sucuoğlu Hükümeti tarafından imzalanmıştı.
Biz hükümet olarak KKTC'nin kalkınması ve gelişmesini amaçlayan, kapsamlı
yapısal dönüşüm ve reformları içeren Eylem Planını sahipleniyoruz.
Hükümetimiz eylem planını Cumhuriyet Meclisinin bilgisine sundu.
Eylem Planının içeriğindeki birçok maddenin esasını sivil toplum kuruluşları, akademisyenler ve bürokratlarla birlikte hazırlayarak Türkiye'deki ilgili kurumlarla çalışmalar yapacağız.
Eylem Planı içerisinde yer alan bazı önemli maddeleri ise hafta başında gerçekleştireceğim Türkiye ziyaretimde Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı ile konuşma ve değerlendirme fırsatımız olacak.
Geriye dönüp baktığımda gerçekten çok zaman kaybettiğimizi görüyorum. Bizim artık zaman kaybedecek lüksümüz kalmadı. Eylem Planının hayata geçirilmesi için tüm Bakanlıklarımız ve kurumlarımızı harekete geçirdik.
Eylem Planında, uzun yıllar boyunca vatandaşlarımızın ve işletmelerimizin karşılaştığı sorunların çözümüne yönelik vizyon var. Planda, bu sorunların çözümünde kullanılmak üzere Maliyede, Hazinemizde gerekli olan kaynağın oluşturulması var.
Plan yalnızca KKTC’ye yükümlülük getirmiyor. Yine birçok maddede anavatan Türkiye Cumhuriyetinin ilgili kurumlarına da yükümlülükler yüklüyor.
Eylem Planında, aileler, kadınlar, çocuklar, engelliler, yaşlı bireyler, sosyal yardım alan vatandaşlar ile şehit yakınları, gaziler ve gazi yakınlarına yönelik programların geliştirilmesi var. Kadının statüsünün güçlendirilmesi de…
Eylem planının sağlıkla ilgili bölümünde yıllardır insanımızın yaşadığı, şikayetçi olduğu önemli sağlık sorunlarını ortadan kaldıracak yatırımlar var.
Türkiye ile KKTC arasında mobil iletişimin kesintisiz ve ekonomik olarak sürdürülmesine ve uygulanan tarife ücretlerinin kaldırılmasına ilişkin yapılacak düzenlemeler var.
Eylem planının uygulanmaya başlaması ile birlikte halkımızın yıllardır yaşadığı birçok sorunu ortadan kaldıracak, yaşam kalitesini yükseltecek, kısacası yaşamı kolaylaştıracak birçok adım atılacak. Bu adımların atılması ile birlikte daha öngörülebilir, yaşam standartları daha yüksek bir ülkeyi birlikte yaratacağız. Gençlerimize, çocuklarımıza, ulusumuza öngörülebilir, yatırım yapılabilir, refah seviyesi artmış bir ülke inşa edeceğiz.
Kıb-Tek ve enerji sektöründe çok ciddi sorunlarla karşı karşıyayız. Bu alandaki yapı sürdürülebilir olmaktan çıktı. Ülke ekonomisini sürekli bir şekilde aşağıya çeken, hane halkını ekonomik olarak zorlayan ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyen bir duruma geldi. Bu böyle devam edemez. Artık bir şeylerin değişmesi lazımdır. Hükümetimizin uygulamaya koyacağı eylem planı ile birlikte Kıb-Tek'in mali yapısı güçlendirilecek şekilde yeniden yapılandırılmasının sağlanması öngörülüyor. Buna kim itiraz edebilir ki? Bizim yapmak istediğimiz KKTC'nin elektrik üretim, iletim ve dağıtım altyapısını geliştirmektedir.
Sürdürülebilir bir ekonomik yapı yaratmanın yolu bu adımları atmaktan başlar. Bugün ülkemizde yaşadığımız sorunların nedeni zamanında atılması gereken adımların atılmaması, alınması gereken tedbirlerin alınmamasıdır. Artık böyle devam edemeyiz.
Hedeflerimiz arasında KKTC’de genel sağlık sigortası kurulması, KKTC’deki sosyal güvenlik ve sigorta sisteminin aktüeryal sürdürülebilirliğinin sağlanması da vardır. Buna kim neden hayır diyebilir? Ülkenin geleceği, çocuklarımızın yarınları bu konularda yapılacaklarla daha güvenli bir hale gelecektir.
Üretimin önemi dünyamızda yaşanan son gelişmelerle birlikte ortaya çıktı. Hükümetimizin uygulamaya koyacağı eylem planı çerçevesinde sanayicilerimiz için çağdaş, anavatan Türkiye Cumhuriyetinin de teknik desteği ve buradaki sivil toplum kuruluşlarının katkılarıyla Organize Sanayi Bölgeleri Yasa Tasarısı hazırlandı. Bu Yasa tasarısını yasalaştıracağız.
Gayrimenkul satışlarında yaşanan sorun ve kısıtlamalarının yatırımların önünü açacak şekilde iyileştirilmesi de hükümetimizin yapacakları arasında vardır. Bu konuda da adım atacağız.
Ülkemiz yatırımcılarının beklentilerine yanıt verecek düzenlemeleri hayata geçireceğiz.
Ülkemize yeni yatırımların, yatırımcıların gelmesini sağlayacak düzenlemeler yapılacak, var olan kısıtlamalar kaldırılacaktır. Böylece gençlerimize yeni istihdam kapılarının açılması, ekonominin büyümesi sağlanacaktır.
Öte yandan ödeme sistemlerini geliştireceğiz. Gündemimizde TROY kartın yaygınlaştırılması, Dijital Liranın KKTC'de pilot proje olarak başlamasına ilişkin eylemler var.
Finansmana erişimde zorluk yaşayan KOBİ'lere dönük proje bazlı mikro krediler sağlanmasına yönelik eylem maddesi kapsamında adımlar atılacak. Onlara kredi sağlanacak.
Hedeflerimiz arasında kamuda verimliliğinin artırılması, israfın önüne geçilmesi var. Eylem planında bu konularda atılacak adımlar yer alıyor.
Bu arada Din işleri konusunda yapılan eleştirileri görüyorum. Anayasamızın ve bizzat Anayasa Mahkemesi’nin kendisinin "Kur'an Kursları" ile ilgili verdiği karar şunu göstermiştir ki, Anayasal düzlemde din hizmetlerinin ehil din adamları eliyle devlet kontrolü altında, daha kurumsal bir çatı altında yürütülebilmesi için kanuni düzenlemelere ihtiyaç bulunmaktadır. Biz bunu yapacağız. Bu alanda var olan sorunlara çözüm üreteceğiz.
Kısacası hükümetimizin temel amacı ülkemizde kangrenleşmiş sorunların üzerine giderek bunlara kalıcı çözümler getirmek, halkımızın refah ve mutluluğunu artırmaktır. Bunun için de anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte çalışacağız. Artık daha fazla zaman kaybına tahammül kalmamıştır.