Sendikal-İktidar popülizmi yine kazandı!
Tepişirler, sevişirler...
Böyledir...
Hep birbirlerinden beslenirler!
Bakınız, güya “çocuklar” için düşülmüştü yollara, gün sonunda “mesai”den yütüldü!
Saatler değişmedi...
Ve çalındı çocukların “eğitim”, yurttaşın “hizmet” hakkı...
* * *
Bir pankart taşıyorlardı en önde...
Üç bakanın fotoğrafı üzerinde...
“İstifa” yazıyordu...
Saatler sorundu, güya!
“Dünya Saati” isteniyordu...
“Sivil itaatsizlik” eylemi yapılmıştı!
Çocuklar okula yine karanlıkta gidiyordu!
* * *
Senelerdir yürüyor bu kültür...
Hep aynı kare...
Bakan fotoğrafları...
Üzerinde ‘istifa’ yazısı...
Ne ilginç, bakanlar değişiyor her sene...
Pankartı tutanlar genelde aynı...
* * *
Ne oldu?
Saatler değişmedi.
“Dünya Saati” gelmedi!
‘Dünyanın mesai saati’ hiç istenmedi zaten, hiçbir gün, hiçbir dönem!
“Mesai”den eksildi.
O “istifa”ya çağrılan bakanlar ile uzlaşıldı!
Sivil itaatsizlik kalktı!
“Zümresel çıkar” kazandı.
“Yasa dışı ikinci iş” kazandı...
“Samimiyetsizlik” kazandı...
“Üretimsizlik” kazandı...
HALK kaybetti. EMEK kaybetti.
Yani sessiz çoğunluk...
Örgütsüz kalabalık kaybetti, yine...
Örgütlülük “gasp”a dönüştü, hak yerine.
Gelirini paylaşan ama asla ‘adil dağıtım’dan payını alamayanlar kaybetti.
Mikrofona uzak duranlar kaybetti...
“Gösteri dünyası” kazandı, “masumiyet” kaybetti, yine...
* * *
Bu bir utançtır...
Yüzü kızarabilenlere elbette...
* * *
Sorun “sendikalar” değil...
Örgütlü yaşam bu ülkenin gururudur.
Sorun “sendikaları yöneten zihniyet”tir.
Bu kültürdür sorun!
“İktidar”ın sarsılmaz bir dişlisidir, bu kültür.
Toplumsal fayda üretmez...
Bireycidir... Zümrecidir... Çıkarcıdır!
Bencildir!
En fazla bağıranlar, onlardır üstelik...