Okul dönemi çocuklar eve sabah okula gönderdiğim gibi temiz gelirse “sinirlenirim”. Demekki oyun oynamadılar, toprağa değmediler, taşa vurmadılar.Enerjilerini boşaltmadılar gibi algılarım.
Yapılan araştırmalara göre, obezite özellikle son 20 yılda, bütün dünyada süratle artmakta ve bir salgın hastalık gibi yayılmaktadır. Bu salgından ülkemizin ne kadar etkilendiği mutlaka araştırılmalıdır. Eğer araştırma yapıldıysa da projeler yaparak halkı bu konuda bilinçlendirmeliyiz
Aldığım eğitimden olsa gerek çocukların mahalle aralarında oynadıkları oyunları yakından takip eder, yaptıkları koşuları, yürüyüşleri, topla oyunlarını, konuşmalarını kendimce yorumlar ve yetenekli olup olmadıklarını kafamda şekillendiririm.
İnanın ki çocukların mahalle aralarındaki oyunlarını sinemada güzel bir film izler gibi izlerim. Haz duyarım.
Okul dönemi çocuklar eve sabah okula gönderdiğim gibi temiz gelirse “sinirlenirim”. Demek ki oyun oynamadılar, toprağa değmediler, taşa vurmadılar.
Enerjilerini boşaltmadılar gibi algılarım.
Şimdi nereden çıktı tüm bunlar diye sorabilirsiniz.
Söyleyim, son zamanlarda Spor Yazarları Derneği’nin düzenlediği Yüzme Kurslarına gidiyorum. Çocukların yaz tatillerini çeşitli aktivitelere katılarak değerlendirmeleri güzel. Gelişimleri için olumlu....
Ancak çok ciddi bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu gözlemledim.
OBEZİTE...
Evet Obezite.
Şöyle bir göz kararı saydığımda her 10 çocuktan 4’ü yaşıtlarına göre daha kilolu.
Doktor değilim ama gelecek adına gördüklerim karşında endişeliyim.
NEDİR ?, NASIL ORTAYA ÇIKAR?
Halk arasında bilinen adıyla şişmanlık, vücutta fazla miktarda yağ birikmesi sonucu ortaya çıkan ve mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır obezite...
Besinlerle alınan enerji miktarının, metabolizma ve fizik aktivite ile tüketilen enerji miktarını aştığı durumda ortaya çıkar.
Obezite, insan vücudunda kalp ve damar sistemi, solunum sistemi, hormonal sistem, sindirim sistemi gibi sistemleri etkileyen ve birçok önemli rahatsızlığa zemin hazırlayan bir hastalıktır.
Kalp hastalıkları, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, yüksek kolesterol, solunum rahatsızlıkları, eklem hastalıkları, adet düzensizlikleri, kısırlık, iktidarsızlık, safra kesesi hastalıkları, taş oluşumu, bazı kanser türleri, obezite ile doğrudan ilişkili hastalıklardan birkaçıdır.
Sonuç olarak obezite, insan yaşamını kısaltan ve yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen bir hastalık olarak tanımlanabilir.
Yapılan araştırmalara göre, obezite özellikle son 20 yılda, bütün dünyada süratle artmakta ve bir salgın hastalık gibi yayılmaktadır. Bu salgından ülkemizin ne kadar etkilendiği mutlaka araştırılmalıdır. Eğer araştırma yapıldıysa da projeler yaparak halkı bu konuda bilinçlendirmeliyiz
GOL ATMAK İÇİN YE
Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA) ve Dünya Kalp Federasyonu, “sağlıklı nesiller yetiştirmek” ve obeziteye savaş açmak amacıyla, ''Gol Atmak İçin Ye (Eat For Goals)'' isimli bir yemek kitabı çıkardı.
UEFA'nın sitesinde yer alan habere göre, Avrupa futbolunun yönetim organı ve Dünya Kalp Federasyonu, Avrupa Komisyonu'nun desteğiyle çocuklara yönelik bir yemek kitabı hazırladı.
''Sağlıklı bir yaşam tarzı, sağlıklı yemeklerle mümkündür'' sloganıyla yola çıkılan ve sağlıklı nesiller yetiştirmeyi amaçlayan sosyal sorumluluk projesi kapsamında hazırlanan yemek kitabında, aralarında Bayern Münihli Miroslav Klose, Liverpoollu Steven Gerrard ve Real Madridli Ruud van Nistelrooy'un da bulunduğu 13 futbolcu, ''sağlıklı'' yemeklerin tariflerini verdi.
Çocuklara, ''şampiyonların yediği yemekleri pişirip, yiyin'' şeklinde çağrıda bulunulan, ''Gol Atmak İçin Ye'' isimli kitapta, yemekler, çocukların anlayabileceği şekilde resimlenerek tarif edildi.
ÖZELLİKLE 5-11 YAŞLARI ARASINDAKİ ÇOCUKLARA, DAHA HAREKETLİ BİR YAŞAM SÜRMELERİ KONUSUNDA TELKİNDE BULUNAN YEMEK KİTABI, İNGİLİZCE, FRANSIZCA VE ALMANCA DİLLERİNDE BASILDI.
Bu kitap spor bakanlığı Türkçeye çevrilip tüm okullara, dernekler, yaz okullarına her yere dağıtılmalıdır.
(NOT: Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu bu konuda bir girişim yaptı mı?)
BİSİKLET YOLU
Ülkemde görmek istediğim tesislerin veya spor alanlarının başında gelir bisiklet yolları. Ama gelin görünki, bugüne kadar bu konuda tek bir adım atılmadı.
bana göre sporumuzun en büyük sorunu Siyasetin gölgesinden kurtulamayıp halka verimli yansıtılmamasıdır. Keza eğitimin de öyle. Bu nedenle bedenen sağlıklı nesil yetişmiyor. Ben bu inançtayım.
Kıbrıs Türk Spor Yazarları Derneği’nin geçtiğimiz aylarda ülke genelinde Kadem’e yaptırdığı “Sporun Yol Haritası” anketinde çok ciddi sonuçlar ortaya çıktı.
Gerçi yetkililerin bir çoğu anketten yararlanmak istediklerini söyledi ama özde hayata geçirtemedi. Malum, KTHY olayı, seçimler, o bunu dedi, bu şunu söyledi, göç yasası, parti başkanlığı dertleri, makam restoreleri, gereksiz işler yaratıp eşe dosta vermek.
Neyse.
Konumuza dönemlim.
Ankette yüzde 84.8’lik bir oranla “ŞEHİR MERKEZLERİNDE VE ANAYOLLARDA GÜVENLİ BİR BİÇİMDE BİSİKLET SÜRÜLMESİNE OLANAK SAĞLAYACAK BİSİKLET YOLLARI YAPILMALIDIR” önerisini yaptı.
Çok yüksek bir oran. Bu nedenle bu konuda en çok iş yetkililere düşüyor. Benim en büyük hayallerimden biridir mesala; Lefkoşa-Girne anayolu üzerinde bisiklet yolu yapılması.
Ve bu güzargahta bisiklet sürülmesi. Ama burada olur başka yerde olur farketmez. Önemli olan her bölgede, trafiğin akışını aksatmadan güvenli bisklet yolları yaparak obeziteyle mücadeleye başlayabilmektir. Yoksa geleceğimiz çok “iri” olacak. Ve kısa ömürlü nesil...
(NOT: Bu yazıyı tam üç yıl önce yazmıştım. Devletin bir adım atmadığını gördüğüm için bir kez daha yazma ihtiyacı hissetim.)
**********
Reklam, yumurta, sucuk ve spor
Dünyada reklam piyasasının Ferrari hızında gittiği bir zamanı yaşıyoruz.
İnsanlara en kolay ulaşabilmenin yolu olarak görülen reklam, doğrusunu söylemek gerekirse Türkiye’nin son yıllarda en büyük başarısı…
Yiğidi öldür hakkını ver, Türkiye’de reklam piyasası ve pazarlama teknikleri büyük bir gelişim gösterdi.
İnanılmaz güzel ve içerikli “reklamlar” yapılıyor.
Gelin görünki, bir taraftan obeziteye savaş açılıyor.
Halkı hareketli yaşam için hareketlendirmeye yönelik girişimler yemyeşil açık alanlardaki görsellerle süsleniyor.
Diğer taraftan sucuk reklamlarını hedef kitlesinin gözüne sokarcasına “cız bız” kavurup, yumurtayla yenmesi mesajı veriliyor.
Üstelik de spor yapmanın gereği yok mesajları verilerek.
Saçma bir durum.
(NOT: Her şeyi ile örnek aldığımız ve/veya almak zorunda bırakıldığımız ve/veya çıkarlar uğrunu her şeyini alkışladığımız Türkiye’deki durum bu)