Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (KTMMOB), Lefkoşa’da yapımı devam eden Pandemi Hastanesi ile ilgili devlet yetkililerinin görev, yetki ve sorumluluklarını yerine getirmeye davet ederek, sordukları sorulara cevap vermelerini istedi.
KTMMOB Yönetim Kurulu adına Başkan Seran Aysal yaptığı yazılı açıklamada, Lefkoşa’da Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesi sınırları içerisinde yer alan ve inşaatına başlanan Pandemi Hastanesi hakkında KKTC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi ve üyelerini göreve çağırdı.
Aysal, KKTC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Komitesinin kuruluş amacının bir afet ve acil durum hali oluşmazdan önce, ülke kaynaklarının doğacak afet ile heba edilip zarar görmeden gerekli faaliyet ve girişimleri yaparak afet oluşmasına engel olmak olduğuna dikkat çekti.
KKTC’de sel ve taşkın riski ile ilgili sorumlu olan KKTC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Komitesi üyeleri ile bu komiteye üye veren ilgili bakanlık ve kamu kurumları olduğunu hatırlatan Aysal, KTMMOB yönetim kurulu olarak bir kez daha komite üyelerine gerekli uyarıyı yapma sorumlulukları olduğunu ifade etti.
“BİLİM GÖRMEZDEN GELİNİP, UYARILAR DİKKATE ALINMIYOR”
Lefkoşa İlçesinde 2010 yılında ve sonrasında yaşanan sel ve taşkın olayları göz önüne alındığında, Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi arazisi içerisinde yapılan bilimsel çalışmalarda, inşaatına devam edilen Pandemi Hastanesi’nin yer seçiminin yanlış ileri süren Aysal şöyle devam etti:
“Söz konusu alan, sel ve taşkın riski altında Lefkoşa bölgesinin su altında kalan ilk bölgelerden biridir. Haziran 2019’da komiteye üye veren Başbakanlık, Bakanlık müsteşarları, belediye sivil savunma teşkilat başkanı ve devlet kurumlarının müdürlerinin katılımı ile Cumhurbaşkanlığı’nda gerçekleştirilen toplantıda sel ve taşkın riski (akademik çalışma dâhil) detaylı olarak aktarılmış ve yol haritası için görüşler ortaya konulmuştu.
KKTC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Komite üyeleri ile de paylaşılmış tüm çalışmalara ve yapmış olduğumuz uyarıların dikkate alınmadığını görmekteyiz. Unutmamalıyız ki yaşadığımız afetleri yaratan doğa olayları değil, bilimi görmezden gelerek gerekli kararları üretme iradesini sergileyemeyen idarecilerin aldığı kararlar ve bunlara göz yumanlardır.”
“10 YILLIK SÜREÇTE HİÇBİR ŞEY YAPILMADI”
Aysal, bilimsel çalışmalara, geride kalan 10 yıllık süreçte yaşananlarla ilgili yazılı, sözlü tüm uyarılara rağmen, hiç bir mühendislik çalışması ve oluşacak risk ve taşkın olayının bütünlüklü çözümüne yönelik hiçbir şey yapılmadığını savundu.
Oluşacak olası bir sel taşkınının hem hastane, hem de Lefkoşa için doğuracağı olumsuz sonuçların sorumluluğunun bu kararın altında imzası olanlar gibi, sürece yasal sorumluluğuna rağmen müdahale etmeyenlerin de olacağını söyleyen Aysal, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Artan vaka sayıları ve dünyadaki gelişmeler de dikkate alındığında sağlıktaki geçici veya kalıcı mekânsal altyapı eksikliğinin ivedi olarak giderilmesi gerekmektedir. Kısa vadede bir eksikliği gidermekle ilgili bir işlem yapılırken ciddi sonuçlar doğuracak yeni sorunlara yol açılmaması yönünde adım atılmalıdır.”
TÜM KURUMLAR UYARILARINI YAPTI
Aysal, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’nın çatısı altında devletin projelerinden sorumlu Planlama İnşaat Dairesi’nin, Lefkoşa Türk Belediyesi yetkilileri, kamudaki diğer teknik dairelerin de pandemi hastanesinin yeri konusunda gerekli uyarıları ve açıklamaları yaptığını kaydetti.
Yapımı devam eden Pandemi hastanesinin Lefkoşa’nın geleceğini etkileyecek riski yüksek sel ve taşkın sahası içerisinde, yaygın plan, dere yatağı üzerinde, belediyeye ait kanalizasyon hatlarının ve açık kanalın üzerinde yer aldığını ileri süren Aysal, Lefkoşa Türk Belediyesi ile birlikte başta devletin proje birimi Planlama İnşaat Dairesinin, diğer teknik dairelerin de itiraz ettiği ve içerisinde olmadığı inşai faaliyetle ilgili sordukları soruların cevaplanmasını talep etti.
Aysal, 12/2006 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Yasası” tahtında Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği yönetim kurulu olarak hükümet yetkililerinden bazı soruların cevaplarını kendilerinden beklediklerini kaydetti ve bunları şöyle sıraladı:
“Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi içerisinde yer seçimi ve tasarı projenin doğuracağı sonuçlarla ilgili KKTC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Komitesi bilgisinde olan yaşanmış gerçekler ve bilimsel çalışmalar sonucunda bahse konu inşai faaliyetle ilgili komitenin ve komiteyi oluşturan kurumların görüşü nedir?
Her ayın ilk pazartesisi toplanan, komitenin kuruluş amaç ve görevlerinden biri “afet oluşmasına engel” olduğundan yola çıkarak bahse konu inşai faaliyetin Lefkoşa’da olası yeni bir afete yol açılacağı komitede değerlendirildi mi? Değerlendirme sonucunda hangi kararlar üretildi?
KKTC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Komitesi Afet’i önleme sorumluluklarınız çerçevesinde devlet dairelerinden yürütülen inşai faaliyet için onay / olumlu görüş veren kurum oldu mu? Onay alınmamışsa yürütülen faaliyetler ve çalışma yasal mı? Yasal değilse ne yapılmalıdır?
Sel ve Taşkın riskinin olduğu bahse konu alan da yürütülen faaliyetlerle ilgili komite sorumluluğunuz gereği bugüne kadar ne yapılmıştır? Ve ne yapılacaktır? Kamuoyuna yansıyan herhangi bir açıklama bilgimizde değildir, Komitenin bu konuda sessiz kalmasının sebebi yapılan çalışmaların Afete yol açmayacağı yönünde bir görüşü olduğundan mıdır? Varsa böylesi bir görüş bilimsel dayanağı paylaşılmalıdır.
Şu anda Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Güney Doğu sınırında ve sınırı yanındaki özel mülkte yürütülen faaliyetin olası riskleri bilinmesi ve afete dönüşecek geçmiş tecrübeleri nedeniyle ileride yaşanacaklardan KKTC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Komitesinin sorumluluğu yok mudur? Yürütülen bu süreçle ilgili ayrıca sorumluluk hangi kurum ve kişilere aittir?
KKTC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Komitesinin görevi gereği yürürlükteki mevzuata ve bilimsel gerçeklere aykırı işlem yapılıyorsa geride kalan sürede herhangi bir girişim yapıldı mı? Yapıldı ise ne yapıldı? Yapılmadı ise bugünden sonra yapılacak mı?
Komiteye üye veren kurumlar üst düzey yöneticileri ile katıldığı Su Taşkınları ile ilgili Haziran 2019’da Cumhurbaşkanlığındaki bilimsel çalışmaların olası riskleri ve sonuçları ile paylaşılıp karar üretilen toplantı sonrasında kuruluş amacı ve görevi gereği komitene ülkede sel ve taşkınların önlenmesi yönünde ne tür çalışmalar yapmış ve kararlar üretmiştir?”
“AFET VE ACİL DURUM YÖNETİMİ, BAKANLIKLAR VE BELEDİYELERİ, GÖREVE DAVET EDERİZ”
Aysal, geçmiş zamanlarda hükümetteki ilgililerle paylaştıkları, komite üyelerinin de bilgisinde olan bilimsel ve yaşanmış gerçekleri KKTC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Komitesi üyeleri ve komiteye üye veren Başbakanlık, Bakanlıklar, Devlet kurumları, Belediyeler Birliği ile bir kez daha paylaşarak kendilerini göreve davet ederek şöyle devam etti:
“Aksi takdirde, yasal yükümlülüklerinizi yapmaktan ve/veya görev yetki ve sorumluluklarınızı yerine getirmekten imtina etmeniz durumunda ilerde olması ve/veya meydana gelmesi muhtemelen zarar ziyanlardan dolayı görevi ihmalden temsil ettiğiniz kurumlarla birlikte şahsen de sorumlu olunabileceğinizi bir kez daha tüm komite üyelerinin dikkatine getiririz. İstediğiniz her türlü teknik bilgiyi talep etmeniz durumunda sizlerle paylaşabiliriz.”