Didem MENTEŞ
Kıbrıs’ın güneyinden Ağustos 2017’de yaklaşık 1 kilo ağırlığında hintkeneviri türü uyuşturucu maddeyi başkasına ithal ettirerek, Boğazköy Piknik Alanı’nda polisten kaçarken yaptığı kaza sonucu yakalanan ve aracında bulunan uyuşturucuyla ilgili yargılanan, 34 yaşındaki sanık Ali Çetin Amcaoğlu hakkındaki dava sonuçlandı. Lefkoşa Ağır Ceza Mahkeme Heyeti, toplam 979 gram 370 miligram ağırlığındaki uyuşturucuyu “ithal ve tasarruf” ettiğine karar verdiği sanık Ali Çetin Amcaoğlu’na acımadı, 9 yıl hapis cezasına çarptırdı.
Mahkeme, sanığın söz konusu uyuşturucudan ticari bir niyeti olduğuna dair bir olgu bulunmadığı gibi, dava avukatının, sanığın ‘979 gramlık’ miktarın kendi kullanımı için ithal ettirdiği yönündeki iddialarını da inandırıcı bulmadı. Mahkeme, sanığın uyuşturucuyu sadece kendi kullanımı için tasarruf ettiğinin kabul edilemeyeceğini çünkü sanığın söz konusu uyuşturucuyu ithal eden diğer şahısa, komisyon karşılığı ya maddi bir ücret ya da uyuşturucu verme durumunun bulunduğuna dikkat çekti.
Mahkeme, ülkede yaygın ve artış olan, kamu sağlığının tehdit altında olduğu bu tür suçlarda kamu menfaatine ağırlık vererek, sanığı mahkum etti.
“Diğer sanığa başka dava getirilecek”
Başkanlığı’nda Melek Esendağlı, Kıdemli Yargıç Alev Ulunay Hüdaverdi ve Yargıç Murat Soytaç’tan oluşan Ağır Ceza Mahkeme Heyeti’nin baktığı davada, İddia Makamında Başsavcılık adına davada Savcı Aliye Özçınar ve sanık avukatı mahkemede hazır bulundu. Dava kararını heyet adına Başkan Melek Esendağlı okudu. Esendağlı, 34 yaşındaki sanık Ali Çetin Amcaoğlu’nun “uyuşturucu ithal ve tasarruf” suçlarından yargılandığını açıkladı. Esendağlı, meseleyle ilgili davada sanık 2 konumundaki Sadi Aldağ’ın davalarını kabul etmediği için bu davayla ilgili aleyhine takipsizlik dosyalandığını ve Aldağ’a yeni davalar dosyalanacağını aktardı.
Yargıç, olayı yeniden anımsattı
Melek Esendağlı, 1 Ağustos 2017’de sanık Amcaoğlu ile Sadi Aldağ’ın Lefkoşa’da buluştuğunu, Aldağ’ın 7 bin Euro’ya güneyden uyuşturucu getirmesini ve Aldağ’a 4 bin Euro teklif ettiğini anımsattı. Aldağ’ın aynı gün güneye geçerek Andrea isimli Rumla buluşarak, 7 bin Euro’ya 1 kilo hintkeneviri ve 40 Euro’ya da 1 gram kokain aldığını aktaran Esendağlı, Aldağ’ın LE 559 plakalı araçla Kermiya (Metehan) Kapısı’ndan uyuşturucuyu ithal ettiğini söyledi. Narkotik ekiplerine, ALdağ ile ilgili daha önce giden bilgi doğrultusunda, polis ekiplerinin Aldağ’ı takibe aldıklarını hatırlatan Başkan Esendağlı, Boğazköy’e giden Sadi Aldağ’ın, uyuşturucuyu sanık Amcaoğlu’na teslim ettiğini aktardı. Sanığın, HL 818 plakalı araçla bölgeden ayrıldığını, eski Girne yolundan Boğaz Piknik Alanı’na kadar polisin sanığı takip ettiğini söyleyen Esendağlı, sanığın polisleri fark etmesi üzerine, arabasıyla kaçmaya çalıştığını ve kaza yaparak durdurduğunu anımsattı. Yargıç Esendağlı, polisler tarafından alı konulan sanık Amcaoğlu’nun üzerinde arama yapıldığını ve kanunsuz bir şey bulunmadığını belirterek, sanığın aracında yapılan aramada ise şeffaf naylona sarılı uyuşturucu maddenin, gazete parçasındaki kalıntılar ve sanığın cep teflonunun bulunarak emare alındığını söyledi. Esendağlı, sanık Amcaoğlu’nun beyanları doğrultusunda Sadi Aldağ’ın da evinde tespit edilerek tutuklandığını hatırlattı.
“3 aydır cezaevinde hükümsüz tutukluydu”
Sanık Amcaoğlu’nun 8 Ağustos 2017 tarihinde teminata bağlanarak cezaevine gönderildiğini söyleyen Yargıç, sanığın benzeri bir davası olmadığını da ifade etti. Sanık avukatının beyanlarına da değinen Yargıç Esendağlı, sanığın 34 yaşında evli ve iki çocuk babası olduğunu, bir giyim mağazası olduğunu, yaşlı annesi ve babasına bakmakla mükellef olduğunu belirtti. Sanığın uyuşturucuya İngiltere’de yaşadığı dönem alıştığını ve bağımlı olduğunun avukatı tarafından iddia edildiğini aktaran Esendağlı, sanığın cezaevinde tutuklu kaldığı dönemde uyuşturucu tedavisi gördüğünü ve uyuşturucuyla ilgili çalışmalara katıldığını ve sanığın Denetimli Serbestlik Yasası’ndan yararlanmasını talep ettiğini anımsattı.
“Ticari niyeti olduğuna dair olgu yok”
Sanığın uyuşturucu bağımlısı olduğuna dair devlet hastanesi doktoruna ait raporun temin edildiğini belirten Ağır Ceza Başkanı Esendağlı, bu davaya ilişkin olarak Denetimli Serbestlik Yasası’nın maddelerini teker teker inceleyerek, değerlendirmede bulundu. Davaya konu uyuşturucu miktarının 979 gram 370 miligram olup, hintkenevir gibi tek uyuşturucu türü olduğuna işaret eden Yargıç, İddia Makamı’nın uyuşturucu ticareti yapıldığına dair mahkemeye somut bir olgu vermediğini ifade etti. Sanığın yurt dışına çıkış yapamadığı için başka birinden uyuşturucuyu ithal talep ettiğinin görüldüğünü aktaran Yargıç, sanığın uyuşturucuyu başka birine satma niyeti olduğuna dair bir olgu bulunmadığını belirtti. Yargıç Esendağlı, sanığın uyuşturucuyu sadece kendi kullanımı için tasarruf ettiğinin de kabul edilir olmadığını çünkü sanığın söz konusu uyuşturucuyu ithal eden diğer şahısa, komisyon karşılığı ya maddi bir ücret ya da uyuşturucu verme durumunda olduğuna dikkat çekti.
“Komisyon karşılığında tasarruf edildi”
Yargıtay’ın uyuşturucu davalarında kişisel kullanım miktarının ölçü değerlerinin ne olduğunun incelenmesine değinen Esendağlı, dünyada birçok ülkeye göre şahsi kullanım miktarının değişmekte olduğunu belirterek, İngiltere’de 9 gram Türkiye’de ise 2 gram 59 miligram olduğuyla ilgili örnekler verdi. Esendağlı, 9 gram 370 miligram uyuşturucunun, para ödeme ve komisyon vermek karşılığında ithal edildiğini bu nedenle sanığın sadece kendi kullanımı için uyuşturucuyu ithal ettiğiyle bağdaştırılamayacağını aktardı.
“15 yıla kadar hapislik içeriyor”
Başkan Melek Esendağlı, sanıkla ilgili ceza takdirine geçerek, uyuşturucu suçlarının çok yaygın ve günbegün artan suçlardan olduğuna dikkat çekerek, toplum sağlığını da ciddi suretle yıprattığı ve toplum huzurunda yara açtığının görülmekte olduğuna vurgu yaptı. Yargıtay kararlarında kamu menfaatine ağırlık verildiğine değinen Yargıç Esendağlı, hintkeneviri türü uyuşturucunun, türleri arasında etkisi daha az olduğunu ve uyuşturucu suçlarının 15 yıla kadar hapislik içeren suç türlerinden olduğuna vurgu yaptı.
Oybirliğiyle 9 yıl hapis cezası
Sanık tasarrufundaki 979 gram 370 miligram uyuşturucu miktarının ceza takdiri açısından ağırlaştırıcı bir neden olduğuna dikkat çeken Esendağlı, bu tür suçlarda kamu menfaatinin önemli olduğunu vurguladı. Sanığın yurt dışına çıkamadığı için başka birini de suça bulaştırdığının görülmekte olduğunu aktaran Esendağlı, bunun da ağırlaştırıcı bir faktör olduğunu söyledi.
Sanığın cezaevine girdikten sonra tedavisinin başlaması, uyuşturucuyla ilgili çalışmalara katılmasının, olayla ilgili polise yardımcı olup adaletin erken tecellisine yardımcı olmasını ve ailevi durumunun da sanığın lehine bir husus olarak değerlendirildiğini söyledi.
Melek Esendağlı, yaygın ve artış olan, kamu sağlığının tehdit altında olduğu bu tür suçlarda kamu menfaatine ağırlık vermeyi uygun ve adil bulduklarını söyleyerek, oy birliğiyle sanık Ali Çetin Amcaoğlu’nu “uyuşturucu ithali ve tasarruf” suçlarından 9 yıl hapis cezasına çarptırıldığını açıkladı.